Kıskançlık

Gelişimsel olarak kıskançlık, üç yaş civarında ortaya çıkan doğal bir duygu olup, aldatılma ve ilişkiyi kaybetmeye karşı bir savunma mekanizması olarak görülebilir. Kıskançlık yerinde kullanıldığında ilişkiyi zenginleştirip tutkunun ve sadakatin ortaya çıkmasına yardımcı olabilir. Aşırı derecedeki kıskançlık ilişkide ciddi sorunlara yol açabilir. Kıskançlık, genel anlamıyla değer verdiğimiz bir ilişkiye yönelik herhangi bir tehdite karşı sergilediğimiz tepkidir. Romantik ilişkilerde kıskançlık, düşünceler, davranışlar ve duyguların karışımından oluşur. Romantik kıskançlığın gelişebilmesi için ilişkiye karşı bir tehditin oluşması gerekir. Buradaki tehdit gerçek bir tehdit yahut bir tehdit algısı olabilir ve kendisini farklı şekillerde gösterebilir. Kişinin kendisine olan güveninin düşük olması ve yetersizlik duygusu kıskançlıkla yakından ilgilidir. Kıskançlık kişinin kendisini başkalarıyla karşılaştırması sonucunda ortaya çıkar. Kendilerine yeterince güvenmeyen kişiler eşlerinin sadakatına karşı daha şüpheci bir tavır sergilerler. Bireysel etkenler kadar ilişkinin doğası ve ilişkisel etkenler de kıskançlık duygusuyla yakından ilgilidir. Duygusal bağımlılık en önemli etkendir. Bu eşin başkalarına gösterdiği en ufak ilgide bile kendisini gösterir. Bunların yanı sıra, kıskançlık kişinin eşin sadakatine karşı güvensizliğinden de önemli ölçüde etkilenmektedir. Kıskançlıkla nasıl başa çıkabilirim sorusuna yanıt vermek kolay değildir. Öncelikle kıskançlık hissine karşı geliştirdiğimiz tutumların değiştirilmesi gerekir. Kıskançlık aşkın bir simgesi olarak görülmemelidir. Aşırı kıskançlık, ilişkide olduğumuz kişiye yönelik baskı ve ilişkiyi zedeleyici bir sorun olarak görülebilir. Kıskançlık duygusunun farkına varmamız bu sorunun önlenmesi açısından önemlidir, duygumuzu ilişkide olduğumuz kişiyle paylaşmamız onunla kurduğumuz iletişimin gelişmesinde de yardımcı olur. Bunları yaparken eşimize ve ilişkiye değer verdiğimizi ve eşimizin bizim için önemli bir yere sahip olduğunu göstermemiz ilişkinin bu sorunu atlatmasında yardımcı olacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)