Kış Diyeti

Ayy her kış kilo alıyorum sonra yazın o kiloları vereyim derken tekrar kış geliyor…

Merak etmeyin bu dertten muzdarip olan sadece siz değilsiniz, kışın çoğu insan hızlı kilo alır bunun pek çok nedeni vardır; Havaların soğumasıyla birlikte azalan fiziksel aktivite, vücudumuzun ısınmak amacıyla daha çok enerjiye ihtiyaç duyması ve bunun bizi hep tatlılara yöneltmesi tabi birde bunların dışında havaların erken kararmasının sebep olduğu  depresif ruh halinden dolayı oluşan sürekli atıştırma isteği, ah eve gitsekte önümüze cipsleri alıp battaniye altında film izlesek.

  Bunlarla baş edebilmek ve bu kış dönemini kilomuzu koruyarak hatta kilo kaybı yaşayarak geçirmek için bir kaç önerim olacak;

1. Sürekli atıştırma isteğini pozitif yönde kullan.

Diyetisyen olarak danışanlarıma ara öğün yapmalarını önerdiğimde çoğu kişi vakitleri olmadığını söylüyor ama gün içerisinde neler atıştırdıklarını saydıklarında aslında farkediyoruzki ara öğün yapılıyor ancak yanlış besinlerle. ilk önce bu besin seçeneklerini değiştirerek başlayacağız. Örneğin form, light… tarzı kandırmaca isimlerle satılan ürünleri tırtıklamak yerine evde kendiniz yaptığınız, şeker yerine kuru meyveler kullandığınız bir dilim kek yemek hem daha doyurucu olacak hem de inanın daha az kalorili olacaktır, bunun gibi yanınızda sürekli bulundurabileceğiniz bir avuç leblebi, ik üç adet kuru meyve ya da yarım yağlı bir süt hem abur cubur ihtiyacını yok edecek hem de ana öğünlerde gözü dönmüş bir şekilde tabağınızı doldurmanızı engellemiş olacaktır. Ve sizi temin ederim bunları tüketmek saatlerinizi almayacak. vaktim yok diyenlere duyurulur :)

2) Ekmeği keseceksin ekmeği diye nutuk atanlardan uzak dur.

Kışın beraberinde getirdiği depresif ruh halinden bahsetmiştik değil mi? hatta bunun bizi sürekli yemek yemeye ittiğinden, o halde ilk işimiz bu ruh haline iyi gelicek besinlerle kendimizi mutlu etmek. Ben bu konuda uzman olarak karbonhidratın insanı mutlu ettiğini söyleyeceğim ancak siz zaten bunu karbonhidrat tükettiğinizde oluşan histen dolayı biliyorsunuz. Burada asıl nokta seçeceğiniz karbonhidrat türüdür. Etrafta sürekli ben ekmeği kestim ağzıma sürmüyorum ama kilo veremedim diyen insanları duyuyorsunuzdur ekmeği kestiler doğru ama makarnayı, pilavı, erişteyi, mantıyı kesmediler. Ekmek toplumda günah keçisi olmuş ancak unutmayınki gün içinde tükettiğiniz karbonhidratlar arasında en masumu sayılabilir hele birde tam tahıllı ise. Aynı şeklide içerdiği fazlaca lif ile hem uzun süre tok tutan hem de bağırsaklarımıza bağışıklığımıza iyi gelen yulaf da doğru bir karbonhidrat tercihi olacaktır, aceleniz olduğu sabahlarda yulaf süt ve meyve karışımı ile kahvaltı yapabilirsiniz.

3) Bağışıklığını korurken kaloriyi unutma.

Hepimizin bildiği gibi kışın bağışıklığımız daha çabuk etkilendiğinden meyve sebze tüketimi bu aylarda daha önemli bir hale geliyor özellikle tam bir antioksidan deposu olan mandalina, portakal, nar gibi meyveleri gün içerisinde mutlaka beslenmemize katmalıyız ancak kültürümüzde öyle bir alışkanlık varki akşam yemekten sonra önümüze koca bir sepet meyve alıp bütün aile, canımız emektar babamızın soyup soyup verdiği hatta yeter artık yemek istemiyorum dediğimizde de ye ye hasta olmazsın diye ısrar edilen o bir sepet meyveyi mideye indiriyoruz. (en azından bizim evde babamız soyar. ) ancak meyve şekerinin fazlasıda vücutta her şeyin fazlası gibi yağlanma yapar meyve porsiyonlarımızı ayarlarken bu durumu göz önüne almalıyız mutlaka, ikinci olarakta akşam saatlerinden ziyade meyveyi öğlen saatlerinde ara öğün olarak tüketmeniz daha doğru ve sağlıklı olacaktır.

4) Kışın nimetlerinden yararlan.

Meyve ve sebzeleri zamanı dışında bulabilmek, alabilmek her ne kadar günümüzde bir lüks, çağımızın bize sunduğu bir lütuf olsa da benim tavsiyem her zaman hangi mevsimde isek o mevsimin taze ve organik sebze, meyvelerini tüketmektir. Bal kabağı hem tatlı yapmak için hem yüksek kalsiyum ve fosfor içeriğiyle kış ayının bize sunduğu harika bir besin. Bunun yanında brokoli, lahana gibi bol antioksidan içerikli sebzelere de sofralarınızda yer verin mutlaka.