Korona ve Yaşam
Yazar Sude Süzer Çivitci • Psikolog • 27 Eylül 2020 • Yorumlar:
Her geçen gün endişe ve yorgunluğumuz artıyor, bunun en büyük nedeni belirsizlik olması. Aklımızdan hiç çıkmayan bir soru ‘ne zaman bitecek?’ Peki bu dönemde tavrımız nasıl olmalı, neler yapmalıyız?
Alışılmış olan yaşam düzeni bozuldu ve herkes tekrar işe gideceği, çocuğun okula döneceği, arkadaşını göreceği, ailesini göreceği tarihi bilmek istiyor. Ayrıca insanların kendi sağlıkları, sevdiklerinin sağlıkları konusunda duydukları endişe bu durumu zorlaştırıyor. Bu dönemde hiçbir şey yok gibi davranmak sanki korona yokmuş gibi hareket etmek doğru bir davranış değildir, aynı zamanda çok fazla abartmak sanki dünyada sağlıklı yaşamanın mümkün olmadığı gibi düşünüp hareket etmekte psikolojik olarak bizi yıpratan bir durum haline gelebilir. Bu nedenle öncelikle doğru kaynaklardan bilgi edinmemiz nedir ne değildir bilmemiz oldukça önemlidir. Özellikle sosyal medyada birçok yanlış bilgiler, abartılı ifadeler kullanılmaktadır, bu süreç zarfında doğru bilgilendirme yapan kaynaklara odaklanmak oldukça önemlidir. Doğru edinilmemiş bilgi bizi çok çok daha fazla kaygıya sürüklemektedir. ‘Bana bulaştıysa, herkes korona olacak, dünyanın sonunu bu virüs getirecek’ gibi felaket senaryoları kurmak yerine, bu süreci kendinizi, isteklerinizi, gözden geçirerek kullanmak kaygılarımızı azaltan bir yol olacaktır.
Peki çocuklara nasıl aktarılmalı?
Okulların kapanmasıyla çocuklarda en az yetişkinler kadar haberlere, medyaya maruz kalıyor. Dolayısıyla çocuklara doğru aktarımı yapmak, oyunlarla anlatmak ya da hikayelerle, masallarla anlatmak her zaman en etkili yöntem olacaktır. Çocukların endişeli olup olmadıkları her zaman anlaşılamayabilir, endişelerinden bahsetmeyebilirler. Eğer; kendine ya da sevdiklerine kötü bir şey olup olmayacağını sık soruyorsa. Artan agresif davranışlar, öfke nöbetleri varsa. Uyku problemleri başlamışsa, baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel belirtiler söylüyorsa, anne babadan ayrılma konusunda itiraz ediyorsa (önceden böyle bir belirti olmadığı halde) bu belirtiler korona virüsten dolayı endişeli olduğunu gösterebilmektedir. Kaygısıyla baş edebilmek için gününü programlamak, düzenin bozulmaması büyük bir etken olabilir. Akışın bozulması kaygı uyandıran bir etkendir. Anlamaya, dinlemeye çalışmak, neler olup bittiği kaygı uyandıracak şekilde değil daha çok çocukların hayal gücüne uygun şekilde örneğin; hikayelerle, masallarla, oyunlarla virüsü anlatmak kaygılarını azaltmada etkili olacaktır. Bunun yanında kaygısı yatışsın diye gereksiz, abartılı güvenceler aktarmakta doğru değildir. Bu daha fazla kaygılarının artmasına neden olur. Aşırı kaygıyı çocuğa yansıtmak, sürekli virüsten bahsetmek kimseye yararlı olmayacaktır; çocuğunuzla evde kaliteli zaman geçirmeniz, oyun oynamanız hem size hem de çocuğunuza iyi gelecektir. Ailecek yapılacak aktiviteleri arttırmak; evde boyama yapmak, ailecek oyunlar oynamak, devamlı haberlere bakmamak hepimizi rahatlatacaktır.