Kısırlık Nedir ? Nedenleri ?
Yazar Ali Süha Sönmez • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 28 Aralık 2016 • Yorumlar:
Evlendikten sonra bir yıl süreyle düzenli ve korunmasız
ilişkiye rağmen gebelik elde edilememişse kısırlıktan söz
edilebilir. Zira bu süre içinde çiftlerin %85’inde gebelik elde
edilir. Yani toplumdaki üreme çağına gelmiş çiftlerin yaklaşık
%15’i bu problem ile karşı karşıyadır. Ancak kadın yaşının
40’ın üzerinde olduğu grupta bu oran %25’e çıkmaktadır.
Kısırlığın erkek ve kadındaki sebepleri nelerdir?
Kısırlığın sebebi yaklaşık %50 kadına %50 erkeğe aittir.
Erkekteki infertilite sebebini ortaya çıkarmak için;
spermiogram, kanda testosteron, FSH ve Prolaktin ölçümü ile ürolojik muayene yapılır.
Spermiogram – Normal bir semen 2-5 ml olup, her mililitrede en az 20 milyon sperm
içerir ve bunların %50’sinden fazlası hareketlidir. Çok az sayıda beyaz küre içerebilir. Eğer
sperm değerleri normalin altında ise o zaman hormon analizleri de yapılır. Ürolojik
muayenede testislerin durumu ve varikosel olup olmadığına bakılır. Varikosel testislere kan
taşıyan damarların genişleyerek kan akımının yavaşlamasına neden olur. Bu da testis içinde
sıcaklık artışı yapar ve sperm kalitesi ve hareketliliği bundan olumsuz etkilenir.
Kadının değerlendirilmesi
Serviks – Burası rahim içi (endometrium) ile vajen arasındaki açıklıktır. Buradan berrak
yapışkan yumurta akı gibi bir sıvı salgılanır ve yumurtlama zamanı spermlerin kolayca
endometriuma ulaşmasını sağlar. Diğer zamanlarda ise koyulaşır ve bir tıkaç oluşturur. Eğer
yumurtlama zamanı bu sıvının kıvamı incelmez ise spermlerin yumurtaya ulaşması oldukça
zorlaşır.
Tüpler – Rahmin her iki tarafında bulunur ve döllenmeye hazır yumurtaları rahim içine taşır.
Bunların açık olup olmadığını anlamak için HSG (Histerosalpingogram) denen ilaçlı bir film
çekmek gerekir. Bu işlem adet bittikten sonraki birkaç gün içinde yapılır.Rahim içine
yerleştirilen bir kanülden röntgen filminde görülebilen bir ilaç verilir ve film çekilir.
Normalde rahim beyaz renkte bir üçgen gibi görülür ve her iki tarafında yine beyaz çizgiler
tüpleri gösterir. Tüplerin görülmemesi ya da karın boşluğuna verilen ilacın yayılmaması tüpün
tıkalı olduğunu gösterebilir. Rahim içinde de herhangi bir dolma defekti orada bir yapışıklık
ya da yer kaplayan bir lezyon olduğunu düşündürebilir.
Peritoneal faktör – Bazen HSG veya USG sonucuna göre doktorunuz karın içinde bir
yapışıklık ya da endometriozis olup olmadığını anlamak için laparoskopi yapmak isteyebilir.
Bunu için de yine en uygun zaman adet bitiminden sonraki birkaç gündür. İşlem anestezi
altında yapılır. Göbeğe yapılan 1 cm lik bir kesiden karın içine sokulan bir trokardan geçirilen
bir teleskop ile rahim, tüpler, yumurtalıklar, barsaklar, karaciğer, mide, apendix gözlenir.
Ayrıca kasıklardan sokulan yarım cm lik yardımcı trokarlardan geçirilen aletler yardımıyla
diğer cerrahi işlemler yapılabilir. Aynı zamanda rahim içine yerleştirilen bir kanülden mavi
boya verilerek tüplerin açık olmadığı da kontrol edilebilir. Peşinden histeroskopi ile rahim içi
bir kamera yardımıyla gözlenerek burada da bir patoloji olup olmadığı anlaşılır, varsa aynı
anda tedavi edilir.
Yumurtalıkların değerlendirilmesi – İki tanedir ve rahmin her iki tarafında bulunur. İçinde
yumurtaları barındırırlar ve hormonal fonksiyonda önemli rol alırlar. Yumurtalar FSH denilen
ve beyinde hipofiz adı verilen bir salgı bezinden salınan hormonun etkisinde büyür ve
estradiol denen bir başka hormon salgılar. Yaklaşık adetin 14.günü civarında olgunlaşarak
döllenmeye hazır hale gelir. LH ise döllenmeye hazır olan yumurtayı çatlatarak karın
boşluğuna atılmasını sağlar. O sırada ortamda bir sperm varsa yumurta döllenir. Kadında
yumurtlama olup olmadığını anlamak için kanda FSH, LH ve progesteron hormon düzeyleri
ölçülebilir. Ayrıca rahim içinden yapılan biyopsi ile de anlamak mümkündür.
Kadına ait kısırlık sebepleri
Miyomlar – Rahim duvarındaki kaslardan köken alan iyi huylu tümörlerdir. Tek ya da daha
fazla sayıda olabilirler. Boyutu bezelye büyüklüğünden portakal büyüklüğüne ulaşabilir hatta
bazen daha da büyük olabilir. Genellikle rahim duvarının dışına doğru büyürler, ancak
duvarda ya da rahim içine doğru büyüyenler de vardır. Oldukça sık görülen tümörlerdir ve 30-
45 yaş arası kadınlarda görülme sıklığı oldukça yüksektir. Rahim içine doğru büyüyen
miyomlar düşük, erken doğum veya kısırlığa neden olabilirler. Miyomlar gebelik sırasında
büyüyebilirler. Tüp bebek öncesinde özellikle içe doğru büyüyen miyomlar çıkarılmalıdır.
Endometriozis – Rahim içini kaplayan dokunun rahim dışında da olması durumudur.
Yumurtalıklar ya da karın içindeki diğer organlara yapışarak her adet döneminde içi kanla
dolar. Bu kan doku içinde hapsolduğu için önce kesecikler sonra da kist oluşur. İleri evrelerde
nedbe dokusu ve yapışıklılar meydana gelir. Bu kronik kasık ağrılarına neden olabilir.
Endometriozis infertilitenin önde gelen nedenlerinden biridir ve üreme çağındaki kısırlık
problemi olan kadınların yaklaşık %40’ında görülmektedir. Hangi mekanizma ile kısırlığa yol
açtığı bugün tam olarak bilinmemekle birlikte tüplerde neden olduğu hasar neticesinde oluşan
tıkanıklıklar ya da dokunun salgıladığı bir takım maddelerle sperm-yumurta ilişkisinin
bozulması ile döllenmenin olmaması muhtemel mekanizmalar arasında sayılmaktadır. Bu
hastalar tıbbi ya da cerrahi olarak tedavi edilebilirler. Tıbbi tedavi – yalancı gebelik ya da
yalancı menapoz oluşturularak hastanın yumurtlama fonksiyonu durdurulur ve adet
görmemesi sağlanır. Böylece endometriozis odaklarının aktivasyonu önlenmiş olur. Bu tedavi
yaklaşık 6 ay sürer. Ancak ilaçlar kesildiğinde tekrar nüks edebilir. Bu tedavi daha çok çocuk
isteği olmayan hastalara uygulanır. Cerrahi tedavi ise genellikle çocuk isteği olan hastalara
anestezi altında laparoskopi denilen yöntemle yapılır. Burada Göbek hizasında yapılan 1 cm
lik bir kesiden arkasında kamera bulunan bir teleskop batın içine sokulur ve tüm organlar
gözlenerek tesbit edilen patolojiler kasıktan sokulan 2 adet 5 mm genişliğindeki aletler
vasıtasıyla tedavi edilir. Amaç endometriozis odaklarının yakılarak ya da kesilerek yok
edilmesi ve varsa yapışıklıkların açılmasıdır.
Yumurtalık kistleri – İçi sıvı dolu keselerdir. Oldukça sık görülür, olguların büyük kısmı iyi
huylu olup, 35 yaş altındadır. Bu kistlerin varlığında yumurtlama durabilir ya da kistin tüplere
yaptığı bası ile oluşan mekanik etki yumurta ile spermin birleşmesini önleyerek kısırlığa yol
açabilir. Belirli büyüklüğe ulaşmış kistlerultrasonografi eşliğinde ya da laparoskopik olarak
boşaltılabilir ve alınan kist içeriği sitopatolojik inceleme için kist cidarı da histopatolojik
inceleme için ayrılır. Bazı kistler nüksetmeye meyillidir ve boşaltıldıktan sonra eğer tüp bebek
yapılacaksa bu zamana kadar doğum kontrol hapları kullanılabilir.
Polikistik Over Sendromu – Bu hastalar adet düzensizliği, tüylenme, şişmanlık ve kısırlık
şikayetleri ile gelebilirler. Ayrıca yüzdeki sivilceler kanda erkeklik hormonunun arttığının bir
göstergesi olabilir. Bazen böbrek üstü bezi ve tiroid bezinin iyi çalışmadığı durumlarda ve
insülin direnci olan durumlarda da görülebilir. Tanıda adet düzensizliği, kan testleri ve
ultrasonografi yardımcıdır. Hasta diğer kadınlara göre daha az yumurtladığı için daha uzun
sürede hamile kalır.
Karın İçi Yapışıklıklar – İç üreme organlarının ya da bu organlarla barsaklar arasında
bulunan bant şeklinde dokulardır. Bunlar genellikle daha önce geçirilmiş bir ameliyat
(apandisit, yumurtalık kisti, vs.), enfeksiyon (Klamidya, Gonore) sonrası ya da endometriozis
nedeniyle gelişirler. Yapışıklıklar tüplerde kıvrılmalar yol açarak yumurta ve spermin tüp
içinde yol almasını engellerler. Genellikle cerrahi olarak tedavi edilirler, başarı sağlanamazsa
tüp bebek uygulamasına geçilir.
Azalmış Over rezervleri – Over rezervleri normal olarak 35 yaşından sonra azalmaya başlar
ve ülkemizde ortalama menapoz yaşı olan 48 de de fonksiyonlar tamamen durma noktasına
gelir ve kadın menapoza girer. Bazen 20 li ve 30 lu yaşlardaki kadınlarda da bu durum
oluşmaya başlar. Özellikle daha önce yumurtalıktan ameliyat geçirenler (kist veya
endometriozis nedeniyle) risk altındadır. Over rezervlerinin azalması demek her ay gelişen
yumurta sayısının daha az olması demektir. Bu durumda FSH düzeyi kanda yükselir, iki adet
arasındaki süre önce kısalır sonra da uzar ve adet miktarı azalır. Adetin 3. günü alınan kanda
FSH ve estradiol hormonlarının seviyesi ölçülerek fikir sahibi olunabilir.Ayrıca
ultrasonografide yumurtalık hacmi ve içindeki follikül miktarı ölçülerek over rezervi
değerlendirilebilir. Bu gibi hastalar fazla bekletilmeden tüp bebek tedavisine alınmalıdır.
Erken Over yetmezliği – 40 yaşından önce menopoza girilmesi halinde söz konusudur.
Sebebi genellikle bilinmemekle birlikte kromozom bozuklukları, bağışıklık sistemine ait
hastalılar ve tiroid hastalıkları neden olabilir. Bu durum da yine kan testleri ile ortaya
çıkarılabilir. Eğer hastada hiç yumurta kalmamışsa tüp bebek tedavisi de uygulanamaz.
Kısırlık Nedeni Olup Tedavi Edilebilen Durumlar
Yumurtlama bozukluğu
Açıklanamayan infertilite
Tekrarlayan gebelik kayıpları
Miyomlar
Endometriozis
Yumurtalık kistleri
Polikistik over Sendromu
Karın içi kitleler ya da yapışıklıklar
Rahim ağzı mukus problemleri
Bağışıklık sistemine ait problemler
Tubal hastalıklar
Erkeğe bağlı sebepler
Klomifene dirençli olgular
Yazar
Ali Süha Sönmez Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Prof. Dr.
Randevu al Profili görüntüleyinYorumlar: (0)
Yazar
Ali Süha Sönmez
Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Prof. Dr.