MANUEL TERAPİ
Yazar Yasemin Soytürk • Fizyoterapist • 27 Eylül 2016 • Yorumlar:
Manuel terapi yöntemlerini bilimsel olarak ele alan, uygulama teknikleri ve etkilerini güncel bilgiler
ışığında araştıran ve açıklayan tıp bilimine manuel tıp denir. Manuel tıp, tıp bilimi ve sanatı kadar
eskiye dayanır. Antik çağlardan beri 'ellerin kullanımı' tanı koymaya ve tedavi etmeye yarayan bir
uygulama olarak kullanılmış, hekim hasta arasında özel bir bağ oluşturmuştur. Binlerce yıldır
insanların çektiği acıları dindirmek için 'elleri koyarak' uygulanan birçok teknik kullanılmıştır. Bu
yöntemler kas-iskelet sistemi bozukluklarının tedavisinde özellikle boyun ve bel ağrısı için cerrahi
olmayan bir yaklaşım olarak kullanılmıştır. Modern tıbbın babası olan Hipokrat, kaldıraç kollarını
kullanarak birçok kas iskelet sistem bozukluklarını tedavi ederek manuel tıbbı tıp alanına sokmuştur.
Ellerle yapılan manuel terapinin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir
Manuel Terapi Nedir?
Manuel terapi ellerle yapılan tedavi demektir. Eklemlerdeki hareket kısıtlılıklarını düzeltmek, geriye
dönüşlü fonksiyon bozukluklarını gidermek amacıyla, yalnızca elleri kullanarak yapılan bir yöntemdir.
Eklemdeki fonksiyon bozukluğu çoğu kez dejeneratif değişikliklerle açıklanmaya çalışılır. Ağrılı ve
hareketi kısıtlanmış eklemlerin muayenesinde çoğu kez kireçlenme, menisküs gibi bir hastalık tespit
edilemez. Ayrıca radyolojik olarak belirgin dejeneratif değişikliğe rağmen hareketler açık ve ağrısız
olabileceği gibi tam tersine, normal radyolojik görünüme rağmen hareketler ileri derecede ağrılı ve
kısıtlı da olabilir. Sonuç olarak fonksiyon bozuklukları her zaman standart organik patolojilerle
açıklanamamaktadır.
Manuel Terapi Kimlere Yapılır?
Manuel terapi uygulamalarında başarılı bir sonuç için hasta seçimi son derece önemlidir. Kas iskelet
sisteminin fonksiyon bozukluğu, lokalize hassasiyet ve hareket kaybı bulunan bütün ağrılarda sakıncalı
bir durum yoksa manuel terapi yöntemleri uygulanır. Tedavi planlanan bölgede kırık, burkulma,
incinme, yırtık gibi zedenlenmeler ve diğer sakıncalı durumlar dikkatle incelenmelidir. Bunda dolayı
hastanın manuel tedaviye uygun olup olmadığı, insan anatomisine hakim, kas iskelet sistemi
rahatsızlıklarını değerlendirme becerisi olan, manuel tıp konusunda eğitimli ve deneyimli bir hekim
tarafından ayrıntılı muayene edilerek değerlendirilir.
Denge içinde kas iskelet sisteminin maksimal ve ağrısız hareketini sağlamak amacıyla manevra ve
talimatlarla tedavide elleri kullanma yöntemidir.
Bel, boyun fıtığı olarak bilinen disk herniasyonları, bel, boyun düzleşmesi, kulunç olarak bilinen
miyofasiyal ağrılar ve donuk omuz gibi eklem kısıtlılıkları başta olmak üzere kas iskelet sisteminin
yapısal ve kalıcı olmayan bir çok işlev bozukluklarında uygulanır. Ani bel, boyun tutulmaları,
kilitlenmeler, sakroiliyak disfonksiyon denilen bele yansıyan ağrıya neden olan leğen kemiği
kaynaklı sorunlar, omuzda sıkışma sendromu, tenisçi dirseği gibi tendinitler,karpal tünel sendromu
başta olmak üzere bir çok sinir sıkışmasında bazen tek başına bazen de başka tedavi yöntemleri ile
birlikte kullanılır. Fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel terapi ile hastanın şikayetlerinde anlamlı olarak azalmalar görülür.
Manuel Terapi Nasıl Bir Yöntemdir?
Eller ile hastanın sorunlu olan bölgesine dışardan itme, germe, bükme gibi kuvvetler uygulanır.
Hastanın vücut bölümleri ya da eklemleri kaldıraç gibi kullanılabilir. Manuel terapi tekniklerine
hazırlık periyodu ile başlanır; el yardımıyla yumuşak dokular uzaklaştırılıp tedavi edilecek bölge uygun
pozisyona getirilir. Manuel terapide fizyolojik ve elastik bariyerler dikkate alınmalıdır. Hasta rahat ve
gevşek pozisyonda olmalıdır. Hekim rahat ve destekli şekilde durmalıdır. Hasta ile hekimin ilişkisi 'iyi
dans eden bir çift gibi uyumlu olmalıdır.
Manipülasyon ve mobilizasyon terimleri bu teknikleri tanımlamak için kullanılır. Manipülasyon;
hastaya uygun pozisyon verildikten sonra kısıtlılığının bulunduğu bölgeye küçük bir güç kullanarak
kısa ve kontollü bir itme ile istenen yönde hareket sağlanır. Uygulanan kuvvet hızlı olmalıdır.
Hastanın muayene bulguları ve tanısına uygun olarak yapılır ve uygulama ağrısızdır. Uygulama
sırasında çıtlama, kütleme sesi duyulabilir. Genellikle uygulamadan hemen sonra bir rahatlama
gözlenir. Mobilizasyon ise; eklem, kas ve sinir dokularına uygulanan daha yavaş ancak genliği daha
büyük tekrarlanan pasif hareketlerdir. Amaç tekrarlanan hareketlerle kısıtlılığı yok etmektir.
Manipülasyon öncesi hazırlık amacıyla uygulanabilir veya manipülasyonun uygulanamayacağı
durumlarda tekrarlanan mobilizasyon uygulamaları ile benzer iyileşme sağlanabilir. Hastanın tedaviye
uyumu önemlidir. Hastadan beklenen genellikle rahat olması ve uygulanan teknikler sırasında
söylendiği zaman derin nefes alıp vermesidir. Bazı kas tekniklerinde de, hastanın kasını aktif olarak
kasması istenir.
Manuel Terapinin Mutlak Yapılmaması Gereken Durumlar Nelerdir?
Manuel tedaviye başlamadan önce mutlak sakıncalı durumların değerlendirilmesi zaruridir. Pek çok
sistemik hastalıkla birlikte birçok lokal problem yapılmaması gereken durumları oluşturur. Manuel
terapi yöntemleri ancak tecrübeli bir uzmanın gözetiminde, uzun süreli pratikle öğrenilebilir. Yeterli
tecrübeye sahip olmayanların manuel terapi yapmaya kalkışmalarıgeri dönüşümsüz sıkıntılarla
sonuçlanabilir.
Kanserler, sistemik kemik hastalıkları, kanama bozuklukları, kırıklar ve ilerleylici kuvvet kaybıyla
giden hastalıklar önemli yapılmaması gereken grupları oluşturur. Tamamen donmuş eklemelerde
uygulama yapılamayacağı gibi, eklemlerde aşırı gevşeklik olan durumlarda da yapılamaz.
Manuel tedavinin etkisi ne kadar süre devam eder?
Kas iskelet sistemi sorununun neden kaynaklandığı ve ne kadar süredir var olduğu önemlidir. Duruş
bozukluğu, kas dengesizlikleri, evde ve işyerinde uygun olmayan ergonomi ile çalışma gibi
nedenlerden kaynaklanan bir soruna manuel tedavi ile yardımcı olunabilir. Ancak nedenler ortadan
kaldırılmazsa yakınmaların belirli bir süre sonra tekrarlama olasılığı fazladır. Bu nedenle manuel tedavi
sonrasında da ergonomik prensiplere dikkat edilmelidir. Kas dengesizlikleri için güçsüz olan kaslara
kuvvetlendirme ve kısalmış gergin kaslara germe egzersizlerini içeren kişiye özel egzersiz programına
uyulmalıdır. Yeni başlayan kas iskelet sorunlarında eklem ve kıkırdaklarda yapısal değişiklikler
meydana gelmeden önce yapılan uygulamalarda manuel tedavinin etkinliği daha kısa sürede elde
edilebilir (tek bir uygulama yeterli olabilir) ve etkisi daha uzun süreli olur. Uzun süreli sorunlarda ise
özellikle osteofit gibi yeni kemik oluşumu, eklem aralığında daralma gibi yapısal hasar da gelişmişse
manuel terapi daha uzun sürer ve tedavi etkinliği istenilen düzeye ulaşamayabilir. Örneğin kronik bel
ağrısı (12 haftadan uzun süren bel ağrısı) varlığında; 12 seansa kadar manuel terapi seanslarının
uzatılması önerilebilir.
Etki mekanizması nedir? Bilimsel temelleri nelerdir?
İnsan vücudunda kemik, eklemler ile kaslar ve çevre yumuşak dokuların birbirleri ile yapısal olduğu
kadar işlevsel bir ilişki içindedirler. Bu yapısal ve biyomekanik bütünlük içinde yapılan
değerlendirmeler ile vücudun bir bölgesinde hissedilen ağrının başka bölgedeki bir hareket
kısıtlılığından kaynaklandığı saptanabilir. Hareket kısıtlılığının tedavi edilmesi ile, kinetik zincir
dediğimiz hareket sisteminin fonksiyonel ilişkide olduğu diğer yapılardaki sorunlar da ortadan kalkar.
Bu durum, manuel terapinin biyomekanik etkileri ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Manuel uygulamalar
ile, eklem yüzeylerinin birbirinden ayrıldığı ve eklem aralığında ve omurgada disk içindeki basıncın
azaldığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle erken dönemde ağrıyı azaltmakta ve işlevsellikte
artış sağlamakta etkili olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bel ağrısı, diz ve kalça osteoartriti
(kireçlenme) tedavi rehberlerinde manuel terapi diğer tedavi yöntemleri ile birlikte önerilmektedir.