Kuruyemiş Alerjileri ve Moleküler Tanı Yöntemleri

Kuruyemiş alerjileri ciddi alerjik reaksiyona neden olabilen ve sık görülen besin alerjenleridir. Kuruyemişler çiğ, işlenmiş ya da unlu mamüllerin içerisinde tüketilir. Kuruyemiş tüketimi kolesterol düşürücü etkileri ve kardiovasküler sisteme olan pozitif etkileri nedeniyle giderek artmaktadır.  En sık alerjik reaksiyona yol açan dokuz kuruyemiş ceviz, badem, Antep fıstığı, kaju, pekan cevizi, fındık, macadamia fındığı, Brazilya fındığı, çam fıstığıdır. Yer fıstığı da sık görülen bir alerjen olmakla birlikte baklagil ailesine ait bir alerjendir.

Klinik belirtiler

Kuruyemiş alerjileri 2 yaşından itibaren gelişir ve duyarlı olunan kuruyemişler yaşla birlikte artabilir. Hastaların büyük bir kısmında ilk yediklerinde reaksiyon görülür. Kuruyemişlerde görülen reaksiyonlar çok ciddi olabilir. Yer fıstığı ve kuruyemişler besinle ilişkili anafilaktik (ağır alerjik reaksiyon) reaksiyonların %70-90’ından sorumludur. Beraberinde alerjik rinit, astım ve egzama olması kuruyemişlerle görülen alerjik reaksiyonların daha şiddetli olmasına neden olabilir. Astımlı olmak reaksiyonun ciddiyeti açısından tek başına bir risk faktörüdür.

Kuruyemişlerle birlikte polen-besin sendromu da sık görülür. Polenlerde olan bazı alerjik proteinler özellikle badem ve fındıktaki alerjen proteinlerle benzerlik gösterir. Polen besin sendromunda belirtiler hafiftir. Genellikle ağız ve damakta kaşıntı, eritem, karıncalanma ve hafif ödem görülür.

Kuruyemişlerin kazara alımı sıktır. Yer fıstığı ve diğer kuruyemişlerle alerjik olduklarını bilen hastaların büyük bir kısmının hayat boyu bu alerjenlerle beşten fazla reaksiyon geliştirdikleri saptanmıştır.

Kuruyemiş alerjileri diğer alerjenlerle karşılaştırıldığında  geçme olasılıkları daha düşüktür. Özellikle tanı anında hastanın yüksek serum spesifik IgE (kandan alerjik reaksiyona neden olan kuruyemişe yönelik bakılan test) ve birçok kuruyemişe alerjik yanıt olması geçme olasılığını düşürür.

Tanı

Kuruyemiş alerjilerinde kuruyemiş tüketimi sonrası ortaya çıkan alerjik belirtiler olması, serum spesifik IgE, deri testi ve gerektiğinde doktor gözetiminde besinin az dozda başlanarak giderek arttırılarak yedirilmesiyle konabilir.

Diğer bir tanı yöntemi son yıllarda giderek artan şekilde tanı da kullanılan ve alerjik hastalığın gidişatı konusunda da bilgi veren moleküler alerji testleridir. Deri testi ve spesifik IgE değerleri alerjen olan proteinin tümüne yönelik sonuç verirken, moleküler alerji testleri alerjen olan besinin içerisinde en fazla alerjik reaksiyona neden olan proetine yönelik sonuç verir. Bu da bize hastalığın gidişatı konusunda bilgi sağlar. Örneğin moleküler alerji testiyle saptanan alerjen ısıya yani pişirmeye dayanıklı ise ağır reaksiyon yapma riski daha yüksektir. Diğer taraftan bitkilerle benzerlik gösteren alerjenleri yüksek bulursak daha hafif reaksiyonlar yaşanacağı anlamına gelir.

Fındık

Fındık huş ağacı ile aynı kökenden gelmektedir. Dolayısıyla huş ağacı alerjisi olanların testlerinde fındığa da duyarlılık saptanabilir. Testlerde saptanan fındık alerjisinin huş ağacına alerjisiyle mi yoksa gerçekten fındığa olan duyarlılıktan mı kaynaklandığını moleküler alerji testleriyle ayırt edebiliriz.  Fındık alerjilerinde tanımlanan moleküler alerji testleri Cor a 1, Cor a 2, Cor a 8, Cor a 9, Cor a 14 ‘dir. Bu testlerin doktor tarafından yorumlanmasıyla belirtilerin huş ağacı alerjisinden ya da  gerçek fındık alerjisinden kaynaklandığı bulunabilir.




 

Kaju ve Antep Fıstığı

Kaju ve antep fıstığı birbiriyle ilişkili bitkilerden gelmektedir. Genellikle ikisine birlikte alerjik duyarlılık saptanır. Bir çalışmada kajuya duralı çocukların %98’inde antep fıstığı da saptanmıştır. Bu iki alerjen genellikle az miktarda tüketimle ciddi alerjik reaksiyona neden olabilir.

Kaju ve Antep fıstığı endüstriyel ülkelerde bu besinlerin popülerliğinin giderek artmasıyla sıklıkla görülmektedir. Kaju Asya mutfağında, kek, çikolata ve pesto sos içerisinde sıklıkla tüketilir.

Kaju alerjisine yönelik yapılan moleküler alerji testleri Ana o 1, Ana o 2 ve Ana o 3’tür. Antep fıstığı için moleküler alerji testlerinde belirlenmiş olana alerjenler ise Pis v 1 ve Pis v2 ‘dir. Bu testlerin doktor tarafından yorumlanmasıyla kaju alerjisi ve eşlik edebilecek antep fıstığı alerjisi riski saptanabilir.

 

Ceviz ve Pekan Cevizi

Ceviz ve pekan cevizi benzer birkilerden köken almaktadır. Pekan cevizi ile olan alerji tüketiminin daha az olması nedeniyle daha nadir görülür.

Moleküler alerji testlerinde ceviz alerjisine yönelik belirlenen alerjenler Jug r 1, Jug r 2, Jug r 3, Jug r 4 ve Jug r 5’dir. Ancak belirlenen bu moleküler alerjenlerin hepsi cevizle ciddi reaksiyona neden olmaz. Doktor tarafından bu testlerin yorumlanmasıyla ciddi ceviz alerjisi açısından risk belirlenebilir.

Pekan cevizine yönelik moleküler alerji testlerinde saptanan alerjenler Car i 1 ve Car i 4’dür.  Bu alerjenler cevizde saptanan Jug r 1 ve Jug r 4 ile benzer özellik gösterir.

Badem

Baden genellikle kavrulmuş olarak ya da badem sütü veya terayağı olarak tüketilir. Bademe olan duyarlılık genellikle huş ağacı allerjisi ile güçlü bir şekilde ilişkilidir.

Moleküler alerji testlerinde saptanan alerjenler Pr du 6, Pru du 3 ve Pru d4 olarak belirlenmekle birlikte klinik önemi belirlenmemiştir

Çam fıstığı

Çam fıstığı salatalarda, İtalyan yemeklerinde, baklava ya da içli köftede kullanılır. Çam fıstığı alerjisi diğerlerine göre nadir olmakla birlikte tek başına ağır alerjik reaksiyona neden olabilir. Moleküler alerji testlerinde belirlenen  çam fıstığı alerjeni Pin p 1’dir.

Yer fıstığı

Yer fıstığı bitkisel köken olarak kuruyemişlerle değil baklagillerle ortak özellik gösterir. Ancak yer fıstığı ile birlikte kuruyemiş alerjisi %20-68 oranında görülmektedir. Yer fıstığı kavrulmuş, çiğ  ya da ezme olarak birçok şekilde tüketilir. Yer fıstğı %24-29 oranında protein içerir ve pek çok farklı alerjen içerirler. Yer fıstığının yüksek derecede kavrulması alerjen özelliğini arttırırken pişirilmesi azaltabilir.

Yer fıstığında moleküler alerji testleri ile saptanmış pek çok alerjen vardır. Moleküler testlerde saptanan bu alerjenler Ara h 2, Ara h 3, Ara h 5, Ara h 6, Ara h 8 ve Ara h 9’dur. Bu testlerin doktor tarafından yorumlanmasıyla belirtilerin huş ağacı alerjisinde ya da gerçek fındık alerjisinden kaynaklandığını saptayabilir. Ayrıca ciddi yer fıstığı alerjisi açısından risk de saptanabilir.

Tedavi

Belirlenen alerjenden  kaçınılmalı ve kazara alımlar sırasında müdahale etmek için adrenalin oto-enjektör hastanın  her zaman yanında olmalıdır. Etiket okumaya önem verilmeli, az miktarda ya da eser miktarda gibi açıklamalar dikkate alınmalıdır.

Besim alerjisinde oral, deriden ya da dil altı aşı seçenekleri halen araştırma düzeyindedir.  Kuruyemiş alerjeilerinden korunmak için bu gıdaların normalden erken ya da geç verilmesi konusunda yeterli bilgi yoktur. Genel olarak ailenin beslenme alışkanlıklarına uygun şekilde başlanması önerilmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Şule Çağlayan Sözmen Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları, Çocuk İmmünolojisi, Çocuk Alerjisi Prof. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Şule Çağlayan Sözmen

Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları, Çocuk İmmünolojisi, Çocuk Alerjisi Prof. Dr.

Randevu al