Kinoa
Yazar Mervenaz Yazgan • Diyetisyen • 31 Ekim 2018 • Yorumlar:
GÜNÜMÜZÜN POPÜLER BESİNİ “KİNOA”
Son yıllarda kendisinden sıklıkla söz ettiren kinoa, içeriği ve sağladığı faydalarla herkesin mutfağına girmekte olan fonksiyonel bir “tahıl benzeri” üründür. Geçtiğimiz 10 yılda sofralarımıza yeni girmeye başlayan kinoanın geçmişi 7000 yıllık bir tarihe dayanmaktadır. Özellikle Kolombiya, Arjantin, Peru, Şili ve Ekvator bölgeleri kinoanın anavatanı olarak bilinmektedir. 2010 yılından itibaren Türkiye’de de üretilmeye başlanmıştır. Ülkemizde yüksek fiyatlardan satılmasına karşın özellikle Güney Amerika ve Afrika bölgelerinde oldukça ucuz bir üründür. Birleşmiş Milletler tarafından kalkınma hedeflerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bunun sebebi elverişsiz iklimlerde bile toprağa adaptasyonunun kolay olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda dünya genelinde ulaşımı kolay ve ucuz bir ürün olması, dünyadaki açlık sorununun önüne geçebileceğini düşündürmektedir. Bu nedenleri göz önünde bulunduran BM, kinoanın popüleritesini artırmak adına 2013 yılını “Kinoa Yılı” olarak ilan etmiştir.
KİNOAYI BU KADAR ÖNEMLİ YAPAN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Kinoa (Cheropodium Quinoa Willd), fonksiyonel besin grubunda yer almaktadır. Yani çeşitli hastalıkların riskini azaltmayı amaçlar. Glutensiz bir besin olduğundan özellikle Çölyak hastalarında sıklıkla tercih edilmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’ne göre protein içeriği ve kalitesi diğer tahıllardan yüksektir. Örneğin 100 gram pirinçteki protein miktarı yaklaşık 8 gram iken kinoada yaklaşık 17 gramdır. Böylece vegan ve vejeteryan bireyler için iyi bir protein kaynağı olarak görülmektedir. Aynı zamanda proteine ulaşımın zor olduğu bireylerde de rahatlıkla tercih edilebilir.
Kinoanın vitamin ve mineral içeriği diğer tahıllardan oldukça yüksektir. C ve B vitaminlerini içermesinin yanı sıra kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, demir ve bakır içeriği buğdaydan çok daha zengindir. Özellikle kalsiyum, demir ve magnezyum glutensiz diyetle beslenen bireylerde eksikliği görülebilen minerallerdir. Bu nedenle bu bireylerin diyetinde mutlaka kinoaya yer verilmesi gerekir.
Aynı zamanda kinoa, içerdiği E vitamini sayesinde doğal antioksidan görevi yapar. Böylece bağışıklığı destekler ve hastalıklara karşı koruma sağlar. Bunun dışında kinoanın içerdiği polifenoller ve biyoaktif bileşiklerin sağladığı yararlar;
Kalp hastalıklarına karşı koruma
-
Toksinleri yok etme
-
Kanser hücrelerinin gelişimini engelleme
-
Hücre zarını koruyarak beyin nöron işlevine katkıda bulunma
-
İnsülin direnci ve hipergliseminin önlenmesi
-
Vücut ağırlığı kontrolü
-
İçerdiği lif sayesinde kabızlık sorununu giderme
KİNOA BU KADAR YARARLIYSA SINIRSIZ YİYEBİLİR MİYİM?
Hiçbir besin, sağladığı yararlar göz önünde bulundurularak sınırsız tüketilmemelidir. Kinoa, türk milletinin sindirim sisteminin alışkın olmadığı yeni bir besindir. Bu nedenle bazı bireylerde sindirim sorunlarına sebep olabilir. Özellikle aşırı tüketildiği durumlarda sindirilemediği ve bağırsaklara yapıştığı durumlar görülebilir.
Kinoanın faydaları ne kadar fazla olursa olsun günde 1 porsiyondan daha yüksek miktarlara çıkılmamalıdır. 1 porsiyon kinoanın miktarı 200 gram kadar, yani bir su bardağı ölçüsündedir. Haşlayıp salatalarınıza karıştırarak tüketebileceğiniz gibi pilavlarda veya tatlı yapımında (puding gibi) kullanabilirsiniz.