Koronavirüs Kaygısıyla Mücadele Etmek İçin Neler Yapabiliriz?

Kaygılar, vücudun strese karşı verdiği doğal tepkilerdir. Geleceğe karşı duyulan korkular ve endişelerdir. Yaşam için belli miktarda korku ve kaygı hayatta kalmamızı sağlar. Ama duyduğumuz endişe aşırı ve uzun süreli olmakla birlikte, yaşam kalitemizi de etkilemeye başladıysa bu durum kaygı bozukluklarını da beraberinde getirir.

Korona pandemisinin getirmiş olduğu korkuyu ve endişeyi sağlıklı şekilde düzenleyememek, sosyal izolasyon ve yalnızlık özellikle anksiyete bozukluklarında artışa sebebiyet vermektedir.

Hızla yayılan bu salgın, hem evde kendini karantinaya alanları hem de işlerine gitmek zorunda kalan insanları fazlasıyla kaygılandırıyor ve zorluyor. Psikolojik olarak da endişe yayan ve korkutan bu salgının hayatınızı kontrol etmesine yaşamınıza etki etmesine izin vermeyin.

Ancak unutmayın bu tüm dünyayı etkisi altına alan büyük salgından korunabiliriz, bizler gerekli önlemlerle alarak ve devamlılık sağlayarak bu süreci atlatabiliriz.

Bu durumla sağlıklı bir şekilde baş etmek için aşağıdaki önerilerden faydalanabilirsiniz;

Gün içerisinde yapacaklarınızı planlayarak işe başlayın;

Rutine bağlı kalmak, kontrol duygunuzu güçlendirmeye ve bunaltı durumunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur.

Güvenilir kaynaklara göz atın;

Genelde çoğu haber kaynağı dikkatinizi çekebilmek için olumsuz ve sansasyoneldir. Kaygı da, bu tür bilgilerden kolayca beslenir. Bu durumları göz önünde bulundurarak ve gündemle ilgilenmeye mola vererek ya da aşırıdan kaçınarak güvenilir kaynaklardan bilgi alın.

Düzenli beslenmeye özen gösterin;

Düzenli beslenerek hem ruh hem de beden sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Egzersiz rutini geliştirin;

Sadece 21 dakika yürümek bile ruh sağlığınızın üzerinde büyük etkiler yaratacaktır.

Egzersiz, amigdala ve sempatik sinir sisteminin, yani beyninizin ve vücudunuzun stres yanıtı yaratan kısımlarının genel aktivasyonunu azaltır.

Sosyal bağlantılarınızı güçlendirin;

Sevdiklerinizle iletişim halinde olun, birlikte hissetmek size güç verecektir. Fiziksel olarak yakın olamamak duygusal yakınlık göstermeye engel değildir.

Unutmayın,

Bu zamanlar, kendinize yatırım yapmanız ve hayatınızın geri kalanında size yardımcı olacak becerileri güçlendirmeniz ve geliştirmeniz için mükemmel ve nadir bir fırsat olabilir. Tüm bu zorlu günlerin geçeceğine inanın ve sağlıklı, mutlu, huzurlu yeni gelebilecek güzel günleri hayal edin.