Lenfödem Tedavisi
Yazar Serdar Nazif Nasır • Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Uzmanı • 7 Şubat 2017 • Yorumlar:
Lenfödem Nedir ?
Lenfödem doğuştan veya sonradan ameliyat gibi faktörlere bağlı olarak kişinin en sık olarak kol ve bacak gibi uzuvlarında lenf akımının bozulması sonucu oluşan lenf sıvısının toplanmasıdır. Sonradan oluşan lenfödemlerin en sık nedeni meme kanseri veya başa bir kanser sonucu uzuvların ana lenf düğümlerinin alınmasıdır.
Lenfödem Evreleri
Lenfödem ; İlk başlangıçta lenf sıvısı etkilenmiş uzuvda birikir. Nispeten ekstremitede oluşan ödem yumuşaktır. Ancak yılla geçtikçe bu birilmiş lenf sıvısı uzuvda cilt altında yağ depolanmasını artırmaktadır. Bu sırada artık ödemli uzuv daha sert hale gelmektedir. En son evrede ise artık biriken bu lenf sıvısı cilt yapısında da kalınlaşma yapmakta çatlaklar oluşturmakta buna bağlı kişide sık tekrarlayan lenfanjit adı verilen enfeksiyon atakları uzuvda saplanmaktadır. Bu nedenle hastanın sık sık hastaneye yatması ve uzun süreli antibiotik tedavisi alması gerekmektedir.
Lenfödem Tedavisi Aşamaları
Tedavi prensipleri cerrahi ve cerrahi dışı olarak iki ana kısıma ayrılmaktadır.
Cerrahi dışı tedavi
Hastanın uzvuna kompresyon tedavisi ve masaj içeren fizik tedavi uygulanır. Kompresyon ve masaj tedavisi ile birikmiş lenf sıvısının drenajı sağlanmaya çalışılır. Hasta bu tedavi periodları arasında da kompresyonu normal yaiantısında da özel giysilerle sürdürmektedir. Bu tevinin artık yararının azaldığı ve ödem tedavisinin artık bu tedavilerle tam çözülemediği durumlarda artık cerrahi tedavi metodları uygulanmaya başlanır.
Cerrahi tedavi
Burada birkaç metod vardır. Hastanın klinik durumuna göre bu tedavi yöntemlerinden biri seçilebilindiği gibi kombine tedavi metodları da uygulanabilinir.
Doku Çıkarma Ameliyatları
Liposuction
Lenf ve toplar damar birleştirme ameliyatları (Lymphotic-venous shunt)
Damarlı lenf düğüm nakli
Doku çıkarma ameliyatları
Lenf ödem tedavisinde kullanılan ilk cerrahi işlemlerdir. Estetik olarak kabul edilmesi zor bir görünüm ortaya çıkmasına rağmen ilk zamanlarda alternatifsiz bir ameliyat yöntemiydi. Ancak diğer yöntemlerin plastik cerrahi de kullanılmaya başlanması ile daha az tercih edilen ve sadece seçilmiş hastalarda uygulanmaya başlandı. Klinikte ben seçilmiş hastalarda ki hastanın uzun dönemdir lenf ödem olması ve buna bağlı deri ve yağ dokusunda aşırı bir miktarda fazlalığı olan hastalarda klasik tanımlanan metottan daha farklı olarak evreli olarak bu cerrahi tekniği kullanmaktayım. Takiben damarlı lenf düğümü nakli hastalarıma uygulamaktayım.
Son yıllarda daha sık kullanılan bir yöntem olmasına rağmen ben klinik uygulamam da çok dikkatli olarak hastalarımı seçmekteyim. Bence liposuction uygun olmayan hastalar da yapılırsa hastada yağ dokusunun çıkartılmasını sağlarken diğer yanda geride belki de sağlam kalmış olan lenf kanalları da bozabilecektir.
Bu nedenle liposuction ameliyatını damarlı lenf nodu veya doku çıkarma ameliyatını kabul etmeyen hastalarımada kullanmaktayım.
Lenf ve toplar damar birleştirme ameliyatları
Bu ameliyatlarında tıkanık olan lenf damarları bölgesinin öncesinde sağlam lenf damar kanalını bir toplar damara süpermikrocerrahi teknik ile birleştirerek bu tıkanık bölgeyi aşma şeklinde bir metoddur. Süpermikrocerrahi tekniği bilim dünyasında tanımlamasıyla bu cerrahi metod lenfödem mikrocerrahi tedavisinde bir çığır açmıştır.
Şematik Lenf Damar ve Toplar Damar Anastomozu
Anastomoz şematik görünümü (Sarı lenf damarı ve mavi ise toplar damar)
Ben bu metodu tek başına olarak çok nadir hastalarımda kullanmaktayım. Damarlı lenf düğümü nakli ile kombine ederek bu metodun uygun hastalarda çok başarılı sonuçlar verdiğini düşünmekteyim.
Damarlı lenf düğümü nakli
Son yıllarda bilim dünyasına giren bu metodun başarılı sonuçlarını ulusal kongrelerde görmeye başladıktan sonra lenf ödem cerrahisinde bu metodu birçok hastamda ilk metod olarak uygulamaya başladım. Bu metodda lenf ödemli uzuva vücudun başka yerinden lenf düğümleri damarlı olarak taşınarak mikrocerrahi teknikleri ile o uzuvun damarlarına taşınmaktadır.
Bu tekniğin uygulanmasının müsait olduğu hastalarımda ameliyat sonrası herhangi bir fizik tedavi veya kompresyon uygulanmadan ilk ayda ortalama %30 olarak uzuv volümünde azalmakta görmekteyim. Uzun dönemde hastadan hastaya değişmekle beraber bu volüm azalmasında artış devam etmektedir.