MEME HASTALIKLARI

Yazar Türker KarabuğaGenel Cerrah • 5 Kasım 2017 • Yorumlar:

A. GENEL BİLGİLER Meme hastalıkları denince her ne kadar sadece kadınlarda rastlanır gibi görünse de her iki cinside ilgilendirir. Erkeklerde pasif bir salgı bezi olan meme dokusu kadınlarda ise aktiftir. Memenin yapısı sürekli değişir. Kadınlarda ergenlikle belirginleşen değişimler menapoz sonrasına kadar devam eder. Yaş, hamilelik, adet dönemi, hormon ilaçları ve emzirme gibi meme yapısını ve fonsiyonunu etkileyen pek çok faktör vardır. Dolayısıyla meme hastalıklarını değerlendirirken bunların hepsi göz önünde tutulmalıdır. B. MEME HASTALIKLARININ BELİRTİLERİ Meme hastalıklarında en önemli belirti son birkaç haftada yada ayda meydana gelen değişimlerdir. Bunu fark etmek için düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapılması gerekir. Ancak bu sayede yeni oluşan değişimler fark edilebilir. Bu bulgular: – Ele gelen kitle- nodül – Meme başında akıntı – Memede kızarıklık – Memede ağrı – Meme başının içe çökmesi – Meme derisinde değişim (sertleşme,portakal kabuğu görünümü) – Koltuk altında şişlik C. MUAYENE VE ERKEN TANI Her meme şikayeti meme kanseri ile alakalı değildir fakat, her şikayet dikkatle değerlendirilmelidir. Meme hastalıklarında erken tanı düzenli ve dikkatli bir muayene ve takiple çok kolaydır. En az haftada bir defa kendi kendine muayene yapılmalıdır. En ufak bir şüphede mutlaka doktora başvurulmalıdır. Hiçbir şikayeti olmayan hastalarda da yılda bir defa doktor kontrolü tavsiye edilmektedir. Doktor muayenesinin yanı sıra tanı koymak için ultrasonografi, mamografi ve MR gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır. 40 Yaşın üzerindeki hastalara rutin yıllık mamografi kontrolleri önerilmektedir. hangi tetkikin ne zaman isteneceğine hekim karar vermelidir. Hastalar bazen sadece MR çekilmenin yeterli olduğunu ve en iyisinin bu olduğunu düşünürler. Gerçekte hiçbiri diğerinin yerini tutmaz, birbirini tamamlayıcı yöntemlerdir. Ailesinde meme kanseri olan hastalar ise yüksek risk grubundadırlar. Tarama daha erken yaşlarda başlamalı ve daha sık yapılmalıdır. Bazı özel durumlarda ise meme kanserine yönelik yapılan DNA testleri ile risk değerlendirmesi yapılmaktadır. D. MEMENİN İYİ HUYLU HASTALIKLARI VE TEDAVİLERİ 1. Meme kistleri: En sık karşılaşılan durumdur. Meme kistleri meme kanseri olmadığı gibi meme kanser riskini de artırmaz. Fakat memede yer kapladığı için muayene sırasında meme kanserinin geç saptanmasına neden olabilir. Kistlerin özel bir tedavisi yoktur. En sık şikayet meme ağrısıdır. Çok büyük olan kistler iğne ile boşaltılabilir. Bu sayede hem örnek alınmış olur hem de ağrı azalır. Bazen kistler enfekte olup apseleşebilir. Bu durumda hem antibiyotik tedavisi hem de apsenin boşaltılması gereklidir. Çok sayıda ve küçük kistlerde ağrı oluştuğunda ağrı kesici ve sıkı oturan sütyen kullanımı tavsiye edilir. 2. Fibroadenom: Memenin iyi huylu yapılarıdır. Birden çok olabilir. Küçükse iğne biyopsi ile tanı doğrulandıktan sonra takip edilebilir. Her zaman cerrahi ile çıkarılması gerekmez. Memede estetik kaygı oluşması ya da tanıda şüphe olması durumunda cerrahi uygulanarak kitle çıkarılabilir. 3. Mastit: Meme enfeksiyonu demektir. Memede şişlik ile beraber kızarıklık ve ağrı vardır. Mutlaka antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. Hasta emziriyorsa emzirme kesilmeli ama mutlaka tamamen süt sağılmalı ve dökülmelidir. E. MEME KANSERİ VE TEDAVİSİ Meme kanseri çok genel bir terimdir. Meme kanserinin birçok alt tipi vardır. Dolayısıyla meme kanseri tedavisinde tek bir seçenek ve yöntem yoktur. Bununla beraber son yıllarda cerrahi teknik önemli oranda değişmiştir. Cerrahi seçeneklerde artık öncelikle meme koruyucu cerrahi tercih edilmektedir. Gelişen radyoterapi(radyasyon-ışın tedavisi) ve kemoterapi (ilaç tedavisi) de eklenerek çok başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Bu sayede memenin tamamının alınmasına gerek kalmamaktadır. Yine sentinel nod çalışılarak her hastada koltuk altının temizlenmesine gerek kalmaz. Bu sayede de hastalarda kol ödemi, haraket kıstlılığı gibi sorunlar daha az izlenir. Özet olarak meme kanserinin tek bir tedavisi yoktur. Her hastaya göre uygun tedavi seçilip uygulanır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)