Kış Mevsimi ve Deri
Yazar Nilgün Şentürk • Dermatolog • 12 Ocak 2020 • Yorumlar:
Kış mevsiminin gelmesi ile birlikte bazı deri hastalıklarının sıklığı azalırken (pişik, mantar, deri enfeksiyonları, böcek ısırıkları vs..) bazı hastalıkların( sedef, egzema, kuruluğabağlı kaşıntı vs..) görülme sıklığı da artmaktadır. Bunun yanı sıra normal sağlıklı deride de havaların soğuması ile birlikte bazı değişiklikler ortaya çıkar. Bunlardan en önemlisi yüz, eller ve ayaklarda ortaya çıkan deri kuruluğudur. Birçok kişi için kuruluk basit bir sorundan daha ötesini ifade eder. Kuruyan deri çatlar, soyulur ve hatta egzema gelişimi kolaylaşır. Evlerin içinde ısıtıcı kullanılmaya başlamasıyla birlikte, ısıtmanın tipinden bağımsız olarak, deri de kurumaya başlar. Merkezi ısıtma ortamın kurumasına neden olmaktadır, ortamın nemlenmesini sağlayan cihazlar cildimizin kurumasını da önler. Evin çeşitli yerlerine bu nem sağlayıcıların yerleştirilmesi homojen bir nemlenme sağlayacaktır.
Çok su içmek direk olarak cildi nemlendirmez ama genel vücut sağlığı için gereklidir
Bu konuda gerekli bilgileri almak için doktorunuza başvurarak, cilt tipinize göre uygun ürünler konusunda gerekli bilgileri alabilirsiniz. Bu ürünlerin ille de pahalı ürünler olması gerekmez, piyasa da ucuz ve oldukça etkili ürünler de bulunmaktadır. Önemli olan ürünü kullandığınızda derinizde oluşturduğu histir, uyguladığınızda sizi rahatsız etmiyorsa, kokusundan, kıvamından hoşnut kalıyorsanız, amacınızı karşılıyorsa o ürün sizin için uygundur.
Soğuk havalarda cildimiz kurur, rüzgar varsa bu kururluk daha da artar, çünkü rüzgar derideki nemin buharlaşmasına neden olur ve kış aylarında derimiz bunun yerine geçecek nemlendirme yapamaz, yağ üretemez. . Kış mevsimi ile birlikte yazın kullandığımız nemlendiricilerden farklı olarak yağ içeriği daha fazla olan, ama yine cildimize uyumlu olan, nemlendiricileri kullanmamız gerekir. Çünkü yağ deri üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturtarak nemi deriye hapseder ve daha uzun süreli kalmasını sağlar. Yüz için kullanırken bu yağlı ürünlerin komedon yapmamasına dikkat etmek gerekir örneğin avakado yağı, mineral yağlar, akşamsefası yağı ve badem yağı komedon oluşumunu arttırmazken, Shea yağı yüzdeki porları tıkayıp komedon oluşumunu artırabilir. Nemlendirme işlemini düzenli olarak her sabah yapmalıyız, özellikle dışarı çıkıyorsak daha fazla dikkat etmeliyiz. Gece yatmadan önce yüzünüzü yıkayarak makyaj ve ciltte biriken kiri arındırıp nemlendirici kreminizi sürün. Eğer cildiniz çok kuruysa tahriş edici peeeling, maske ve alkol bazlı toniklerden kaçınmalısınız, bunlar derinin üzerindeki ince yağ tabakasını uzaklaştırarak kurumasını arttırır. Bunun yerine temizleyici sütler veya hafif köpük temizleyiciler, alkolsüz tonikler veya nemelendirici maskeler daha etkili olur. Haftada 2-3 kere yumuşak hafif scrub yapılabilir, kış aylarında sert ve tahriş edici scrublardan kaçının.
Yüzünüz kadar vücüdunuza da özen gösterin, vücut için yağ içeriği yüksek kremler kullanın, yüz kadar bakım istemese de yaz aylarından daha çok nemlendirilmeye ihtiyacı vardır.
Kış aylarında sıcak banyo tercih edilmekle birlikte, çok sıcak su derinin lipid bariyerini zayıflatır ve nem kaybına neden olur. Ilık su ile çok uzun sürmeyen duş alınması önerilir. Ayrıca banyo suyuna kepek ilave edilmesi nemlendirici ve yumuşatıcı etki yapar. Nemlendirici kremlerin banyo sonrası hemen uygulanması gerekir
Güneşten koruyucular sadece yaz mevsimi için değildir, kış mevsiminde de güneş ışınları zararlı olabilir, bulutlu havalarda bile güneş ışınları yeryüzüne ulaşabilir. Bu nedenle kışın da açıkta kalan vücut bölgelerine geniş spektrumlu güneş koruyucuların aynı şekilde uygulanması gerekir
Eller: Diğer vücut bölgelerine göre el üzerinde yağ bezleri daha azdır ve deri daha incedir, bu nedenle soğuk ve kuru havalarda elleri nemli tutmak daha zor olur. Eller bu nedenle kolaylıkla kurur ve çatlar. Elinizin yumuşak kalması için nemlendirici kreminizi elinize masaj yaparak günde en az 2 kez, tercihen her yıkamadan sonra uygulayın. Bıraktığı yağlanma hissi sizi rahatsız ediyorsa yağlı his bırakmayan nemlendiricileri tercih edebilirsiniz. Elleriniz çok kuruysa gece nemlendirici krem uygulayıp üzerine ince pamuklu bir eldiven geçirebilirisiniz, böylece nemi elinize hapsetmiş olursunuz. Ellerinizi korumak için soğuk havalarda dışarı çıkarken içi pamuklu eldiven giyin. Elin nemli kalmasına neden olan eldiven ve çoraplar kaşıntı, çatlama ve hatta egzemanın alevlenmesine neden olur. Elinizi yıkadıktan sonra iyice kuruladığınızdan emin olun, kurulamazsanız elleriniz daha çabuk kurur ve çatlar.
Ayaklar: Sıcak yaz aylarında mentollü losyonlar ayak için oldukça iyiyken, kışın ayaklarımızdaki kurumayı önleyecek daha güçlü , vaselin veya gliserin içeren kremler uygun olur. Topuklarımızın ve ayak tabanlarının daha kalın ve kaba görünmesine neden olan ölü dokuyu uzaklaştırmak için soyucu etkisi olan kremlerden de faydalanabiliriz. Bu şekilde uygulayacağımız nemlendiriciler de derine daha kolay ulaşabilirler.
Dudaklar: soğuk ve kuru havalarda dudaklarımıza da özen göstermeliyiz. Cilt bakımının bir parçası olarak dudaklara nemlendirici (katı vazelin, balmumu vs) kremler uygulanması dudak üzerinde koruyucu bir bariyer oluşturarak dudağın çatlamasını engeller. Eğer dudaklar kabuklanıyorsa, dudaklara çok az miktarda katı vaselin uyguladıktan sonra parmaklara ince bir kumaş, (mendil yada tülbent) sarılarak toz şeker ile dairesel hareketlerle dudağa scrub yapılabilir, daha sonra yıkanıp dudak kremi uygulanabilir.. Bunu yaparken çok narin hareketlerle yapılmalı, tahriş edilmemeli, eğer kabuklar bir seferde gitmezse bir gün bekleyip ertesi gün aynı işlem tekrarlanmalı.
Saçlar: Saçlar kış mevsiminde zayıflar, daha kuru ve kırılgan hale gelir. Uyguladığınız bakımlarla saçlarınızın kış mevsiminde de güçlü ve sağlıklı kalmasını sağlayabilirsiniz. Saçınızı dış etkilerden koruyacak ve oluşan hasarı onaracak şampuan ve saç kremlerini kullanmalısınız. Bu ürünlerin nemlendirici içeriği normalde kullandıklarınızdan daha fazla olmalı, ama ürün aynı zamanda saç tipinize de uygun olmalı. Ayrıca nemlendirici saç bakımı yapmak da soğuk ve kuru havanın neden olduğu yıpratıcı etkilerin onarılmasını sağlayacaktır.