Menopoz

Yazar Özlem Şengül • 15 Ocak 2019 • Yorumlar:

Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde tahmin edilen insan ömrü kadınlarda 85 yaşa kadar yükselmiştir. Dünyada ortalama menopoz yaşı 51 olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ise 48 yaş civarındadır. Bu göz önüne alındığında kadın yaşamının ortalama üçte biri menopoz sonrası dönemde geçmektedir.

Menopoz, over fonksiyonlarının durmasına bağlı olarak adetlerin kalıcı olarak kesilmesidir. Menopoz yaşını etkileyen en önemli faktör genetiktir. Bunun dışında doğum sayısı, vücut kitle indeksi, sosyoekonomik koşullar, geçirilmiş yumurtalık cerrahileri de menopoz yaşını etkileyebilmektedir. Sigara kullanımının da menopoz yaşını 2 yıl öne çektiği ileri sürülmüştür.  40 yaş öncesinde ortaya çıkan menopoza erken menopoz ya da prematür over yetmezliği denir. Toplumda %0.3-0.9 arasında görülmektedir.

Menopoza bağlı hormonal değişikliklerin adet düzenine yansıması menopozdan yaklaşık 3-4 yıl önce oluşur. İlk önce siklusta belli belirsiz bir kısalma sonrasında ise siklusta uzama görülür. Adetler gecikmeli olmaya başlar.  FSH>25 olması menopoza geçiş dönemini gösterirken, FSH>40 olması menopoz olarak değerlendirilir.

Menopozda en sık görülen şikayetlerden biri ateş basmasıdır. Toplumda % 60-85 arasında görülür. Genellikle 2 yıl içinde görülmesine rağmen %10 hastada 10 yıldan uzun sürer. Menopoz döneminde derinin incelmesi, vajinal kuruluk da görülebilmektedir.  Yine idrar kaçırma şikayeti menopoz sonrası dönemde artar. Bir çalışmada 60 yaş üzeri hastalarda %29 oranında idrar kaçırma saptanırken, bu hastaların %70'inde şikayetlerin menopoz sonrası dönemde başladığı belirtilmiştir.

Uyku bozuklukları ve depresyon da menopoz sonrası dönemde daha sık görülmektedir.

Östrojen eksikliğinin kemik kaybına neden olduğu bilinmektedir. Menopoz sonrasında osteoporoza yani kemik erimesine ilerleyen kemik kaybı önemli bir problemdir. Bu dönemde %35 hastada kemik erimesi görülebilmektedir. Bir kadının yaşam boyu oluşan kemik kaybının %75'i menopoz sonrası dönemde olmaktadır.

Menopoz hormon replasman tedavisi verilsin ya da verilmesin önemli risk artışlarının olduğu bir dönemdir. Bu dönemde yaşam şeklinin düzenlenmesi, düzenli egzersiz yapılması ve beslenmeye dikkat edilmesi önemlidir. Bu dönemde her kadın düzenli aralıklarla kontrol altında tutularak, düzenli jinekolojik muayene, ultrason ile değerlendirme ve meme kontrolleri yapılmalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Özlem Şengül Kadın Hastalıkları Ve Doğum Doç. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)

Yazar

Özlem Şengül

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Doç. Dr.

Randevu al