MEME KANSERİNDEN DEĞİL, GEÇ KALMAKTAN KORK!

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser tipidir. Meme kanseri erken tanı konduğunda tamamen tedavi edilebilir, bu nedenle erken tanının önemi büyüktür.

Meme kanserinin % 80 i süt kanallarından, % 20 si süt bezlerinden gelişir. Buralardan köken alan kanser hücrelerinin büyümesi için oldukça zaman alır. Daha sonra bu hastalık tüm vücuda kan ve lenf yoluyla yayılır. Bu nedenle hastalık kan ve lenf yoluyla diğer organlara yayılmadan erken dönemde tanı konmalıdır. Bu erken dönemde tanı konulduğunda tedavide başarı şansı artmaktadır.

Meme kanserinin nasıl oluştuğu kesin olarak bilinmese de yaş, genetik, beslenme şekli, sosyoekonomik seviye, hormon kullanımı, adet görülme ve kesilme yaşı, doğumlar, doğum kontrol hapı kullanımı gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor.

Yaş ilerledikçe meme kanseri riski artar. En sık 50-70 yaş arasında görülmektedir. Ailesinde meme kanseri olanlarda risk artar. Anne, kardeş ya da teyzesinde meme kanseri olanlarda risk 3 kata kadar çıkmaktadır. Menopoz döneminde 5 yıldan fazla hormon kullananlarda risk artar.

Meme kanseri belirtileri: Memede ya da koltuk altında ele gelen kitle, meme başından kanlı ya da kansız akıntı, meme derisinde ödem, kızarıklık ya da portakal kabuğu görüntüsü, meme başında çekilme gibi belirtiler olduğunda mutlaka doktora gitmek gerekir.

Her kadın 20 yaşından sonra kendi kendini muayene etmelidir. Meme muayenesi en uygun adetten sonra ilk hafta içinde yapılmalıdır. 40 yaş altı kadınlarda şüphe varsa, 40 yaş üstü kadınlarda şüphe olmasa da en az yılda bir kez doktor muayenesi gerekir.

Takip şeması:

40 yaş altı kadınlarda: Genel cerrahi muayenesi, Meme USG, Rutin kan tetkikleri.

40 yaş üstü kadınlarda: Genel cerrahi muayenesi, Meme USG, Rutin kan tetkikleri, Mammografi.