Kendine Özel Bir Alan Yaratma Zamanı

Merbaha sevgili danışanım, hayatımız ne kadar da yoğun ne kadar da hızlı geçiyor öyle değil mi? Sence de artık kendine biraz vakit ayırmanın zamanı gelmedi mi? Bazen hayatın karmaşıklığında neye ihtiyacımız olduğunu tam olarak anlayamayabiliriz. İşin stresi, okulun yoğunluğu, aile yaşamı ve sıkıntıları bunların hepsinin bizlere getirdiği omuzlarımıza bindirdiği yükler elbette var hayatımızın içinde kendilerine yer edindiler. Peki ya biz kendimiz için ne yapıyoruz? Günün yorgunluğundan uzaklaşıp stresimizi atmamız gerekir. Bu noktada yapabileceğimiz pek çok aktivite bulunmaktadır. Her gün yarım saat yürüyemez miyiz, ya da küçük kas egzersizleri yapamaz mıyız? Şöyle güzel bir yoga, meditasyon kendimizi nasıl rahatlatır. Ya da mum ışığında sevilen bir kitabı okumak, yağmurlu havada şemsiyemizi alıp kısa bir yürüyüş yapmak veya güzel bir spor aktivitesi ne dersiniz? Beynimize ve ruhumuza iyi gelmez mi hiç? Aktivitelerin fiziksel yönde olumlu bir çok etkisinin olmasına rağmen psikolojik etkilerini de göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Psikolojimizi çoğu zaman arka plana atıp fiziksel sağlığımıza, günlük yaşamın akıp giden seyrine odaklanabiliyoruz fakat dikkat etmemiz gereken çok önemli bir nokta var. Beden ve zihin birbirini etkileyen iki sarmal zincir gibidir. Zihin sağlığımızdaki bir olumsuzluğu arka plana attığımızda biz farkında olmasak da beden sağlığımız işlevselliğini yitirir ve vücudumuzda hastalıklar meydana gelmeye başlar. Kalp krizi geçiren birini gördüğünüzde ona ‘’Dur ve bekle illaki geçecektir’’ diyebilir misiniz en yakın acil servise mi yetiştirmeye çalışırsınız. İşte tam olarak da ruhlarımız benzer şekilde kalp krizi geçirirken neler yapıyoruz peki? Genellikle kendi kendine geçmesini bekliyoruz değil mi peki ruh sağlığım, beden sağlığımdan daha mı değersiz öyleyse? Bu nedenle ruhumuzun tüm gerginliklerinin bedenimize yansımasını uzaklaştırmaya yarayan ve aynı zamanda vücudumuza şifa olan ilaçsız bir ağrı kesiciye ihtiyacımız var. İşte bu noktada size gelen, kendinizi bulduğunuz, huzurlu hissettiğiniz aktiviteleri devreye alarak hayatınızın herhangi bir konumunda kısacık da olsa yeter ki inanarak ve azimle yaklaşarak size iyi geleşen şeyleri hayatınıza dahil etmeye, bütünleşmeye doğru adım atın, ardından hayatınızda da bazı şeyler değişecektir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte bu değişimlerin başında ise uyku düzenimizin dengeye girmesi, vücudumuzun toksinlerden arınarak kas kütlesini artırması, zihnimizin gevşemesi ve rahatlaması, stresle savaşan hormonlarımızın çalışmasıyla beraber olabilecek hastalık risklerinin azalması yer alacaktır. Ruh sağlığımızı korumak, kendimizi dinç, özgür ve ruhumuzu dinlenmiş hissedebilmek bunlar çoğu zaman lüks gibi geliyor kulağa fakat sen çok değerlisin ve kendine günde ayıracağın bir yarım saatin olmalı diye düşünüyorum. Yeter ki sana nelerin kendini iyi ve huzurlu hissettirdiğini tanımlayabil, bu noktada kendini keşfedemiyorsan, ihtiyaç duyduğunda biz ruh sağlığı uzmanlarından da destek alabilirsin yeter ki sen sana iyi geleni yapmaya karar ver ve kararını uygulamak için asla zaman kaybetme. Bunun için gerçekten vakit bulduğunuz bir zamanda kendinizi telkin etmeniz oldukça önemli. Hep yapmak istediğimizi söyleriz ancak erteleriz. Oysaki zihnini yönetebilmek senin elinde. Bu yazıyı okuyan değerli okur, sana güveniyorum ve kendine zaman ayırabileceğine, ruhunu besleyebilecek şeyleri keşfedebileceğine, uygulayabileceğine inanıyorum. Seni asla ihmal etme, ona iyi bak, kendine inan ve güven, unutma içindeki o küçük çocuğun yetişkin halisin ve o çocuğun küçükken ihtiyaç duyduğu ama ona hiç söylenmeyecek sözcükleri söyleyebilecek olan da yine sensin, sana inanıyorum, sen de kendine inan ve harekete geç, sevgilerimle.