Kekemelik
Yazar Elif Durmuş • • 24 Aralık 2021 • Yorumlar:
Kekemelik konuşmanın akıcılığında ses, hece tekrarları ile bozulmalar olması konuşmanın ritminin konuşma sırasındaki bloklar ile bozulması sonucu kişilerin iletişim becerilerini etkileyen bir durumdur. Kişi elinde olmadan sesleri birbiri arkasına tekrar edebilir veya kelime başında takılır ve konuşmaya hiç başlayamaz. Kelime başında hece tekrarı gibi “ek ek ek ekmek al”, harfleri uzatma “uuuuuuçak geldi”, konuşmaya başlarken istemsiz durmalar en belirgin davranışlardır. Ayrıca sözcükten kaçınma, baş sallama veya yüzde birtakım tikler şeklinde ikincil davranışlarda görülebilir. Bu davranışların hangisinin olacağı kişiden kişiye değişebileceği gibi zaman ve durumlara göre de değişkenlik gösterebilir. Bazı dönemle azalırken bazı dönemlerde şiddetlenebilir.
Günümüzde yapılan çalışmalara rağmen kekemeliğin neden olduğu ile ilgili tam bir açıklama olmamakla birlikte gelişimsel ve edinilmiş kekemelik olarak açıklanabilir. Edinilmiş kekemelik nadirde olsa kafa travması sonrası ya da stres kaygı gibi duygu durum bozuklukları sonucu yetişkinlerde görülebilir ve bozulan konuşma akıcılığı düzelebilir.
Gelişimsel kekemelik ise 2-4 yaş okul dönemi öncesi yaygın olarak görülür. Kendi kendine düzelme oranı yüksek olsa da 6 yaştan sonra düzelmeyen kekemeliklerde kendi kendine geçmesi beklenmemeli terapiye başlanmalıdır.
Hangi durumlarda kekemelik kendi kendine düzelir?
-
Kekemelik şiddeti zamanla azalıyor ise
-
Kız çocuğu ise
-
Ikincil davranışların olmaması
-
Kekemeliğin başlangıcı uzun zaman olmadıysa
-
Çocuk duygu ve davranış olarak rahat ise (kaygılı değilse)
Hangi durumlarda kekemelik kendi kendine düzelmez?
-
Uzun zamandır kekeleme davranışı varsa
-
Erkek çocuğu olması
-
Ikncil davranışları (tiklerin) olması
-
Konuşmasında vurgu tonlama yapmadan monoton konuşması varsa
-
Çocuğun kaygı endişe gibi durumlarla baş edememesi
NE ZAMAN TERAPİYE BAŞLANMALI?
Doğal ve akıcı bir konuşmaya sahip olmak sosyal ve akademik hayatımızda bize artı getiren bir beceridir. Akıcı ve net konuşmaya sahip kişinin söyledikleri daha akılda kalıcı olur dolayısıyla kişiye özgüven ve saygı kazandırır. Bu yüzden kekemelik durumu ile ilgili konuşma terapisi önerilmektedir.
Terapiye başlama veya erteleme kararı verirken çok yönlü düşünmek gerekir. Öncelikle kekeleyen kişi tarafından bakacak olursak; kekeleyen çocuğun terapiye başlama motivasyonu var mı? Kekeleme durumu sosyal hayatını ya da akademik başarısını olumsuz etkiliyor mu? Çocuk kekemelik durumunun farkında mı? Kekemelik durumunu düzeltmek istiyor mu? Daha sonra çocuğun kekemelik durumu ebeveynlerinin sosyal hayatlarına ne gibi etkisi olduğuna, kişilerin yaşam kalitelerini nasıl etkilediği gözlemlenmelidir. Yapılan çalışmalarda en sık gözlenen durumların;
-
Kekemelikleriyle ilişkili hayal kırıklığı (neden ben?)
-
Geri çekilme,
-
Sözlü çıktılarının azalması veya kullandıkları kelimelerin değişmesi,
-
Kekemelikleri hakkında yorum yapmaktan kaçınmalardı.
-
Akran tepkisinden çekinme sık görülmektedir.
KONUŞMA TERAPİSİ
Terapiye başlarken çocuk ve ailenin bu sürece katılımı ve motivasyonu çok önemlidir. Kişinin konuşma davranışının neden değişmesi gerektiği konusunda istekli olmalıdır. Terapinin etkinliği için erken başlanması önemlidir. Çocuk ve terapist arasında güven gelişmeli. Terapi aile çocuk iş birliği içinde olmalıdır. Eşlik eden başka durumlar söz konusu ise multi-disipliner çalışılmalıdır. Çocuk terapilerdeki çalışmaları evde okulda uygulamalı, terapilere düzenli devam etmelidir.