Koah
Yazar Mecit Süerdem • 1 Temmuz 2021 • Yorumlar:
KOAH nedir?
-
KOAH, “ Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” isminin baş harflerinden oluşan kısaltılmış bir hastalık ismidir.
KRONİK kelimesi uzun süredir devam eden ve geçmeyecek anlamındadır.
OBSTRÜKTİF kelimesi tıkayıcı anlamındadır ve bu hastalıkta nefes borularının (bronşların) daraldığını ifade eder.
-
Sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve tozlara yıllarca maruz kalmak ile nefes boruları ve hava keseciklerinin (alveollerin) yapıları bozulur. Nefes borularının yapısında bozulma ve daralmaya bağlı oluşan hastalığa KRONİK TIKAYICI BRONŞİT, çok küçük nefes boruları ile hava keseciklerinin harabiyeti ve parçalanması ise AMFİZEM olarak isimlendirilir. KOAH bu iki hastalığı kapsayan bir terimdir ve genellikle bu iki hastalık birarada bulunur.
-
KOAH; nefes borularını daraltarak akciğerlerden solunum havasının dışarıya çıkışını yavaşlatan bir hastalıktır. Bu nedenle efor sırasında yeterli solunum yapılamadığı için nefes darlığı şikayeti başlar. KOAH; nefes darlığına neden olan kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Nefes darlığına sıklıkla öksürük ve balgam çıkarma eşlik eder.
-
KOAH; hastalığa yol açan başta sigara olmak üzere her türlü zararlı gaz ve tozlara solunum yolu ile maruziyetin olmaması durumunda önlenebilir.
-
Sigara içen veya diğer risk faktörleri maruziyeti olan kişilerde nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma şikayetleri başladığı zaman hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Çünkü erken teşhis ve doğru tedavi ile bu ilerleyici ve akciğerleri sakat bırakan hastalıktan kurtulmak mümkün olabilir.
-
Nefes boruları ve alveollerin yapılarında oluşan bozuklukların tedavisi ve tamiri mümkün değildir. İlaçlar sadece nefes darlığı şikayetini azaltabilir. İlaçların hastalığı ortadan kaldırmak veya ilerlemesini yavaşlatmak gibi bir etkileri yoktur. KOAH başlayan bir hastada sigara ve diğer maruziyetlerin sonlandırılması sonrasında da akciğerlerin harap olmuş yapısında tamir olamaz, ancak hastalığın ilerlemesi yavaşlar.
-
KOAH’ın ilerleme hızını yavaşlatmak için bilinen en etkili yöntem sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımı ile hastalığa neden olan diğer maruziyetleri sonlandırmaktır. Evde, işyerinde veya açık ortamlarda her türlü solunum yolu ile alınan zararlı gaz, toz ve partiküllere maruziyetten kaçınılması gerekir.
-
KOAH tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken teşhis, risk yaratan maruziyetlerin sonlandırılması, ilaçların düzenli kullanılması, fiziksel aktivitenin korunması ve diğer tedavi kurallarına uyulması ile birçok KOAH hastası normale yakın bir hayat sürebilir.
KOAH için risk faktörleri nelerdir?
KOAH; genetik yatkınlığı olan kişilerde “risk faktörleri” olarak da isimlendirilen çevresel faktörler ile etkileşim sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır.
-
Sigara içimi KOAH’ın en önemli nedenidir. Sigara içenlerin en az %25’inde KOAH gelişir. Başka bir ifade ile sigara içen üç, dört kişiden birisinde KOAH gelişmektedir. Kişiler arasında sigara dumanı maruziyetine karşı farklı hassasiyet dereceleri vardır. Bu durumu belirleyen genetik özelliklerdir. Bu nedenle uzun yıllar sigara içenlerde KOAH gelişmez iken genç yaşlarda KOAH tanısı alan hastalar da olabilir.
KOAH yaklaşık olarak 20 yıl günde bir paket sigara içme sonrasında ortaya çıkar. Eğer günde bir paketten daha fazla sayıda sigara içiliyorsa KOAH gelişim zamanı daha da kısalabilir. Hastalık genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. KOAH teşhisi alan hastaların büyük çoğunluğu halen sigara içen veya çok uzun süre sigara içmiş ve bırakmış kişilerdir. Sigara bağımlıları eforla nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma gibi şikayetleri genellikle önemsemedikleri için hastalık sinsice ilerler. Bu nedenle KOAH teşhisi konduğu zaman hastalar genellikle akciğer kapasitelerinin önemli bir kısmını kaybetmiş olmaktadırlar.
-
Kırsal bölgelerde ekmek yapmak, tandır yapmak ve yemek pişirmek amacıyla kullanılan biyoyakıtların (kömür, odun, odun kömürü ve tezek) dumanının solunması da sigara gibi çok önemli bir risk faktörüdür. Dünyada 3 milyon kişinin biyoyakıt dumanına maruz kaldığı tahmin edilmektedir. Bu sayı sigara içenlerin sayısından çok daha fazladır.
-
İş yerlerinde uzun süreli toz, duman ve kimyasal solunması KOAH için önemli bir risk faktörüdür. Madenler, metal sanayi, odun sanayi, kağıt üretimi, çimento, tahıl ve tekstil işçiliği önde gelen riskli iş gruplarıdır. KOAH’a neden olabilecek irratan gazlar ve dumanlar; azot oksit, kükürt dioksit, güçlü asitler, amonyak, klor, ozon, fosgen, boya, reçine ve verniktir.
-
Şehirlerdeki hava kirliliğinin de KOAH’a neden olabileceği ve diğer maruziyetlere eklenince KOAH hastalığının gelişimini kolaylaştıracağı tahmin edilmektedir. Ayrıca hava kirliliği KOAH alevlenmelerinin önemli bir nedenidir.
-
Astım hastalığı KOAH için bir risk faktörü olarak kabul edilir. Astımlı hastaların özellikle tedavilerine dikkat etmemeleri ve KOAH için risk faktörlerine maruziyet durumunda KOAH gelişimi çok kolaylaşır.
-
Çocuklukta geçirilen alt solunum sistemi enfeksiyonları ve yetersiz beslenme nedenli olarak akciğer gelişiminin zayıf kalması KOAH için bir risk olarak kabul edilir.
-
Genetik bir hastalık olan alfa-1 antitripsin (AAT) eksikliği de KOAH için önemli bir risk faktörüdür. AAT enzimi karaciğerde sentez edilir ve vücudun protein yapısını korumakla görevlidir. Enzim eksikliğinde ortaya çıkabilecek akciğer hasarına bağlı olarak KOAH gelişme riski artar.
KOAH sıklığı ne kadardır?
KOAH tüm dünya için çok önemli bir global halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre ölüm oranı en hızlı artan hastalıktır. Buna rağmen hükümetler ve sağlık otoriteleri tarafından yeteri kadar önemsenmemektedir. Dünyada yaklaşık 600 milyona yakın KOAH hastası olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca bu hastaların dışında tanı almamış olan milyonlarca KOAH hastasının daha olduğu düşünülmektedir. Çünkü KOAH sinsi ilerleyen bir hastalıktır ve bu nedenle hastaların üçte ikisi tanı almaz. KOAH sıklığı gelişmiş ülkelerde azalırken gelişmekte olan ülkelerde artış göstermektedir. Gelişmekte olan ülkelerde 40 yaş üstü popülasyonda KOAH sıklığı, ülkeler arasında farklılıklar göstermesine rağmen ortalama %10 kadardır. 60 yaş üstündeki nüfus içinde KOAH daha yüksek orandadır. Ülkemizde en iyimser tahmin ile 5 milyon KOAH’lı vardır. Önümüzdeki 30 yıl içinde KOAH görülme sıklığı daha da artış gösterecektir. KOAH erkeklerde kadınlardan çok daha sıktır. Ancak gelecekte kadınlarda da önemli artış göstereceği tahmin edilmektedir. KOAH günümüzde üçüncü en sık ölüm nedenidir ve 2030 yılına kadar yıllık ölüm sayısı 5 milyona yaklaşacaktır. Tüm bu rakamlar, KOAH’ın teşhis ve tedavisinin önemli bir ekonomik maliyete neden olduğunu göstermektedir.
KOAH hastalığının seyri nasıldır?
Hastalığın erken dönemlerinde, hastalığın hafif veya orta evrelerinde nefes darlığı yakınması ya yoktur veya günlük yaşamı etkilemeyecek, yaşam kalitesini bozmayacak seviyededir. Bu evrede nefes darlığı; koşma, hızlı yürüme veya merdiven çıkma gibi eforlarda hissedilir. Hastalar oluşacak nefes darlığını azaltabilmek için efor seviyelerini düşürürler ve bu durumda hastalığın tanısı gecikir. Hastalığın yeni başladığı bu dönemde hastaların çok azı teşhis edilir.
Öksürük ve balgam çıkarma her hastada farklı şiddette olur. Hastalığın erken evrelerinde öksürük ve balgam çıkarmanın önemli bir hastalığın ilk belirtileri olabileceği konusunda duyarlılık gösterilmez. Genellikle öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi şikayetler çok rahatsız edici olmadıkca doktora gidilmez. Öksürük ve balgam çıkarma önceleri sadece sabah görülür. Balgam ilk yıllarda genellikle çok az miktarda çıkar. Özellikle sigara bağımlıları öksürük ve balgam çıkarmayı önemsemezler ve sigara içmenin doğal bir sonucu olarak kabul ederler. Sigara bağımlısı olanların rahatsızlıklarından dolayı doktora gitmemelerinin önemli bir nedeni de sigarayı bırakmaları konusunda uyarı almaktan kaçmaktır. Gerçekte, şiddetli olmayan öksürük ile birlikte az miktarda balgam çıkarmak çok önemli bir hastalığın yani KOAH’ın erken habercisi olabilir. Eğer sigara içmeye devam edilirse ve hastalık ilerlerse öksürükler şiddetlenir ve balgam miktarı gittikçe artar. Hastalar günün her saatinde balgam çıkarmaya başlarlar. Bazen boğulacak kadar şiddette öksürükler olmaya başlar.
Hastalık ilerledikçe nefes darlığı nedeni ile hastalar işlerini yapmakta güçlük çekmeye başlar. Hastaların en az yarısı ileri dönemde tanı almakta ve tanı aldıkları anda akciğer kapasitelerinin en az yarısını kaybetmiş olmaktadırlar. Hastalık daha da ilerleyince hastalar günlük yaşam aktivitelerini yapamayacak hale gelirler. Hastalar yaşamlarını devam ettirebilmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Hastalığın ileri dönemlerinde kan oksijen düzeyi iyice azaldığından genellikle sürekli oksijen kullanmak zorunda kalırlar. Bazen oksijen kullanmak da yeterli olmayabilir ve bu durumda oksijen tedavisine ek olarak mekanik ventilatör isimli yapay solunum cihazlarının kullanılması gerekebilir.
Hastalığın ileri dönemlerinde nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma dışında çok sayıda rahatsızlıklar belirir. Bunlar;
-
Bol terleme
-
Dilde, dudaklarda, parmak uçlarında morarma
-
Şiddetli baş ağrısı
-
Çarpıntı
-
Gündüzleri uyuklama, geceleri uykusuzluk
-
Zihinsel faaliyetlerde azalma (unutkanlık, dikkatsizlik)
-
Aşırı sinirlilik
-
Şiddetli halsizlik, yorgunluk
-
Zayıflama
-
Cinsel güçte azalma
-
Mide rahatsızlıkları, karında şişkinlik ve hazımsızlık
-
Kabızlık
-
Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma hissi
-
Ellerde titreme
-
Ayaklarda su toplama (ödem)
KOAH nasıl teşhis edilir?
KOAH hastalarında genellikle nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma şikayetlerinin biri veya birkaçı bulunur. KOAH’dan şüphelenmekte risk faktörlerinin olup olmaması önemlidir. Genellikle en az 20-25 yıldır sigara içimi, biyoyakıt kullanımı veya astım hastalığı hikayesi vardır. Hastalarda şikayetler genellikle kış aylarında artış gösterir ve ilk teşhisleri alevlenmeler döneminde olur.
KOAH teşhisinde ve hastalığın değerlendirilmesinde aşağıdaki testler kullanılır. KOAH teşhisinde “altın standart” olarak tanımlanan kesin teşhis metodu soluk testi (spirometri) isimli testtir. Spirometri bilgisayarına bağlı bir cihaz içinden nefes alınıp verilerek yapılır. Spirometri, ne kadar havanın akciğere girip çıktığını ve çıkan havanın hızını ölçen bir testtir. KOAH’da nefes boruları daralması nedeniyle soluk ile alınan havanın dışarıya çıkış hızı yavaşlar. Spirometri nefes ile dışarıya çıkan havanın süratini ve seviyesini ölçerek KOAH tanısını koydurur. Spirometri tanıyı göstermesi yanısıra hastalığın tedaviye yanıtı ve ilerleme hızını da gösterir.
KOAH tanısı ilk alındığı zaman yapılması gerekenler nelerdir?
-
KOAH tanısının doğru olduğundan emin olmak. KOAH hastalarında nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma yakınmalarının tümü olabilir veya olmayabilir. Ayrıca bu yakınmaların olması da KOAH tanısı için yeterli değildir. Yakınmalar KOAH dışında öncelikle astım ile bronşit ve kalp yetmezliği gibi hastalıklarda da bulunabilir. Tanı ancak doğru teknik ile yapılmış olan soluk testi (spirometri) ile kesinleşebilir.
-
Hastalığın nedenini belirlemek.
-
Önerilen tedavi planını iyi öğrenmek.
-
Hangi ilaçları kullanacaksınız?
-
Her ilacın etkisi nasıl olacak?
-
İlaçların yan etkileri nelerdir?
-
İlaçların dışında tedavi seçenekleri var mıdır?
-
Akciğer sağlığınız korumak için nelere dikkat edeceksiniz?
Ne kadar sıklıkta doktor muayenesi gerekir?
Alevlenme yaşamayan bir hastanın yılda en az bir kez doktor muayenesi gerekir. İdeal olan süre 6 ayda bir düzenli doktor muayenesidir.