Metabolik Balans’ın Tıbbi Temelleri
Yazar Salih Eken • Akupunktur Uzmanı • 24 Ocak 2018 • Yorumlar:
Metabolic Balance’ın uygulanabilirliği ve başarısı muhakkak kişiye özel olmasındadır. Bu özel beslenme şeklinin her kuralı tıbbi, fizyolojik bilimsel gerçeklere dayanmaktadır.
Metabolic Balance’ta sadece 3 ana öğün vardır, ara öğün yoktur. Hatta arada bir şey yemek yasaktır! Çünkü 3 öğün yemek, en sağlıklı ve uygulaması kolay ve sürdürülebilir bir beslenme düzenidir. Orta yoğunlukta bir çalışma düzeninde bile her 2 saatte bir şeyler yemek mümkün olmaz, ama en yoğun çalışılan mesleklerde bile 3 öğün yemek mümkündür. Dünyanın hemen her yerinde yemek yemeye ve istirahate ayrılmış bir öğle arası vardır. Bu ne sağlamaktadır? Lise biyoloji derslerinden bile hatırlayabileceğimiz bir temel bilgi: yağlar ve proteinler için sindirim süresi ortalama 4-5 saattir. Midemiz de, ancak bu kadar sürede, aldığımız gıdaların midedeki sindirim devresini tamamlayıp bir sonraki öğüne hazır hale gelir. Bu aralarda alınan her lokma bu düzeni bozar. Midemizdeki yiyeceklerin sonradan gelenleri beklemesine sebep olur.
Diğer taraftan ara öğün uygulaması vücudumuzun sahip olduğu birtakım fizyolojik (oral-kolik, gastro-kolik ) refleksler sebebiyle sindirim kanalının alt kısımlarında da bağırsak muhtevası, sindirim devrelerini tamamlayamadan gastrointestinal pasajı hızlandırıp alınan gıdaların emilimi yeterince gerçekleşmeden sindirim kanalını erken terk etmesine sebep olur. Bu yüzden sık sık, az az yemek sağlıklı beslenme değil, çok yiyip beslenmeme şeklidir! Bunu, bitkileri sularken dibinde havuzcuklar açıp ihtiyacı kadar suyu taşırmadan vererek bitkinin dibi kuruyana kadar ara vermek yerine, bitki köklerinin su alma kapasitesini dikkate almadan sık sık sulama yoluyla diplerinden hızla su akıtarak sağlıksız sulama(ma)ya benzetebiliriz.
METABOLIC BALANCE İNSÜLİN DİRENCİNİ ORTADAN KALDIRIR
Bu programda dikkat edilmesi gereken bir başka önemli nokta daha vardır: 3 öğünden az yiyince metabolizma hızı yavaşlar, denge sağlanamaz. Kan şekeri ve insülin seviyesinin dengelenmesi de zorlaşır.
3 ana öğün arasında önemli olan husus kan şekerinin fazla düşmemesidir. ara öğün uygulayanlar bunu sağlamaya çalışırlar. Ancak alınan her besin maddesiyle kana tekrar şeker girmesiyle yeniden insülin salgılanır ve kan şekerini düşürür,şeker düşünce açlık hissi kamçılanır,yeniden bir ara öğünle karbonhidrat alınır,şeker yine yükselir,arkasından insülin yükselir,bu böyle kısır döngü olarak devam eder ve bir müddet sonra insülin direnci gelişmeye başlar. İnsülin direncinin gelişmesi aynı zamanda yağlanmayı da tetikler.
Metabolic Balance programında ise; gıdalar glisemik yüküne, hastanın kişisel kan değerleri ve özelliklerine göre seçilir. Kişiye özel bu plan doktor tarafından hastaya iletilen pişirme ve yeme şekliyle birlikte uygulandığında kan şekerinin ani yükselme ve düşmesine engel olur, uzun süreli tokluk sağlar ve dolayısıyle acıkmaya engel olur ve yukarıda sözünü ettiğimiz kısırdöngüyle beraber insülin direncinin kırılmasını sağlar. Üstelik yağlanmayı da engellediği için insülin direncinin oluşmasını “temelinden” engeller.