KIŞ AYLARINDA GÖZ KURULUĞUNA DİKKAT!

Soğuk havalarda yüksek ısılarda çalıştırılan kalorifer ve klimalar, içimizi ısıtırken bazı sorunları da beraberinde getirebiliyor.

Bu sorunlardan birinin göz kuruluğu olduğunu belirten Acıbadem Adana Hastanesi Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, göz kuruluğunun kişinin yaşam kalitesini önemli derecede etkilediğini vurgulayarak hangi yöntemlerle önlem alınabileceğini anlattı.

Göz yüzeyini koruyucu bir tabaka gibi kaplayan gözyaşı, göz sağlığı için en önemli unsurlardan biri. Gözü ve yüzeyini ıslatarak rahatlatan ve net görmeye yardımcı olan gözyaşı ayrıca göz yüzeyini yıkayarak yabancı cisim, toz ve birikintileri gözden uzaklaştırıyor. Fakat bazı durumlarda gözyaşının miktar ve kalitesindeki bozukluklara bağlı olarak göz kuruluğu ortaya çıkabiliyor.

Göz kuruluğunun; gözlerde yanma, batma, bulanıklık, kaşıntı, ağrı, yorgunluk, ışık hassasiyeti, göz kapaklarında ağırlık gibi şikayetlere neden olduğunu söyleyen Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, yaşamımızda ne gibi olumsuz sonuçlar doğurduğunu ise şöyle anlatıyor: “Göz kuruluğu görme performansını bozarken hayatı da olumsuz etkiliyor. Günlük aktivitelerde kısıtlılık yapıyor ve zaman içinde okuma, gece araba kullanma ve bilgisayar kullanımında zorlanmalar başlıyor.”

KALORİFER, KLİMA, BİLGİSAYAR TETİKLİYOR

Genellikle ileri yaşta ve kadınlarda daha sık görülen göz kuruluğu, kontak lens kullananlarda, göz ile ilgili cerrahi bir operasyon geçirenlerde, gözkapağının kapanmasına engel hastalıkları olanlarda daha sık rastlanıyor. Ayrıca Sjögren sendromu, romatizmal hastalıklar, diyabet, tiroid bozukluğu çeşitli sistemik hastalıklara sahip kişilerin de riskli gruba girdiğini belirtiliyor.

Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, çevredeki şikayetleri artıran nedenlerin varlığına da dikkat çekiyor: “Çalışma ortamının kuru olması, kalorifer veya klima kullanılması, sigara kullanımı veya sigara içilen ortamlarda bulunmak, bilgisayar kullanırken uzun süreyle ekrana bakmak kuru göz şikayetlerinin artmasına sebep oluyor.”

GÖZ KURULUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?

Göz kuruluğu tedavisinde doktorlarının önereceği suni gözyaşı damla ve jellerinin gözlerdeki batma ve kuruluk hislerinin giderilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, daha ileri evrelerde ‘topikal enflamasyonu’ baskılayıcı damlalar hatta tıkaçlar kullanılabileceğini de sözlerine ekliyor. Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, nadiren cerrahi ve varsa beraberinde kapak hastalıklarının tedavisinin de şikayetleri azaltacağına vurgu yapıyor.

Yaşam tarzında yapılacak bazı değişikliklerin göz kuruluğunu önlemeye yardımcı olabildiğini söyleyen Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, bu değişiklikleri; sağlıklı beslenme; bulunulan ortamın ısı ve nem derecesi; teknolojik cihazların doğru kullanımı ve sürekli kullanılan ilaçların dozunun belirlenmesi çatısı altında topluyor. Prof. Dr. Rana Altan Yaycıoğlu, alınabilecek önlemleri şu sözlerle açıklıyor:

“Göz kuruluğunu önlemek için bol su içmek, keten tohumu ve omega-3 zengini somon gibi balıklar tüketmek, omega-3 içeren vitamin haplarından kullanmak önem taşıyor. Bulunulan ortamda kalorifer veya klima varsa buharlı nemlendiriciler kullanmak, sigara içilmemesine özen göstermek de göz kuruluğunu önlemeye yardımcı oluyor. Bilgisayar kullanımında ise ekranın göz seviyesinin altında olmasına dikkat etmek, arada bir gözleri dinlendirmek etkili sonuç alınmasını sağlıyor. Son olarak, yan etkileri arasında göz kuruluğu olan ve sürekli kullanılan ilaçların dozunda değişiklik yapılması da şikayetlerin azaltmasını sağlıyor.”