Kayıp ve Yas Süreci

Yazar Elif YamaşPsikolog • 28 Aralık 2021 • Yorumlar:

“İçimde tarif edilemeyecek kadar büyük bir acı var.”

“Bu acıyı yaşamadan kimse anlamaz.”

“Onu kaybedeceğim aklıma asla gelmezdi.”

“Ben şimdi bu acıyla nasıl yaşayacağım?”

“Bu acı nasıl dinecek?”

Bu cümleler sana da çok tanıdık gelmedi mi? Belki bu cümleler bir sevdiğini kaybettiğinde bizzat senin ağzından dökülmüştü, belki de bir sevdiğini teselli ederken onun ağzından duymuştun. Belki de akşam ajansındaki haberde, belki de izlediğin dizideki bir karakterin ağzından, nasıl olursa olsun bu cümlelerin sana tanıdık geldiğini biliyorum, daha önce işittiğinden, şahit olduğundan eminim. Çünkü sevdiğimiz birini kaybettiğinde hepimizin aklından geçen cümlelerdi bunlar. Hayatın bundan sonra ne kadar belirsiz olduğunu düşünmeden edemezdik, daha acımızı, yasımızı yaşamadan...

Ölümün hayatın gerçeği olduğunu sen, ben hepimiz biliyorduk, bunun bilincindeydik ama konduramazdık sevdiklerimize, o hastane odası kapısında doktor: “Her şeye hazırlıklı olun.” dediğinde ona rağmen iyileşeceğini bir umutla beklemekti hayat, bu nedenle ölüme hiçbir zaman hazırlıklı olmamız da beklenemezdi. Bu yüzden tüm kayıplar acı vericidir. Acı hissetmek de çok insanı bir duygudur.

Kaybettiğimiz kişinin ardından yas tutmak da yaşanması gereken çok doğal bir süreçtir. Ama her insan biriciktir bu nedenle herkesin aynı tepkileri vermesini beklememek gerekir. Bazıları kayıp haberini alır almaz yasını tutmaya başlar, bazıları yasını birkaç gün erteler sonra tutmaya başlar. Bazıları çok ağlayarak yasını ifade ederken, bazıları ağlamaz donuk kalarak tepkisini gösterir. Yine bazılarını yas sürecini birkaç günde tamamlarken, bazıları için bu süreç daha uzundur. Önemli olan sen nasıl yas tepkileri veriyorsun, yas sürecini nasıl yaşıyorsun ve buna izin veriyor musun? Çünkü bilinçli olarak yas tutmaktan kaçınıyorsan kısa bir süre sonra veya sonrasında fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklar yaşayabilirsin. Bu nedenle yasını yaşaman çok değerli.

Yasını doyasıya yaşa! Ağlamak mı istiyorsan tutma kendini, “Güçsüz görünmek istemiyorum.”, “Ben sağlam durmalıyım.” deyip erteleme yasını, doyasıya yaşa, çünkü sen yasını yaşamayıp ertelediğinde o içinde kocaman bir kara bulut gibi kalacak ve içinde tuttukça büyüyecek büyüyecek, sığamayacak içine, sığamayınca dışarı çıkmak isteyecek, seni sıkacak, belki kalbini ağrıtacak, belki farklı bir vücut ağrısıyla hissettirecek kendini, “Ben buradayım!” diye bağıracak, yani sen onu yaşamayıp ertelemeye çalıştıkça o kaybolmayacak, daha da büyüyecek, senin onu yaşamanı bekleyecek. Bırak dağılsın içindeki kara bulutlar, izin ver onlara, yasını tut, güçsüz görünürüm endişesine kapılma, toplum sana bunu böyle öğretti biliyorum. “Erkek adam güçlü durur, ağlamaz.”, “Annesin sen, çocuklarının yanında bırakma kendini ağlama.”, “Ailen zaten çok üzgün bari sen güçlü kal, ayakta tut onları.” Daha duyduğumuz onca söz… 

Yasını tutuyor olman senin zayıf olduğun anlamına gelmez. Çocuklarının yanında ağlıyor olman çocuklarının gözünde güçsüz bir ebeveyn figürü yaratmaz. Bırak çocukların da şahit olsun yas sürecine, paylaş onlarla yasını çünkü iyi gelir biliyorum. 

Hayatına normal ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmen için yasını tutman, yas sürecini tamamlaman gerekir. Bu yas tutma süreci sonunda yaşadığın kaybı yaşamının bir parçası haline getirebileceksin ve bununla yaşamayı öğreneceksin.

Bu kayıpla yaşamayı öğreniyor olman, kaybettiğin kişiyi unuttuğun ya da artık sevmediğin anlamına gelmez. Sadece kaybı ve bununla ilgili duyguları kabullendiğin, bu duygularla başa çıkabildiğin ve bu duygularla yaşamanı sürdürebilmeyi öğrendiğin anlamına gelir.

Ve son olarak hani soruyorsun ya “Ne zaman bu acı dinecek?” diye. Sanılanın aksine acın hiçbir zaman küçülmeyecek, zamanla acın azalmayacak. Zamanla azaldığını düşündüğümüz her acı, üzüntü ya da yas seni olgunlaştıracak. Sen olgunlaştıkça o acının dindiğini hissedeceksin. O acıyla baş etmeyi öğreneceksin.

Yas tutma süreci çok doğal olmasına rağmen zorlayıcı olabilir. Kendine zaman tanı. Güvendiğin kişilerle duygularını, acını, yasını paylaş. Zor biliyorum: uyumak istemiyorsun, boğazından bir şey geçmiyor, yemek yemek istemiyorsun, ama bu süreci daha kolay atlatabilmen için fiziksel ihtiyaçlarını ihmal etme. Ve yaşadığın yas tepkileri ne olursa olsun bunların normal tepkiler olduğunu kendine mutlaka hatırlat. Yalnız olmadığını hisset.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar

Elif Yamaş

Psikoloji Uzm. Kl. Psk.

Randevu al