Menopoz

Yazar Burcu Timur • 9 Eylül 2024 • Yorumlar:

Menopoz, kadınlarda adet kanamalarının ve dolayısıyla üremenin kalıcı olarak sona ermesidir. Tıbbi literatürde ise kadının 1 yıl boyunca hiç adet görmemesi menopoz olarak değerlendirilir. Kadınlar için menopoz, çocukluk, ergenlik, cinsel olgunluk dönemi gibi doğal yaşam döngülerinden biridir. Menopozla birlikte fiziksel, zihinsel ve cinsel değişiklikler olduğu dorudur ancak bunlar ‘’kötüye gidiş’’ olarak değerlendirilmemelidir. Dünya genelinde ortalama menopoz yaşı 50-51 olup, Türkiye’de menopoz yaşı ortalamasının 46-48 olduğu tespit edilmiştir.

Menopoza Girmeyi Etkileyen Faktörler Nelerdir?

*Genetik Faktörler: Menopoza girme yaşını belirleyen en önemli faktörlerden biri ailesel yani genetik faktörlerdir. Kadınlar genellikle anneleri ve kız kardeşleriyle benzer yaşta menopoza girerler.

*Genel Sağlık Durumu: Ağır metabolik hastalıklar, genetik bozukluklar, enfeksiyon hastalıkları,  kanser tedavisi nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi almak, kadınların daha erken menopoza girmesine sebep olabilir. 

*Sigara Kullanımı: Yoğun sigara içen kadınlar içmeyenlere göre 1-2 yıl daha erken menopoza girerler. 

*Psikolojik Faktörler: Savaşlar, deprem, ani kayıplar gibi ağır psikolojik travmalar menopoz gelişimini hızlandırır. 

Menopoz Sonrası Görülen Belirtiler Nelerdir? 

*Vazomotor Semptomlar: Ateş basması, gece terlemesi olarak belirtilen bu semptomlar  menopoz dönemindeki kadınlarda tıbbi desteğe en fazla ihtiyaç duyulan, en yaygın şikayetlerdir.  Özellikle yüz, boyun ve göğüste ani olarak ortaya çıkan, 1-5 dakika gibi kısa periyotlarla oluşan  sıcaklık artışlardır. Bazen bu periyotlara kaygı ve kalp çarpıntıları da eklenebilir. Bu semptomlar  kadınlarda yaşam kalitesinde azalmaya, kronik uyku bozukluklarına ve depresyon gibi ciddi  sağlık problemlerine yol açabilir. Obezite ,sigara kullanımı, olumsuz çevresel faktörler ve  depresyon varlığı şikayetlerin şiddetini artırabilir 

*Genital Semptomlar: Menopozla birlikte vulva, vajina ve alt üriner sistemin destek dokusunda  östrojen eksikliğine bağlı olarak kolajen ve elastin miktarı azalır; dokular incelir, dayanıklılığı ve  esnekliği azalır. Vajinal kuruluk oluşur ve vajinal enfeksiyon riski artar. Ayrıca idrar kaçırma, sık idrara gitme, cinsel ilişkide zorlanma ve cinsel işlev bozuklukları meydana gelir. Bu duruma  menopozun genitoüriner sendromu denir. Bu değişiklikler kadınların birçoğunu etkiler ve tedavi  olmaksızın zamanla düzelmez ve hatta daha kötü bir hal alabilir. Ne yazık ki kadınların bir çoğu  yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu değişikliklerin tedavi edilebilir olduğunu bilmemektedir. 

*Duygu Durum Bozuklukları 

*Uyku Bozuklukları 

*Bilişsel Fonksiyonlarda Azalma: Östrojen hormonunun beyin hücreleri üzerine koruyucu bir  etkisi vardır. Beyinde hafıza ile ilgili bölgelerde çok sayıda östrojen reseptörü bulunmaktadır. Menopozda östrojen azlığına bağlı olarak kadınların %44-62 sinde bilişsel fonksiyonlarda azalma  olduğu görülmektedir. 

*Kalp-Damar Hastalıkları Riskinde Artış: Östrojen hormonunun kalp damar sağlığı üzerine  koruyucu etkisi vardır. Menopoz sonrası östrojen azalmasına bağlı olarak kadınların kalp-damar 

hastalıklarına yakalanma ve kalp krizi geçirme riski erkeklerle eşitlenmektedir. Bu dönemde  kadınların kilo kontrolüne önem vermeleri, sigaradan uzak durmaları, kolesterol ve tansiyon  açısından düzenli kontrollerden geçmeli , sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz programına dahil  olmaları oldukça önemlidir. 

*Osteoporoz Riskinde Artış: Kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz menopozdaki kadınların en  önemli rahatsızlıklarından biridir. Kemik kütlesinde azalma, kemiğin yapısı ve kalitesinde  bozulmalar meydana gelir. Omurgada oluşan sessiz kırıklar nedeniyle sürekli sırt ağrısı, boy  kısalması, kamburluk ve nefes darlığı gibi problemler ortaya çıkabilir. Yeterli kalsiyum ( günlük  1gr) , D vitamini ve proteinin yer aldığı sağlıklı bir beslenme programı kemik kitle ve gücünün  korunmasında oldukça önem taşır. Düzenli fiziksel aktivite ve kas güçlendirici direnç egzersizleri  kemik erimesinden korunmak için her yaşta önerilmektedir. 

MENOPOZUN TEDAVİSİ VAR MI? 

Hormon Replasman Tedavisi (HRT) dediğimiz , yumurtalıklarda artık yeterli olarak üretilemeyen  östrojen ve progesteronun vücuda dışarıdan verilmesi , menopozal şikayetleri gidermede en  etkin tedavi seçeneğidir. Birçok çalışmada HRT’ nin menopozal semptomları düzeltmede etkin,  kardiyovasküler hastalık, demans, osteoporoz gibi kronik hastalıkları önlemede faydalı oldukları  gösterilmiştir. Östrojen ve progesteron hormonlarının kullanım şekilleri ağızdan alınan hap  olarak, cilde sürülen kremler, cilde yapıştırılan bant ve vajinal fitil uygulaması şeklinde  olmaktadır.  

HRT planlanan hastalar tedaviye başlamadan önce kapsamlı bir jinekolojik muayene, karaciğer  ve böbrek gibi çeşitli organ fonksiyonlarının iyi olduğunu gösteren çeşitli kan testleri , mamografi  ve meme ultrasonografisi, kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdır. 

Menopozun Genito Üriner Sendromunun Tedavisinde Lazer Uygulamaları 

Menopozal genito üriner sendrom, azalan östrojenin etkisi ile vajinal kuruluk,tekrarlayan idrar  yolu enfeksiyonu, cinsel ilişkide ağrı, tekrarlayan idrar yolu ve vajinal enfeksiyonlar, idrar kaçırma  ve sık idrara gitme durumlarını içeren bir tanımlamadır. 

Devrim niteliğinde, cerrahi olmayan genital lazer tedavisi menopoz dönemindeki kadınlarda  uzun yıllardır başarıyla kullanılmaktadır. Vajina duvarında bulunan bağ dokusu, pelvik organ  desteğini sağlamada önemli bir faktördür. Lazer tedavileri menopoz ile azalan pelvik taban  desteğini iyileştirmek ve bağ dokuyu güçlendirmek için geliştirilen uygulamalardır. 

Menopoz Dönemini Kolay Atlatmayı Sağlayacak Öneriler  

*Menopoz döneminin doğal bir süreç olduğunu ve kendine ait güzellikleri olduğunu lütfen  unutmayın 

*Doktor kontrollerinizi ve kanser tarama programlarını aksatmayın 

*Kalsiyum, D vitamini ve proteinden zengin sağlıklı bir beslenme programınız olsun *Düzenli egzersiz , yoga ve meditasyon yapın 

Regl dönemi artık tatile denk gelmeyecek ve regl dönemlerinizdeki gibi kıyafetlerinizi kontrol  etmek zorunda kalmayacaksınız, regl ağrılarınız olmayacak. Doğum kontrol yöntemlerine ihtiyaç  duymadan cinsel hayatınızı daha özgür yaşayabileceğiniz bu dönemin keyfini çıkarın.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Burcu Timur Kadın Hastalıkları Ve Doğum Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)