MANUEL TERAPİDE MUAYANE VE TANI NASIL OLUR?

Muayene bir veri toplama sanatıdır. Hastanın yakınmaları dinlenerek

sübjektif veriler elde edilir. Bazen, hastanın söylemediği/sakladığı

şikayetler veya endişeler de vardır. Uygulayıcı bu olasılığın farkında

olmalı ve doğru öykü almaya çalışmalıdır. Fizik tedavi doktarına en

sık başvuru nedeni ağrı ve eklem hareket kısıtlılığıdır.

Kas-iskelet sistemi tarama muayenesi yürüyüş, postür ve simetri

veya asimetriye bakar. Bu normal olarak ayakta durur pozisyonda

yapılır. Deneyimli hekimler genellikle ortaya sorular atar ve muayene

bu sorunlara yanıtlar bulmak üzere yapılır. Ayakta dururken, sırt

üstü yatarken ve yüzü koyun yatarken olmak üzere hastaya farklı

pozisyonlar verilerek muayene yapılır. Hasta çıplak ve gevşek bir

durumda olmalıdır. 

Postür analizi yapılmalıdır. Asimetrik postür değişiklikleri segmental

disfonksiyonun göstergesi olabilir. Hasta bir bütün olarak görülmeli

ve tüm vücudun genel hareketlilik düzeyi gözlenmelidir. Ağrılı bölge

çıplak olarak incelendiğinde ciltte vazomotor olaylara bağlı renk

değişimi gözlenebilir.

Doku yapısal anormalliği fizyolojik disfonksiyonun palpe edilebilir kanıtıdır.

Palpasyonla sağ ile solu ve yukarısı ile aşağısı karşılaştırılmalıdır.

Karşılaştırma yapmadan değerlendirirsek anlamlı bir sonuca varmak zor olur.

Palpasyon tabakalar halinde yapılır. Cilt ısısında ve neminde değişiklik,

duyarlılık, gerginlik, cilt altı yapışıklık, lokal hassasiyet, kıvam değişikliği

(sertlik/yumuşaklık) tespit edilebilir.

Kızarıklık, şişkinlik, ağrı-hassasiyet ve sıcaklık varsa bu doku

yapısında akut değişim olduğunu ve buna bağlı akut enflamasyon

olduğunu gösterir. Dokunun akut yapısal değişikliklerinde terleme

artmıştır ve deri genellikle nemlidir. Doku yapısındaki kronik

anormalliklerde ise deri ince, kuru, atrofik ve soğuktur. Palpasyonun

ele gelen yapı sıkı veya fibrotiktir. 

bozukluklarına da bağlı olabilen karakteristik palpasyon özellikleri

vardır.

Yumuşak doku dışında omurga palpasyonuyla pozisyonel

değişiklikler bulunabilir. Kemik asimetrileri ve hareket kaybı tespit

edilebilir. Bazen hareket kaybının aksine segmentler aşırı hareketli

olabilir. Kemiklerin çok mobil olduğu durumlar manuel terapinin

yapılmaması gereken durumlardır. Omurga çıkıntıların yapacağımız

basınçla ve hareket sırasında çıkan duyarlılık bölgeleri de önemlidir.

Basınçla ortaya çıkarılan vertebral yaylanmanın azalması (eklem

oynaklığının kaybı) ve duyarlılık not edilmelidir.

 

Aktif hareket gözle muayene edilmelidir. Faset bölgesi üzerine

palpasyon yapmak için parmakları koyarak aktif hareketin

palpayonu yapılır.

Fonksiyonel eklem rahatsızlıklarının tanısında en önemli yöntem eklem

oynaklığı testidir. Eklem oynaklığı testi için, EHA’da(eklem hareket açıklığı)

değişikliğe yol açmayacak şekilde, eklem yüzleri birbirine paralel kaydırılır.

Bu kaydırma işlemi hekim tarafından büyük bir kuvvet uygulanmadan ve ağrı

uyandırmadan yapılabilmelidir. Kısıtlılık patolojiyi gösterir. EO testinin

tekrarlanmasıyla hareketin yeniden kazanılması halinde kısıtlı EHA’da

iyileşme gözlenebilir. EHA kısıtlı ve ağrılı da olsa EO genellikle ağrısızdır. Bu

nedenle, tedavi amaçlı pasif EHA’nın kontrendike olduğu durumlarda EO

kullanılabilir.

Muayenede izometrik kas kasılmanın değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü

izometrik kasılmada oluşan ağrı sıklıkla mekanik-fonksiyonel eklem kökenli

değildir ve bundan dolayı manuel tedaviye iyi yanıt vermez. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yasemin Soytürk Fiziksel Tıp Ve Rehabilitasyon Uzm. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)