Kilolu da olsa, Zayıf da olsa Selülit
Yazar Zühtü Demir • Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Uzmanı • 27 Ocak 2017 • Yorumlar:
Selülit kilolu da olsa, zayıf da olsa özellikle kadınlar için önemli bir sorundur. Kelime olarak cilt ve ciltaltı dokusunun enfeksiyonu anlamındadır.
Genetik ya da hormonal sebepler ile kilo alıp vermeler ile, deri ve derialtı dokusunda dolaşım bozukluğu ile elastik liflerin yapısında bozulma sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Daha çok kalça, baldır ve bacak bölgesinde karşımıza çıkar. Dokularda yağ birikimi dolaşım problemlerine ve ödeme yol açar. Bu durumda yağın sıkışıp toparlanmasını artırıp etrafında fibröz yapışıklıkların oluşmasına yol açar. Bu fibröz yapışıklıklar deriyi içeriye doğru çeker ve derialtındaki yağ dokusunda yumrular oluşmasına sebep olur. Sonuçta ciltte “portakal kabuğu görünümü” oluşur.
Günümüzde selülit tedavisinde cerrahi olan ve olmayan değişik yöntemler kullanılmaktadır. Sellülit kremleri, sellülit losyonları, ultrason, elektro-lipoliz, lipoliz, ozon, karboksiterapi, pressoterapi ve masaj bu yöntemlerden birkaçıdır.
Ameliyatsız yöntem olarak mezoterapi, ameliyatla ise yüzeyel liposuction (yağ çekme) ve lipofilling(yağ dolgusu) yöntemleri sellülit tedavisinde başarı ile kullanılan yöntemlerdir.
Yüzeyel liposuction ile sellülitli bölgelerde cilde yakın plandaki fazla yağ toplanması uzaklaştırılmış olunur. Ayrıca özel kanüller ile deriyi aşağıya çeken fibröz yapışıklıklar ayrılır ve ciltteki portakal kabuğu görünümü giderilmiş olur. Sellülitli bölgelerdeki varsa çökük alanlara yağ dolgusu yapılarak daha düzgün bir şekil kazandırılabilmektedir. Deri elastikiyeti iyi olan ve çok ileri derecede sellüliti olmayan hastalarda yüzeyel liposuction ile sellülit tedavisinde iyi sonuçlar almak mümkün olmaktadır.