Kök Hücre Vermek Kolaydır: Can Acıtmaz Can Kurtarır

Kök hücre verici havuzuna kaydedilen kişinin doku grubu ile uyumlu bir hasta bulunduğunda, kaydedilen kişi ile iletişime geçilir. Gönüllülük durumu devam ediyorsa kök hücreler toplanır. Kök hücrelerin nasıl toplanıldığı konusunda farkındalığı olmayan kişiler de bağışçı olmaktan vazgeçme durumu en sık bu dönemde gözükür. Bu nedenle aşağıda yazdıklarımızı dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz.

Gerek kök hücre bağışçısı olabilmek gerekse bağışçı olduktan sonra kök hücre vermek için, her ne kadar medyada mümkün olduğu kadar bilgilendirme yapılmaya çalışılsa da, hala çoğu vericinin kafasında bir takım sorular bulunduğunu ve bu sorulara net yanıt alamayan kişilerin verici olmaktan vazgeçtiğini üzülerek görüyoruz.

Bu nedenle bu yazımızda kök hücre verme işleminin nasıl yapıldığını, can acıtıp acıtmayacağını, herhangi bir komplikasyon ya da yan etki görülüp görülmediğini sık sorulan sorular şeklinde kısaca açıklamaya çalışacağız. Yazıyı mutlaka sonuna kadar okumanızı tavsiye ediyoruz.

İsterseniz önce kök hücre ve kök hücre nakli ile başlayalım.

Kök hücre nedir?

Kök hücreler; kendi yenileyebilme, kendini oluşturabilme, çoğalma, farklılaşma ve başka hücrelere dönüşme kapasitesi ve potansiyeli olan hücrelerdir. Kök hücrenin doğru tanımı için 2 özelliğinin mutlaka bulunması gerekir. Bunlar:

  1. Kendini yenileyebilme,

  2. Sonsuz yenilenme kapasitesidir.

Hematopoetik kök hücreler yani “kemik iliği kök hücreleri” multipotent kök hücreler olarak bilinirler. Sadece kendi hücre grubu ile çok yakın ilişkili hücreleri üretebilirler. Örneğin kemik iliği kök hücresi hastaya nakledildiğinde alyuvarları, akyuvarları ve pıhtılaşma hücreleri olan trombositleri üretirler.

Kök Hücre Nakli Nedir?

Hastanın kemik iliğinin tamamen ortadan kaldırılarak, doku grubu uyumlu ve tamamen sağlıklı bir kişiden alınan ve hastaya verilen hematopoetik kök hücrelerin buraya yerleşmesi, çoğalması sayesinde iyi ve kötü huylu birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bir işlemdir.

Bugün için kök hücre nakli en sık, hematolojik kanserler olarak bilinen lösemi, lenfoma ve multipl miyelom tedavisinde kullanılır. Bunların dışında, çeşitli organ kanserleri, kemik iliği yetersizliği hastalıkları (aplastik anemi ve myelodisplastik sendrom), kalıtsal (doğuştan gelen) kansızlıklar, bağışıklık sistemi yetersizlikleri ve kalıtsal metabolik hastalıkların tedavisinde de uygulanmaktadır.

Kimler Kök Hücre Bağışçısı Olabilir?

Ülkemizde TÜRKÖK (Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi) sayesinde kök hücre bağışçı sayısı güncel rakamlarla 300 bini geçmiştir. TÜRKÖK 18 ile 50 yaş arasında OLUP en az 50 kg ağırlığındaki her sağlıklı kişiyi kök hücre vericisi olarak kabul etmektedir. Gönüllü kök hücre vericisi olmak isteyen adayların bağışıklık sistemi hastalıklarına ve infeksiyon hastalıklarına sahip olmaması gerekmektedir.

Nasıl Kök Hücre Bağışçısı olunur?

Bunun için öncelikle verici adaylarından yaklaşık 10 cc (3 tüp) kan alınarak incelenir. Eğer herhangi bir hastalık saptanmazsa doku tipi belirlenir ve bilgileriniz kemik iliği bankasına aktarılır.

Kemik iliği bankasına başvuran ve nakil bekleyen hastalardan biri ile uyum sağladığınız tespit edilirse sizinle iletişime geçilerek bağış yönteminiz (kandan kök hücre toplama yöntemi ya da kemik iliği toplama yöntemi) seçilir. Takiben gönüllülük durumunuzun devamına göre işlem için uygunluğunuz fizik muayene ve laboratuvar değerlendirmeniz sonrası belirlenir.

EN ÖNEMLİ SORU: KÖK HÜCRELER NASIL VE NEREDEN TOPLANIR?

Kök hücre verici havuzuna kaydedilen kişinin doku grubu ile uyumlu bir hasta bulunduğunda, kaydedilen kişi ile iletişime geçilir. Gönüllülük durumu devam ediyorsa kök hücreler toplanır. Kök hücrelerin nasıl toplanıldığı konusunda farkındalığı olmayan kişiler de bağışçı olmaktan vazgeçme durumu en sık bu dönemde gözükür. Bu nedenle aşağıda yazdıklarımızı dikkatle okumanızı tavsiye ediyoruz.

Kök hücreler ya kandan ya da kemik iliğinden toplanır. Bugün için en sık toplama yöntemi kandan alınan kök hücreler şeklinde olmaktadır. Çok az hastalıkta kemik iliğinden kök hücre toplama işlemi kullanılmaktadır. Bu nedenle eğer doku grubunuz bir hasta ile uyumlu bulunduğunda büyük olasılıkla kök hücreleriniz kan damarlarınızdan rahat bir şekilde toplanacaktır.

Kandan kök hücre toplama işlemi

Kök hücre toplama işlemi öncesi bağışçıya cilt altından (genellikle omuz ve kol arasındaki bölgeye yapılır) yaklaşık 5 gün kök hücreleri kemik iliğinden kana geçirerek, kanda çoğalmasını sağlayan bir aşı (Granulosit Koloni Stimüle Edici Faktör=G-CSF) yapılır. Aşağıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi, kök hücre bağışçısı her iki kolundaki büyük damarlardan birinden diyaliz makinesine de benzeyen bir cihaza yani aferez cihazına bağlanır. Aferez cihazı bir koldaki damardan kanı alır ve kök hücreleri ayrıştırarak bir kan torbasına bırakır, geri kalan kan diğer koldaki damardan bağışçıya geri verilir. Hiçbir şekilde acı veren bir işlem değildir. Ameliyat şartları gerekmez. Vericinin bilinci her zaman açıktır. Konuşabilir, sohbet edebilir veya televizyon izleyebilir. İşlem yaklaşık 1,5-2 saat sürmektedir. Önemli bir yan etki de görülmez. En sık görülebilecek yan etki hafif tansiyon düşmesidir. Kök hücreleri artırmak için yapılan aşının da çok önemli yan etkileri yoktur. En sık görülebilecek yan etki grip benzeri yakınmalardır.

Kemik iliğinden kök hücre toplama işlemi

Çok ama çok az kullanılmaktadır. Kemik iliğinden kök hücre toplama işlemi, vericinin kalça kemiğine bir kere giriş yapılarak özel bir iğne yardımıyla çoğunlukla genel anestezi altında yapılır. Hiçbir şekilde işlem yapılırken ağrı hissedilmez. Yaklaşık 1 saat içinde işlem tamamlanır. Vericide kanamaya yatkınlık bir durum yoksa kanama riski yoktur. İşlem öncesinde buna yönelik tetkikler yapılmaktadır.

Sonuç olarak, kök hücre verme işlemi “CAN ACITMAYAN AMA CAN KURTARAN” bir işlemdir. Bu nedenle gönüllü bağışçı olup TÜRKÖK’e kaydı yapılan tüm vericilerimizi doku grupları bir hasta ile eşleştiğinde hiç korkmadan kök hücre vermeye davet ediyoruz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Hakan İsmail Sarı Hematoloji, İç Hastalıkları Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)