Kolon Kanseri ve Rektum Kanseri
Yazar Emel Canbay • Genel Cerrah • 10 Haziran 2020 • Yorumlar:
Kalın bağırsak (kolon) ve rektumun (kalın bağırsağın son kısmı) tutan kanserler Kolorektal kanserler olarak adlandırılır. Erken tanı ve doğru tedavi yöntemi hastalığın seyri ve hastanın yaşam süresinde ve hatta iyileşmesinde büyük önem taşır.
Kolorektal kanserler, kadınlarda en sık görülen 4., erkeklerde ise en sık görülen 3. kanser türüdür. Bu kanserde kalıtımın rolü belirlenebilmiştir. Normalde toplumda görülme riski %5 oranındayken, ailesinde kolorektal kanser hikayesi olanlarda bu oran %15-20, iltihabi bağırsak hastalığı olanlarda %15-40, ailesel non-polipozis kolorektal kanser (HNPCC) gen mutasyonu olanlarda %70-80 ve familyal adenomatöz polipozis (FAP) olarak bilinen tüm kolonu tutabilen hastalarda ise bu risk %100’dür.
Aşırı yağlı yiyecek tüketimi, hareketsiz yaşam, alkol ve sigara kullanımı ve ilerleyen yaş ile bu riskler artar.
Kolon kanseri ve Rektum Kanserinden korunmada diyet çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle Lif tüketimi, sebze ve meyve tüketimi, özellikle kalsiyum içeren yoğurt, süt ve kefir gibi yiyecekler, D vitamini, folik asit takviyesi, egzersiz ve endoskopi kullanarak yapılan kolonoskopi taramaları ile riskler azalır.
Kolorektal kanser belirtileri nelerdir?
Başlangıçta çok belirgin değildir.
-
Normal dışkılama alışkanlığında değişiklik, önceleri normal iken ishal ya da kabızlık olması
-
Normal bir kalınlıkta olan dışkının bir süre önce incelerek çıkmaya başlaması,
-
Dışkılama ile birlikte ya da sonrasında ve başında makattan kan gelmesi,
-
Dışkılarken beyazımsı jelimsi yapışkan yumurta akı görünümlü salgı,
-
Dışkılama yaptıktan sonra da bağırsakların yeterince boşalamaması hissi,
-
Dışkılama sırasında ağrı hissi,
-
Kilo kaybı,
-
Yorgunluk hissi,
-
Kansızlık,
-
İştahsızlık,
-
Karın ağrısı,
-
Demir eksikliği anemisi,
Bu tür şikayetleri olanların doktora başvurması ve kolorektal kanserin teşhisi eğer hastalık ilerlemeden erken tanı konulur ise yaşam şansını büyük ölçüde arttırmaktadır.
Kolorektal kanser tanısı nasıl konur?
Yukarıdaki şikayetleri olan hastalara kalın barsağa ve rektumun içine bakılmasına olanak sağlayan kolonoskopi denilen bir inceleme yapılır. Kolonoskopi sırasında şüpheli alan var ise biyopsi alınır.
Kolorektal kanser tedavisi nasıl yapılır?
Tanı konulduktan ve kanser teşhisi doğrulandıktan sonra evrelemeye göre hastalığın yaygınlığını belirlemek için evreleme yapılır. Bu amaçla aşağıdaki testlerden yararlanılır;
-
Göğüs boşluğu ve içinde yer alan organların ve karın bölgesi organların bilgisayarlı tomografisi (BT)
-
Karın ya da kasık bölgesinin altını kapsayan magnetik rezonans ile görüntüleme (MR)
Evre I’de hastalık bağırsak duvarına sınırlı ve lenf bezlerine yayılım yapmamışken, evre IV’de uzaktaki organlara yayılım söz konusudur.
Tedavi hastalığın evresine bağlıdır.
Kolon ve rektum kanserinin tedavisi farklılıklar gösterir.
Kolon kanseri tedavisi
Kolon kanserinin tedavisi ameliyat ile yapılmaktadır. Hastalığın evresine göre kemoterapi de gerekebilir. Radyoterapi eğer hastalık rektumda ise ameliyattan önce, gerekebilir.
Kolon Kanseri Ameliyatı
Kanserin olduğu bağırsak bölümü çıkartılır. Hastalıklı alan çıkartıldıktan sonra çoğu zaman kalan iki bağırsak ucu karşılıklı getirilerek birbirine birleştirilir. Bu hastanın dışkısını doğal yoldan çıkarmaya devam edeceği anlamına gelir.
Ancak bazı acil durumlarda (tıkanıklık gibi özel durumlar, hastanın genel durumunun bozuk olması vb.) bağırsağın hastalıklı kısmı çıkarıldıktan sonra bağırsak karın duvarına ağızlaştırılabilir. Buna stoma denir. Dışkı stomayı örten toplayıcı bir torbayla dışarı alınır. Çoğunlukla bu stomalar geçicidir. Tedavi bitiminde bağırsaklar tekrar birbirine birleştirilir. Bazı durumlarda da bu durum kalıcı olabilir.
Rektum kanseri tedavisi
Hastalığın evresine bağlı tedavisi de değişir. Erken evrelerde ameliyat ile tedaviye başlanılır. Evre II ve III’de genellikle ameliyattan önce kemoterapi ve radyoterapi önerilir. Buna neoadjuvan kemo-radyoterapi denir. Bazen ameliyattan sonra kemoterapiye devam edilir.
Evre IV’de tedavi çoğunlukla kemoterapidir. Kemoterapiye yanıt oluşursa ya da karın zarına yayılırsa ameliyat ve ışın gerekebilir.
Bazı hastalarda ameliyat öncesinde kısa dönem 5 gün gibi radyoterapi önerilmektedir.
Ameliyat ile tedavi
Rektum ve onu besleyen damarlar, damarlar ve rektumu çevreleyen yağlı doku birlikte çıkartılır. Eğer tümör makata kadar uzanıyor ise makat kapatılabilir. Kalan bağırsak stoma açılırak karın duvarına verilir.
Kolorektal kanser cerrahisinde hangi yöntemler vardır?
Yapılan çalışmalar laparoskopik ve açık yöntemler arasında onkolojik açıdan anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir. Laparoskopi, hastanın daha kısa sürede ve daha az yara izi ile iyileşmesini sağlar.
Robotlar da, tüm alanlarda olduğu gibi kolorektal kanser tedavisinde yer almaya başlamıştır.
Kolorektal kanserde tarama nasıl yapılır?
-
Şikayeti olmayan bireylerde 40 yaşından sonra taramaya başlanmalıdır.
-
Bu amaçla yılda bir gaytada gizli kan bakılmalı, 5 yılda bir sigmoidoskopi, 10 yılda bir kolonoskopi yapılmalıdır. Yüksek risk durumuna göre kolonoskopi sıklığı arttırılabilir.
-
Birinci derece akrabalarında kolorektal kanser veya adenomatöz polip öyküsü olan bireylerde, normal popülasyonla aynı prosedürler 35 yaşından itibaren başlanır. Birinci derece akrabalarında erken yaşta kolorektal kanser ortaya çıkan bireylerde ise akrabalarında kanserin çıkış yaşından 10 yıl önce tarama prosedürü başlamalıdır.
-
Ailesel polipozis sendromların olduğu ailelerde 10-12 yaşından sonra genetik testler yapılmalı ve yıllık kolonoskopiler ile tarama yapılmalıdır.
-
Ailesel non-polipozis kolorektal kanser aile hikayesi olanlarda genetik mutasyonlar araştırılmalıdır. 20 yaşından itibaren veya erken kanser gelişen aile bireyinin yaşından 5 yıl önce kolonoskopi 2 yılda bir, 40-45 yaşından itibaren yıllık tarama, bayanlarda 25-30 yaşından itibaren yılda bir rahim ve yumurtalıkların ve meme muayenesinin incelenmesi, 5 yaşından itibaren idrar tetkiki ve servikal smear takibi yılda bir, deri muayenesi yılda bir, 1-3 yılda bir üst sindirim sistemi endoskopisi yapılmalıdır.
Kolorektal cerrahide Sıcak Kemoterapinin yeri nedir?
Kolon Kanseri ve Rektum kanseri hastalarının yaklaşık %25’inde karın zarına yayılım ilk ameliyat esnasında mevcuttur, yalnız bu yayılım gözle görülebilir ya da ameliyat sırasında tespit edilebilir boyutta değildir. Zaman içinde ameliyat yapılıp tedaviler tamamlandıktan sonra, bu süre genellikle ameliyattan sonra 18-24 aylık sürelerde belirti verir. Karın içine yayılan tümörlerin neden olduğu belirtilerin hem tomografide belirlenebilmesi ve belirti vermesi için 1cm’den büyük boyutlara ulaşması gerekebilir. Bu nedenle ameliyata alınması gereken hastalarda ameliyat öncesi Sıcak Kemoterapi tedavisinin de eklenebilmesi için onam almak gerekebilir.
Robotik sistemlerde ameliyatlar, laparoskopide olduğu gibi karın duvarında oluşturulan küçük deliklerden yapılır. Dar ve kısıtlı alanlarda hareket kabiliyeti sağlamaktadır.
Rektum kanseri cerrahisinde çevresel cerrahi sınırın negatif olması hastanın uzun dönemde yaşam süresini arttırır. Ayrıca rektum kanseri cerrahisinde, genital ve üriner sistemi uyaran sinirleri korumak ameliyat sonrasında bu organların fonksiyonlarının devamında önemlidir. Robotik sistemler ile özellikle erkek ve dar pelvisi olan hastalarda bu sinirlerin hasarlanma riski daha azdır.