MANUEL TERAPİDE HASTA SEÇİMİ NASIL OLMALIDIR ?

Yazar Yasemin SoytürkFizyoterapist • 27 Eylül 2016 • Yorumlar:

Hasta seçimi, manuel tıp uygulamalarında başarılı bir sonuç elde etmek istiyorsak son

derece önemlidir. Manuel tedaviye hasta seçerken hastanın yaşı, cinsiyeti, segmental

disfonksiyonun lokalizasyonu, tipi ve süresi, psikolojik durumu, vücut yapısı, eşlik eden

hastalıklar ve genel sağlık durumu dikkatle not alınmalıdır. Hastaya en uygun olan manuel

tedavi yöntemi belirlenmelidir.

Bütün muskuloskeletal ağrılarda, omurga ve ekstremite eklem fonksiyon bozukluğu,

lokalize hassasiyet ve eklem hareket kaybı gibi hastalıklarda manuel tıp yöntemleri

kullanılabilir. Major yaralanma, burkulma, fraktür(kırık), incinme, kapsüler yırtık, hematom gibi

durumlar manuel terapinin uygulanmaması gereken durumlardır. Ve bu sakıncalı durumların

dışlanması için hasta dikkatle incelenmelidir. 

Manuel terapinin gerçek endikasyonu segmental disfonksiyonlardır. Segmental

disfonksiyona neden olan pek çok hastalık vardır. Hem omurga hem de ekstremitelerde, akut ve

kronik eklem/ligaman zorlamaları (sprain veya strain) manuel terapinin sıklıkla uygulandığı

patolojilerdendir. Kişinin hastalığı yeni başlamışsa yani akutsa tedavinin daha başarılı olduğu

söylenmektedir. Eğer ligaman hasarı varsa mobilizasyon denilen manuel terapi yöntemleriyle

yetinilmesi gerekir. Güç kaybına neden olmayan bel fıtığı ve boyun fıtığında dikkatli bir

muayene ve radyolojik incelemeden sonra uygulanabilir. Faset sendromuna bağlı bel ağrısı

uygun manuel tıp girişimi ile giderebilir. İmmobilizasyon ya da fraktür sonrası eklem hareket

kısıtlığı, sertlik ve ağrı ile buna bağlı bloklar bir diğer endikasyon grubunu oluşturur.

Manuel tıp yöntemlerine iyi cevap veren bir diğer patoloji de sık görülen ve bel fıtığını

taklit eder tarzda ağrı yapan sakroiliak disfonksiyon sendromudur. Vertebrobaziler yetmezlik

olmadan ortaya çıkan benign paroksimal vertigo, sık baş dönmesi nedenlerindendir. Bu

hastalıkta da bir takım manuel manevralarla iyi sonuçlar alındığı bildirilmiştir.

Temporomandibular disfonksiyon sendromunda özellikle nonredüktabl disk deplasmanlarında

ve subluksasyonlarında manuel tıp yöntemlerinden yararlanılabilir.

Gamber ve ark. Fibromiyaljide standart medikal tedaviye eklenen manuel tedavi ile

semptomların anlamlı olarak azaldığını göstermiştir. Yapılan bir araştırmada, postoperatif

ağrının kontrolünde ve erken mobilizasyon sağlanmada, yumuşak doku yöntemleri ağırlıklı

manipülatif tedavinin etkili olduğu gösterilmiştir.

Manuel tedavi yöntemlerinin profilaktik(hastalık başlamadan) uygulaması konusunda

değişik düşünceler mevcuttur. Hastanın şikayeti olmadan manuel tedavinin yanlış olduğunu

savunanların aksine özellikle osteopat ve kayropraktlar hastanın şikayeti olmasa da omurganın

hareket kaybı ile ilgilenirler çünkü onlara göre, şikayet olmadan ortaya çıkacak mekanik

yüklenme, sistemik hastalık, psikojenik problemler ve yaşlanmayla birlikte kısıtlanmış alanda

problem oluşacaktır. Bu durum tedavi edilmezse, metobolik değişikliklere bağlı normal doku

yapısının bozulması ve bunun yaratacağı visseral etkilerle, fibrozis ya da nörolojik problemlerin

çıkabileceği düşünülmektedir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yasemin Soytürk Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)