KOAH
Yazar Ali Kutlu • Göğüs Cerrahı • 16 Eylül 2017 • Yorumlar:
Yaklaşık 1-1,5 kiloluk et parçası olan akciğerlerimizin içerisinde kanın oksijenlenmesini sağlayan 300 milyona yakın alveol denilen hava keseciği vardır. Tüm hava keseciklerini açıp bir yüzey haline getirebilseniz orta büyüklükte bir evin taban alanına eşit bir solunum yüzeyi elde edersiniz. Yaklaşık 8-10 yaşına kadar alveol sayısı ve vücut gelişiminin devam ettiği ergenlik çağının sonuna kadar akciğer kapasitemiz artar.
Basit bir örnekle açıklayayım; Bir uçağın hava alanından kalkıp hızla yükselmesini takiben ilerideki bir hava alanına indiğini düşünün. Bazı uçaklar yeterince yükselemeden inişe geçerler, bazılarının inişi çok hızlı olur.
Akciğer kapasitemiz hızlı bir büyümeyi takiben yıllar içinde yaşlanmayla birlikte yavaşça azalır. Allah’ın bize verdiği akciğerler normal koşullarda bir ömür yeter. Bazı insanlarda akciğer kapasitesi yeterince gelişemez veya çok hızlı düşer.
Akciğer kapasite kaybının en bilinen sebebi sigara içme alışkanlığıdır. Sigara içen hastaların yaklaşık yüzde 20 si KOAH’a yakalanırken hayat boyunca sigaradan vazgeçemeyen insanların yaklaşık yarısı KOAH olur. Ülkemizde yaklaşık 3 milyon KOAH hastası var. Bu hastalık ülkemizde başlıca ölüm ve sağlık harcaması sebeplerinden biri.
Hava keselerini düzgün sınırlı bal petekleri gibi düşünün. Sigara bu düzenli boşlukları güve yeniği gibi bozar ve amfizem denen işe yaramaz hava boşlukları oluşur. Bu boşluklar işe yaramadığı gibi şişkinlik oluşturarak sağlıklı dokuların işe yaramasını ve kolay soluk almamızı engeller.
Bazı hastalar çok gürültülü olup bronşit bulguları ( sürekli balgam çıkışı, öksürük, morarma ) ön plandadır. Eskiden bunlara mavi soluyanlar derdik (Mafya filmlerinin aranan yüzü mor suratlı, şişman ağzında sürekli sigara olan Joe Viterelliyi (resim 1) gözünüzün önüne getirin. Adam dağ gibi ama içi çürümüş)
Bazı hastalar ise içten içe alevsiz tüten ateş gibi akciğer hasarı ve amfizemin ağırlıklı bir tabloya sahiptirler (Pembe soluyanlarla ilgili meşhur bir siyasi kişilik aklıma geldi, bunlar bir kez düştüğünde bir daha toparlayamazlar)
Akciğer hasarı geri dönüşümsüz bir durumdur. Giden alveollerimizin yerine yenisi gelmez. Temiz hava bol güneş spor kayıplarımızı bize vermez. Temel felsefemiz kaybın neresinden dönülürse kardır olmalı.
Bu nedenle ilk olarak hasar tespitinde bulunmalıyız. Basit bir solunum fonksiyon testi atı alan Üsküdar’ı geçmeden mevcut kapasitemizi ve kapasite kaybının devamı durumunda bizi gelecekte neyin beklediği hakkında bilgiler verir.
Bu anlattıklarımızı bir tablo halinde özetlersek (resim 2)
A grubu normal sağlıklı sigara içmeyen veya sigara içtiği halde etkilenmeyen hastalardır. Allah selamet versin sigaraya devam?
B grubu sağlıklı bir gelişimi takiben sigaraya bağlı hızlı akciğer kaybı olan hastalar. Bunların büyük kısmı hastalıklarının farkında değildir. Eğer erken tespit edilirse (turuncu halka dönemi) hastalıkları önlenebilir ya da mümkün oldukça geciktirilir.
C grubu hastalar akciğer kapasitesi yeterince gelişememiş talihsiz hastalar olup bunlar birde sigara içerse ne yaparsa yapsın KOAH a yakalanacak olan D grubu hastalara döner.
Son söz; Sigara sadece KAOH demek değildir. Başta akciğer kanseri olmak üzere tüm kanserle ilişkilidir. Kanser olur ölürsün, lakin KOAH olduğunda sürünürsün…
İnsanları maalesef sürünmek değil fücceten ölüm daha fazla korkutmaktadır. Bu nedenle göğüs hastalıkları uzmanlarından ziyade kardiyologların sigarayı bırakma önerisini daha fazla dikkate almaktadırlar.