Kurkumin Üzerine
Yazar Hanife Odabaşı • Diyetisyen • 26 Kasım 2021 • Yorumlar:
Köri tozunun temel öğelerinden olan zerdeçal batıda daha çok baharat olarak kullanılmasına rağmen Asya’da uzun zamandan beri doğal ilaç olarak kullanılmaktadır. Zerdeçal ayrıca Asya’da mide ve karaciğer rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmıştır.
Gıdaların antioksidan kapasitesini gösteren değer olan Oksijen Radikali Emme Kapasitesi (ORAC) değeri, Zerdeçal'da 44.776'dır. Bu değer ile zerdeçal antioksidan kapasitesi en yüksek baharatlar listesinde ilk sıralarda yer almaktadır.
Kurkumin, zerdeçal olarak bilinen Curcuma longa isimli bitkinin köklerinden elde edilmektedir. Kurkuminin ışığa duyarlı olduğu ve bu nedenle kurkumin içeren örneklerin ışığa karşı korunması gerektiği belirtilmektedir.
Etken maddesi kurkumin olan zerdeçalın 3 gramında yaklaşık olarak 30 ila 90 mg kurkumin bulunur. Zerdeçal yetişkinler için; toz içeren kapsül, sıvı özü ve tentür şeklinde kullanılabilir. Zerdeçalın kesim kökü; günlük 1,5-3 gr, kurutulmuş toz haline getirilmiş zerdeçal kökü; günlük 1-3 gr kullanılabilir, standart bir toz (kurkumin);400- 600 mg, günde 3 kez alınabilir. Sıvı özü (1:1) günde 30 ila 90 damla; günlük olarak sabah 1 ölçek akşam 1 ölçek tüketilmesi tavsiye edilir (1 ölçek 5ml'dir).
Sağlıklı bireylerde kurkuminin güvenliği ve maksimum tolerans dozunu incelemek amacıyla gerçekleştirilen çalışmalarda, 12 g/gün’e kadar kurkumin alımının katılımcılar üzerinde herhangi bir zararlı etki göstermediği saptanmıştır.
Kurkuminin antioksidan özelliği, özellikle kolonda oluşan hücresel DNA’ya zarar verebilen serbest radikallerden kolon hücrelerini korumak için önemli bir olanak sağlar. Kolon hücrelerinde oluşan DNA mutasyonları çok daha hızlı kanserli hücrelerin oluşmasına neden olabilir.
Yapılan bir çalışmada insan kondrosarkom hücrelerinde (kıkırdak yumuşak doku tümörü) kurkuminin antikanser etkileri araştırılmıştır. Değişik hayvanlara 21 gün süreyle kurkumin ekstresi verilmiş ve sonuçları araştırılmıştır. Toplanan veriler incelendiğinde tümör hacminin %60 azaldığı görülmüştür.
Kandrosarkom kemoterapiye cevap vermeyen kötü pragnozlu bir yumuşak doku tümörü olarak bilinir. Dolayısıyla bu çalışma sonucunda kurkumin, kandrosarkom tedavisinde yeni bir antikanser ajan olarak onaylanmıştır.
Kurkuminin terapötik(iyileştirici) etkisini antioksidan ve anti-inflamatuvar etkileri aracılığı ile oluşturduğu düşünülmektedir. Özellikle çeşitli hayvanlarla yapılan laboratuvar testleri mide, bağırsaklar, karaciğer ve cilt üzerinde anti-kanser etkileri doğrulamıştır. Hatta gelişmiş metastaz oluşumu kanıtlanmış kurkumin ile azaltılabilir.
Kanseri tedavi etmek amacı ile kurkumin kullanımı için klinik gelişim planı, son zamanlarda Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından da tanımlanmıştır. Çalışmalar aynı zamanda kurkumin tüketilen Hindistan gibi ülkelerde kanser görülme riskinin tüketilmeyen ülkelere göre çok daha az olduğunu göstermektedir. Kurkuminin Alzheimer hastalığının önlenmesi ve tedavisinde potansiyel bir role sahip olabileceği düşünülmektedir. Kurkumin bir antioksidan olarak, anti-inflamatuar ve lipofilik
etkileri ile hastaların bilişsel fonksiyonlarını geliştirir.
Genel olarak sağlık üzerine etkilerini birkaç maddede özetleyelim:
• Biyoaktif bir kurkumin formunun iyi tolere edildiğini ve aşırı kilolu kişilerde kilo yönetimini olumlu yönde etkileyebileceğini göstermektedir.
• Doğal, güvenli ve etkili CRP düşürücü ajanlar olarak kabul edilebilmekte ve inflamasyonun önlenmesini sağlamaktadırlar.
• Düzenli tüketimi özellikle metabolik sendromlu hastalarda kolesterolle ilişkili parametreleri değiştirmek için alternatif bir seçenek olarak kullanılabilmektedir.
• Zerdeçal ekstresinin anti-inflamatuar, antioksidan, hipoglisemik ve lipit düşürücü etkileri ile ilgili yapılan bir çalışmada; yüksek yağ diyeti ile indüklenmiş canlı denekler iki gruba ayrılmış ve bu gruplardan birine saptanmış dozlarda ekstre verilmiştir. Sonuç olarak zerdeçal ekstresi kuvvetli antioksidan aktivitesi sayesinde LDL (low density lipoprotein)’ yi düşürdüğü dolayısıyla atheroskleroz (damar sertliği) riskini azalttığı açıklanmıştır.
• İnsülin sekresyonu üzerinde olumlu etkiler göstererek Tip 2 DM’nin gelişimini geciktirebilmekte, β-hücresi fonksiyonlarını iyileştirebilmekte, β-hücresi ölümünü önleyebilmekte ve insülin direncini azaltabilmektedir.
• Ayrıca, antihipertansif etkiler göstererek hipertansiyon üzerinde olumlu etkiler göstermektedir. Ancak zerdeçalın, kan sulandırıcı ilaçlar ve maddelerle birlikte kullanımı ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Diyabet hastaları, safra taşı bulunan kişiler, safra kesesi ve böbrek hastalığı olan kişiler, bağışklık sistemi problemi yaşayan kişiler, gebe ve emziren kadınlar doktoruna danışmadan zerdeçal tüketmemelidir.
• Çocuklar için bilimsel olarak henüz belirlenmiş güvenilir bir miktar olmadığı için doktora danışmadan çocuklara zerdeçal verilmemelidir.
• Ameliyat olacak hastaların ameliyat tarihinden 2 hafta önce zerdeçal tüketimini sonlandırması önerilir