Kıskanç Mısınız?
Yazar Birgül Özgüvenç • Psikolog • 27 Eylül 2018 • Yorumlar:
Kıskançlık duygusu sizin hayatınızın neresinde duruyor? Ne kadar kıskançsınız? Kıskançlıkla baş edebiliyor musunuz? Eğer sizde partnerinizi devamlı kontrol etmek istiyorsanız, devamlı nerde ve kiminle olduğunu düşünüyorsanız bu soruları kendinize yöneltmenizde fayda var.
Kıskançlık sonucu oluşan yıkıcı olaylar gazetelerin 3. sayfalarında ve sosyal medyada oldukça sık rastladığımız haberlerdir. Peki, kıskançlık nedir? Niye kıskanç olunur? Kıskançlık sevginin gösterilme biçimi midir? Freud, normal kıskançlığın bile mantık dışı bir olay sayılması gerektiğini, böyle bir duygunun bilinç denetimi altında olmadığını ifade etmiştir. Diğer taraftan kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkinin yitirileceği ya da tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan karmaşık bir ruhsal yaşantıdır. Olumsuz olarak nitelendirebileceğimiz bir duygu durum halidir. Genellikle kendisini yetersiz ve değersiz gören, değerlilik duygusu dış etkenlerden etkilenen, özgüveni düşük bireylerde, patolojik olarak gözlenen bir davranış şeklidir.
Yaşantımız içinde kıskançlığın farklı formlarıyla karşı karşıya kalırız. Çocukluk dönemlerimizde kardeşimizi ya da ebeveynlerimizi, ergenlik dönemimizde arkadaşlarımızı, yetişkinlik döneminde ise sahip olamadığımız yaşantılara ve eşlere karşı bu duyguyu yaşamamız muhtemeldir. Önemli olan bu duygu ile baş edebilme halimizdir.
“Seven insan kıskanır” sözü günlük hayatımızın içinde ne kadar dilimize pelesenk olsa da dozunda olmayan kıskançlık ilişkilerimizin yıpranmasına ve yıkıcı hale gelmesine sebebiyet verecektir. Kıskançlık, evlilikle ilgili problemlerin ve boşanmaların en büyük sebeplerinden biridir. Shakespeare’in sevilen karakterlerinden biri olan Othello ile karısı Desdemona’nın hikayesi kıskançlık duygusunun sonuçlarını gözler önüne sermektedir. Othello ve Desdemona büyük bir aşk yaşamaktadır. Ancak Othello’nun büyük aşkına ilk hediyesi olan mendili karısı Desdemona kaybeder. Othello karısının mendili kaybettiğinden şüphelenir. Iago bunun üzerine komplo hazırlar. Karısının Cassio ile aşk yaşadığına Othello’yu inandırır. Othello kıskançlığından karısını ve Cassio’yu öldürür. Shakespeare’in anlattığı gibi kıskançlık ölümle son bulmuştur. Bu hikâye tıpta “Othello Sendromu”(patolojik kıskançlık) olarak tanımlanır.
Sağlıklı kıskançlık ise ilişkinin tuzu biberi diyebileceğimiz bir durumdur. Duygusal partnerler birbirlerine güvenmek, birbirlerine bağlılıklarından emin olmak isterler. Bu güvence ve sevgiyi sağladıklarına emin olduklarında günlük hayatın rutin etkinliklerine kendilerini kaptırırlar ve sevgiyi takdir etmemeye başlarlar. Bu yüzden romantik kıskançlıklar kişilerde yarattığı duygusal kaygıdan dolayı bireylerin ilişkilerini gözden geçirmesini sağlar. Eşlerin birbirlerine değerlerini hatırlatır. O yüzdendir ki zaman zaman yaşanan dozunda kıskançlıklar ilişkiye olumlu etki edecek ilişkinin canlı kalmasını sağlayacaktır.
Kişilerin kıskançlık ve kıskançlıkla baş etme yöntemleri farklıdır. Kadınlar genellikle duygusal olarak değerlendirir ve pasif tepkiler gösterirler. Daha yapıcı bir tavır göstermekle birlikte kendi isteklerinden vazgeçen ve alttan alan bir yaklaşım sergilerler. Erkekler ise fiziksel olarak değerlendirirler ve daha saldırgan tepkiler verirler. Genellikle tehdit ederek ya da şiddet uygulayarak sonuç elde etmeye çalışırlar. Sizin için de kıskançlık ilişkilerinizi ve psikolojik sağlığınızı etkileyen bir sorunsa, bu duyguların ortaya çıkmasının altındaki etkenleri ve tetikleyicileri tespit etmek ve hangi ihtiyacınız karşılanmadığında bu duyguları hissettiğinizi fark etmek bu duygularla başa çıkabilmeniz için oldukça önemlidir. Bu sorun bireysel olarak ya da çift olarak üstesinden gelemediğiniz bir konu halini aldıysa, psikolojik destek almak yaşadığınız sorunla başa çıkabilmeniz için size yardımcı olacaktır.
SEVGİ teleskoptan bakar, KISKANÇLIK ise mikroskoptan. (Josh BİLLİNGS )