MANUEL TERAPİDE MUAYANE VE TANI NASIL OLUR?
Yazar Yasemin Soytürk • Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Uzmanı • 27 Eylül 2016 • Yorumlar:
Muayene bir veri toplama sanatıdır. Hastanın yakınmaları dinlenerek
sübjektif veriler elde edilir. Bazen, hastanın söylemediği/sakladığı
şikayetler veya endişeler de vardır. Uygulayıcı bu olasılığın farkında
olmalı ve doğru öykü almaya çalışmalıdır. Fizik tedavi doktarına en
sık başvuru nedeni ağrı ve eklem hareket kısıtlılığıdır.
Kas-iskelet sistemi tarama muayenesi yürüyüş, postür ve simetri
veya asimetriye bakar. Bu normal olarak ayakta durur pozisyonda
yapılır. Deneyimli hekimler genellikle ortaya sorular atar ve muayene
bu sorunlara yanıtlar bulmak üzere yapılır. Ayakta dururken, sırt
üstü yatarken ve yüzü koyun yatarken olmak üzere hastaya farklı
pozisyonlar verilerek muayene yapılır. Hasta çıplak ve gevşek bir
durumda olmalıdır.
Postür analizi yapılmalıdır. Asimetrik postür değişiklikleri segmental
disfonksiyonun göstergesi olabilir. Hasta bir bütün olarak görülmeli
ve tüm vücudun genel hareketlilik düzeyi gözlenmelidir. Ağrılı bölge
çıplak olarak incelendiğinde ciltte vazomotor olaylara bağlı renk
değişimi gözlenebilir.
Doku yapısal anormalliği fizyolojik disfonksiyonun palpe edilebilir kanıtıdır.
Palpasyonla sağ ile solu ve yukarısı ile aşağısı karşılaştırılmalıdır.
Karşılaştırma yapmadan değerlendirirsek anlamlı bir sonuca varmak zor olur.
Palpasyon tabakalar halinde yapılır. Cilt ısısında ve neminde değişiklik,
duyarlılık, gerginlik, cilt altı yapışıklık, lokal hassasiyet, kıvam değişikliği
(sertlik/yumuşaklık) tespit edilebilir.
Kızarıklık, şişkinlik, ağrı-hassasiyet ve sıcaklık varsa bu doku
yapısında akut değişim olduğunu ve buna bağlı akut enflamasyon
olduğunu gösterir. Dokunun akut yapısal değişikliklerinde terleme
artmıştır ve deri genellikle nemlidir. Doku yapısındaki kronik
anormalliklerde ise deri ince, kuru, atrofik ve soğuktur. Palpasyonun
ele gelen yapı sıkı veya fibrotiktir.
bozukluklarına da bağlı olabilen karakteristik palpasyon özellikleri
vardır.
Yumuşak doku dışında omurga palpasyonuyla pozisyonel
değişiklikler bulunabilir. Kemik asimetrileri ve hareket kaybı tespit
edilebilir. Bazen hareket kaybının aksine segmentler aşırı hareketli
olabilir. Kemiklerin çok mobil olduğu durumlar manuel terapinin
yapılmaması gereken durumlardır. Omurga çıkıntıların yapacağımız
basınçla ve hareket sırasında çıkan duyarlılık bölgeleri de önemlidir.
Basınçla ortaya çıkarılan vertebral yaylanmanın azalması (eklem
oynaklığının kaybı) ve duyarlılık not edilmelidir.
Aktif hareket gözle muayene edilmelidir. Faset bölgesi üzerine
palpasyon yapmak için parmakları koyarak aktif hareketin
palpayonu yapılır.
Fonksiyonel eklem rahatsızlıklarının tanısında en önemli yöntem eklem
oynaklığı testidir. Eklem oynaklığı testi için, EHA’da(eklem hareket açıklığı)
değişikliğe yol açmayacak şekilde, eklem yüzleri birbirine paralel kaydırılır.
Bu kaydırma işlemi hekim tarafından büyük bir kuvvet uygulanmadan ve ağrı
uyandırmadan yapılabilmelidir. Kısıtlılık patolojiyi gösterir. EO testinin
tekrarlanmasıyla hareketin yeniden kazanılması halinde kısıtlı EHA’da
iyileşme gözlenebilir. EHA kısıtlı ve ağrılı da olsa EO genellikle ağrısızdır. Bu
nedenle, tedavi amaçlı pasif EHA’nın kontrendike olduğu durumlarda EO
kullanılabilir.
Muayenede izometrik kas kasılmanın değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü
izometrik kasılmada oluşan ağrı sıklıkla mekanik-fonksiyonel eklem kökenli
değildir ve bundan dolayı manuel tedaviye iyi yanıt vermez.