Kilo Direnci Nedir?

Her bireyin farklı genetik özellikleri ve bu özellikler sonucunda farklı metabolizması yani fizyolojik süreçleri vardır. Fazla kilolarınızdan kurtulmak için yaptığınız egzersiz ve diyetlere rağmen bir noktada vücutta ağırlık kaybına karşı bir tepki oluşur. İdeal kiloya ulaşma konusunda kendisini oldukça adapte etmiş biri bile önce kilo vermesinin yavaşladığını sonra ise kilo kaybının tamamen durakladığını görebilir. Bu duruma klinik anlamda kilo direnci diyoruz.

Kalori alımını azaltmaya başladığınız ilk haftalarda ekstra bir çaba göstermeden kilo verebilirken bir süre sonra vücut yaptığınız bu diyete yanıt vermemeye başlar. Takriben diyete başladıktan 1 ila 3 ay sonra oluşan bu direnç bedenimizin alışkın olduğu kendini güvende hissettiği ağırlığı korumak için verdiği bir tepkidir. Bu durum kişiden kişiye değişir. Her birimizin parmak izlerinin farklılığı kadar besinlere verdiği vücut tepkileri de farklıdır. Bedenimiz, kendini açlıktan ve de tüm negatif uyaranlardan korumak üzere organize olmuş şahane bir biyolojik makinedir. Harcadığından az kalori alan sağlıklı bir vücut belirli bir süre sonra kıtlıkta olduğunu düşünerek depolarını koruma kaygısına düşer ve enerji harcaması konusunda tasarruflu davranarak kilo kaybına karşı bir direnç oluşturur. Oluşan bu direnç alınan her kaloriyi dikkatli harcama, mümkünse gelecekte oluşacak kıtlıkta kullanmak üzere depolama eğilimine girer.

Kilo alma ya da vermede değişimin durduğu, tıkandığı süreçler yaşanabilmektedir. Önceden aşağı veya yukarı yönlü değişimin olduğu süreç yaşanırken bu değişimin olmadığı bir düzlüğe ulaşırsınız. Vücut geliştirmede plato denilen bu düzlüklerden geçmenin yolu, küserek geri dönmek değil sabırla o düzlüğü yürüyerek istediğiniz yere varmaktır.

Çevrenizde birçok kişiden duyasınız: ‘Falanca kişi var benim 5 katım yer genelde ama oldukça zayıf. Ben hem ondan çok daha az yiyorum ama hala kiloluyum, su içsem yarıyor sanki. Diyete başladım birkaç hafta kilo verdim şimdi neredeyse aç kalıyorum ama 1 gram bile kilo veremiyorum. Ne yapsam olmuyor bu işler şans meselesi. Bazıları da böyle şanslı doğuyor işte.’ Aynı miktarda aynı yiyeceklerle beslenen iki kişinin kilosunun aynı olması bir şekilde gerçekleşmişse tesadüf olabilir. Çünkü her bireyin tiroid hormonu salgılama durumu, böbreküstü bezlerinin aktivitesi, besin alerjisi, B12 ve D vitamini düzeyi, kas miktarı, insülin direnci, fiziksel aktivite durumu, yağ asidi dengesi ve probiyotik bakteri düzeyi birbirinden farklıdır. Bu sebeple de besinlere verdiği tepkiler ile kilo dirençleri de kişiden kişiye farklılık gösterir. Siz kendi bedeninize uygun olmayan kıyafeti giymekten nasıl kaçınıyorsanız size uygun olmayan besinden de kaçınmalısınız. Beslenme konusunda neyin size uygun olmadığını bir uzmandan yardım alarak öğrenin. Hangi kesim elbisenin size yakıştığını önemsediğiniz kadar önemsemek bu engeli aşmak için yeterli olabilir.

Kilo direncinde neler yapılmalı?

• Sizin için planlanmamış diyetleri (popüler dahi olsa) uygulamaktan kaçının.
• Bireysel olarak kendi fizyolojinize uygun sağlıklı bir beslenme planı edinin.
• Yeterli miktarda sebze meyve tükettiğinizden emin olun.
• Düzenli egzersiz alışkanlığı edinin ve bunu yaşamınızın bir parçası haline getirin.
• Yeterli miktarda su tükettiğinizden emin olun.
• Uzun süreli açlıklardan kaçının.

Her bireyin, tiroid hormonu salgılama durumu, böbreküstü bezlerinin aktivitesi, besin alerjisi, B12 ve D vitamini düzeyi, kas miktarı, insülin direnci, fiziksel aktivite durumu, yağ asidi dengesi ve probiyotik bakteri düzeylerinin birbirinden farklı olduğundan söz etmiştik. Sizin durumunuzun ne olduğunu belirlemek ve ona yönelik olarak bir rota belirlemek için bir diyetisyene giderek yardım alın.