Menüsküs Yırtıkları & Mouse Hastalığı

Menüsküsler diz ekleminde bulunan hilal şekline benzer yumuşak doku – kıkırdak doku birleşimi olan yapılardır. Diz ekleminde içte ve dışta olmak üzere 2 tanedir.

Menüsküsler diz ekleminde çok önemli görevlere sahiptir. Eklem uyumu, yük iletimi, eklemin sağlamlığının sağlanması ve kıkırdağın korunması önemli görevleridir. Menüsküs yaralanmaları sıklıkla diz üzerine yük verirken ani dönme ve bükülme durumunda oluşmaktadır.
Menüsküs yırtıkları muayene ve MR görüntülemesi ve artroskopi yapılarak saptanabilir.
Menüsküs yırtığı dizde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, kütleme ve kilitlenme şikayetleri yapabilmektedir. Tedavisi konservatif (ilaç ve fizik tedavi uygulaması) ve cerrahi olarak ikiye ayrılır.
Cerrahi tedavi kapalı yöntemler (artroskopik) olarak yapılmaktadır. Uygun vakalarda yırtığın tamiri yapılmaktadır. Uygun olmayan vakalarda ise yırtık olan menüsküs kısmi olarak alınmaktadır.

Mouse Hastalığı

Teknolojinin gelişmesine paralel olarak günlük hayatımıza giren elektronik cihazlarla birlikte hastalıklar da değişmeye ve artmaya başlıyor. Teknoloji hayatımızı, zaman planlamasını kolaylaştırdığı ve iletişimi hızlandırdığı kadar ruhsal ve fiziksel hastalıklara da neden oluyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Harun Kütahya da iş ve günlük yaşamımızda sık sık kullandığımız klavye ve mouse’un neden olduğu hastalıklara dikkat çekti.

Ellerinizde ve bileklerinizde ağrı, hissizlik ya da uyuşukluk var mı?

Bu yakınmalarınız özellikle geceleri sizi uyandıracak kadar şiddetleniyor mu?

Op. Dr. Harun Kütahya bu sorulara eğer yanıtınız ‘evet’ ise dikkatli olmanız ve genellikle klavye ve mouse’u sık kullanan kişilerde sık görülen ve tedavi edilmezse günlük hayatı oldukça kısıtlayan ‘karpal tünel’ sendromu olabileceği konusunda uyarıyor.

Karpal tünel sendromun yaklaşık 100 kişiden birinde görüldüğünü ifade eden Harun Kütahya, karpal tünel sendromun kadınlarda erkeklere göre daha fazla görüldüğünü hatırlattı ve bu sendrom hakkında bilgiler verdi.

Karpal Tünel Sendromu Nedir?

Karpal tünel el bileğinin iç yüzünden avuç içine doğru uzanan bir kanalda ve içinde Median sinir adını verdiğimiz sinir geçmektedir. Median sinir başparmak, işaret, orta ve yüzük parmağının yarısının ve avuç içinin hissini sağlamaktadır. Sinir üzerine uygulanan basılar nedeniyle sinir sıkışarak Karpal tünel sendromunu ortaya çıkmaktadır. Sinir sıkışması sonrasında ağrı ve uyuşukluk ortaya çıkmaktadır. Parmakların tamamında ya da bazılarında şikayetler ortaya çıkabilir. Hastalığın artması ile şikayetler artmakta özellikle gece uyandıran ağrı ortaya çıkmaktadır.

Karpal Tünel Sendromu Kimlerde Görülür?

El parmaklarında uyuşma, ağrı, hissizlik ve masa başı işlerde klavye ve mouse ile çalışıyorsanız mouse hastalığına yakalanmış olabilirsiniz.

El bileği ve avuç içinde yer almakta olan sinir sıkışması yani Karpal Tünel Sendromun hastalığına yakalanma ihtimali bilgisayar başında çalışanlarda daha sık görülmektedir. El bileğinin sürekli aşağı bükülmüş şekilde çalışma buna sebep olmaktadır. Karpal tünel sendromu klavye-mouse kullanımına ve direk basıya bağlı, ev işleri, örgü örenler, müsizyenlerde ve elini ağır işlerde kullananlarda daha sık görülmektedir.

Ergonomik Mouselar Karpal Tünel Sendromunu Engelleyebilir

Ağrı ve uyuşma sinsi bir şekilde ilerleyebilir. Bu nedenle şikayetlerin başlaması ile doktora başvurmak tedavinin şeklini değiştirebilmekte. Erken tanı sonucu ilaç tedavisi ve çeşitli bileklikler kullanarak tedavi mümkünken, ilerlemiş tedavi durumunda Karpal tünelin gevşetilmesi işlemi yapılmaktadır. Ameliyat sonrası hastanın şikayetleri dramatik şekilde hızlı bir düzelme göstermektedir. Hasta yaklaşık 1 hafta içinde gündelik hayata dönmektedir.

Elin yapısına uygun ergonomik mouselar ile Karpal tünel sendromunun ortaya çıkması engellenebilir.

Mouse Parmağın Dokusunu Bozuyor

Diğer mouse hastalığı durumu ise el bileğinin 5. parmak tarafında mouse kullanırken elin masaya sürekli dayalı durması ile nasır benzeri sert ve ağrılı doku oluşumudur. Bu hastalığın oluşmaması için destekli mouse pedlerin kullanılması yeterli olmaktadır. Tedavisi sert ve ağrılı dokunun çıkartılmasını gerektirir.