KÖTÜ MÜ KOKALIM? KANSER Mİ OLALIM?
Yazar Betül Açıkalın • 8 Ağustos 2016 • Yorumlar:
KÖTÜ MÜ KOKALIM? KANSER Mİ OLALIM?
Söylediklerinizi duyar gibiyim… Bu da nedir?
Meme kanseri ile terlemeyi engelleyici kozmetiklerin içindeki alüminyum bileşikleri arasında bir ilişki olabileceği bağlantısı 12 yıl önce öne sürüldü. 2001 ile 2012 yılları arasında konuyla ilgili 60'dan fazla tıbbi araştırma yapıldı. Bugüne kadar alüminyum bileşiği içeren antiperspirantların (ter önleyiciler) meme kanserine yol açtığı konusu kesin olarak kanıtlanmadı. Ancak çok erken yaşlarda koltuk altı tüylerinin tıraş edilmesi sonrası sürülen antiperspirantların deriden emilerek meme dokusuna gidebileceği ve bunun meme kanseri için risk faktörü olduğu düşünülüyor.
16 YAŞINDAN KÜÇÜKLER DEODORANT KULLANMASIN
16 yaşının altındaki çocuklar deodorant ve terleme önleyici antiperspirantları kullanmamalıdır. Ergenlik çağından sonra koltuk altı tüylerinin temizliği ve uygun deodorant kullanımı konusunda anneler çocuklarını eğitmelidir. Ergenlik çağında koltuk altı tüylerinin çıkması ile beraber hormonların etkisiyle kokulu salgı yapan apokrin bezler de salgı yapmaya başlar. Bu yaşlardan itibaren koltuk altının sık sık sabunla yıkanması ve tüylerin temizlenmesi konusunda gençler eğitilmelidir. Tüyler başlangıçta makasla kesilerek kısaltılabilir ve deriye zarar vermeyecek yöntemlerle, örneğin dikkatlice tıraş etmek veya tüy dökücü krem kullanmak gibi yöntemlerle temizlenebilir. Lazer epilasyonu ise 18 yaşından sonra yapılmalıdır. Tüylerin uzun olması hem kötü kokuya hem de bakterilerin üremesine ve bazı cilt hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Hangi deodorantı kullanmalı
Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın. Koltuk altında kullanılan bazı ürünlerin içerdiği paraben maddesinin, sık kullanılması halinde göğüs kanserine neden olabileceği açıklandı.
Deodorantların içeriklerinde kanserojen etkili maddelerden amonyak, formaldehit, quaternium-18, koku amaçlı BHT ve BHA, renklendirme amaçlı FDC blue-1, FDC yellow-5, FDC green-3, DC red-33, DC green-5, FD Cred-4, FDC yellow-6 maddeleri de bulunabiliyor.
Cildimize doğrudan uyguladığımız bazı ürünler, geçirgenliğin yüksek olması nedeni ile doğrudan vücudumuza girip kılcal damarlarımız yoluyla kan dolaşımına katılabilir. Eğer toksik ve kanserojen bir madde içeriyorsa vücudumuza bu zararlı maddeleri de almış oluruz. Özellikle koku verme amacıyla eklenen metilen klorid, toluen, metil etil keton, etilen glikol gibi değişik toksik kimyasallardan uzak durmak gerekir.
Deodorant seçerken nelere dikkat edeceğiz
İlk dikkat edeceğiniz nokta, deodorantınızın koku giderici alüminyum bileşenlerini içermemesi olmalıdır. Alüminyum emilerek kan dolaşımına girerse vücutta birikir. Bunun Alzheimer hastalığına bile yol açabileceği öne sürülmektedir.
Eğer deodorant etiketinde metil, etil, propil, benzil, butil yazılıysa o ürünü almayın. Bunlar parabenler denilen ve toksik petrokimya bileşik türevlerinden toulen içerir. Eğer yutar veya solursanız sarhoşluk etkisi yapar. Deri ile teması bile oldukça etkilidir. Yapılan araştırmalarda toulene sık maruz kalma halinde üreme fonksiyonları üzerine olumsuz sonuçlar görülmüştür. Bunu östrojen benzeri etkileriyle yaptığı öne sürülüyor. Ayrıca 10 yıldan fazla süredir parabenlerin kanser gelişiminden sorumlu maddeler arasında olduğu biliniyor.
Bu içerikli deodorantları kullanmayın. Bende kullanmıyorum.
Sonuç olarak alacağınız deodorantın ya da anti-perspirantın etiketini mutlaka okuyun. Bitkisel gliserin, bioflavanoidler ve liken, otlar veya bitkisel özler, iyonize su ve distile su, yeşil çay, aleo vera ve kabartma tozu gibi doğal malzemeler içeren ürünleri tercih edin.