Kendini Affet
Yazar Özlem Koruk • Aile Danışmanı • 23 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Hepimiz bizden beklenen sayısız davranışların ağırlığı altında eziliriz. Bu beklentileri yerine getirdiğimiz takdirde çoğunun hayatımızı daha mutlu bir hale getirmeyeceğini bildiğimiz halde, bu beklentileri yerine getirmeye kendimizi mecbur hissederiz. Bu davranış buyruklarını ihlal etmek çoğu zaman kapsamlı sonuçlar getirmese de suçluluk duygusu egomuzu kemirip durur. Bizi engelleyen, yargılayan, doğruya mecbur eden kendimizden başka biri değildir. Burada çocukluktan getirdiğimiz algılar, toplumsal fanusta bulunan bilgiler devrede olsa da bu yazının konusu değildir. Her şey bizimle başlıyor ise kendinizi affetme cesareti gösterdiğiniz de bugüne kadar sizi üzen tek kişiyi bulmuş olursunuz. Kendinizi sabote etmekten kurtulmak, içinize hapsolmuş suçluluk, utanç ve cezalandırma korkusunu yok etmek için ÜST-BEN’ininizi eğitmeniz gerekir.
Peki nasıl?
Kendine minnettar olmak ve otosansür ile vedalaşarak…
Otosansür, vicdandan daha kontrolsüz hareket eden ama birbiri ile ilişkisini devam ettiren otomatik yorumlarda bulunan iç sesimizdir. Devamlı yargılayıcı, engelleyici ket vurmalarla kendinize ait olumsuz duygularınızı besler. Eğer bu iç sesin kültürel sansür kodları olduğunu bilerek hareket ederseniz ilk adımı atmış olursunuz. Çünkü farkındalık ile bu iç sesi kısmak mümkün ama vedalaşmak için farkındalığınızı alışkanlık haline getirmeniz gerekir. (yazının sonunda bunun ile ilgili bir egzersiz önerisi yer almaktadır.)
Kendine minnettar olmak konusunda kendinize sorun bugün kaç kez herhangi bir şeyden şikayet ettiniz. Şikayetçi olmak minnet etmeyi unuttuğumuzu ve hayatımızda olan güzelliklerden bihaber olduğunuzu gösterir. Minnetttar olmayı bilmek ise sahip olduklarımızı fark ettiğimizde kendimize verdiğimiz bir armağandır. Eğer hayatınızda ki olumsuzluklara gereğinden fazla zaman harcarsanız göreceğiniz her şey de zaten bu olur. Çünkü kendinize minnettar olmadığınızda tüm pişmanlıklarıyla hayatın keşkelerine hapsolursunuz. Kendinize minnettar olmak affetmeyi sağlar. bu yüzden kendinize kattığınız her şey yaşadıklarınız yada yaşamadıklarınız için kendinize teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Etrafınız teşekkür edecek durumlarla doludur. Bunun için kendinize alan ve zaman yaratmanız gerekir. bunu başarmak zor olabilir fakat, bununda yaşayıp büyümenin bir adımı olduğunu unutmayın.
EGZERSİZ (Bu benim varlığım)
İdeal “Öz” ile reel “Öz” ün birbirine yaklaşması için size biçim terapisinden bir egzersiz önereceğim, bu egzersizle kendinizi, size iyi gelebilecek “Öz” ü algılama nehrine bırakabilecek, saygın ve size iyi gelebilecek temel bir tutumu öğreneceksiniz.
“Bu benim varlığım” egzersizini bir kaç dakika ve kendinize konsantre olabileceğiniz her yerde uygulayabilirsiniz. Dikkatinizi, bilincinize temas eden ve duyularınıza dokunan izlenimlere verin: Görmek, tat almak, koku almak, işitmek, duymak, hissetmek gibi…İşte o zaman algılamanın çok aktif bir olay olduğunu ve kendinizin bunu yönlendirebileceğinizi göreceksiniz.
Size bir örnek vereyim. ” Bilgisayar da yazı yazıyorum, bu benim varlığımdır..Derin nefes alıyorum, bu benim varlığımdır… Gürültü duyuyorum ve öfkeleniyorum, bu benim varlığımdır… Öfkemi ifade edeyim mi diye düşünüyorum, bu benim varlığımdır…” Bir süre sonra belli bir rahatlık hissedeceksiniz ve olması gerekeni değil olanı kabul ettiğinizi göreceksiniz. O zamana kadar da otosansür şu cümleleri etmeye başlayacaktır. “Aslında.., Mecburdum…, oysa…, yapmamalıydım…, keşke…, hissetmek istemiyorum…” vb. bu cümlelere de yavaş yavaş kaybolma imkanı tanıyın. Böylece hemen davranış baskı altına girmeden otosansürün eylemlerini araştırmış olursunuz.
Bu egzersizi sık sık tekrar ettiğinizde etkisi artar.