Mevsim Geçişlerinde Ruh Hali ve Mevsimsel Depresyon

Yazar Fatih YiğitPsikolog • 26 Ekim 2018 • Yorumlar:

Mevsim geçişlerinde hava sıcaklığının ve günışığı seviyesinin sürekli değişkenlik göstermesi ruh sağlığını da olumsuz etkiler ve bu etki kişiden kişiye farklı düzeyde olabilir. Sonbaharın gelmesiyle doğa yazdan gelen canlılığını terk etmeye başlar, gündüzler kısalmaya ve güneş ışığı azalmaya başlar. Güneş ışığının azalması sonucunda mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin salgılanması azalırken melatonin salgısında artış olur. Melatonin havanın kararmasıyla birlikte salgılanmaya başlar ve uykuyu arttırır. Serotonin azalması ise halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik gibi belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu durum kış depresyonu da denilen mevsimsel depresyon bozukluğa yol açabilir. Mevsimsel depresyon; sonbahar ve kış aylarında görünen ve genellikle yaz başlangıcı ve ilk baharda belirtileri azalan bir depresyon şeklidir.

Gündüzlerin kısalıp daha az ışıklı günlerin gelmesiyle kendini göstermeye başlayan mevsimsel depresyonla her yaş bireyin karşılaşması mümkünken, genetik faktörlerinde yatkınlığa etkisi yüksektir. Ailede depresyon varsa, özellikle birinci derece akrabalarda, o kişinin depresyon riski daha yüksek olacaktır. Bunun yanı sıra Psikolojik faktörler, kişilik özellikleri, başa çıkma mekanizmaları denilen kişinin rezervleri depresyona yatkınlık ya da koruyucu olabilir. Biraz titiz, obsesif kişilik yapısı, bağımlı kişilik, sosyal faktörler, toplumsal belirsizliklerin olduğu dönemler veya kişinin kendi özel hayatında yine belirsizliklerin, geçişlerin olduğu dönemler, kayıpların olduğu dönemler biraz daha depresyona yatkınlığı arttırabilir.

Bu süreçte görülmesi muhtemel belirtiler, hayattan zevk almama, mutsuzluk, hiçbir şey yapmak istememe, önceden zevk aldığı etkinliklere katılmak istememe, asabiyet, hassasiyet, ağlama nöbetleri, enerji kaybı, yorgunluk, halsizlik, çökkünlük, sosyal geri çekilme, aşırı uyku hali, önceleri zevk alınan şeylerden artık zevk alamama, iştahta artış, konsantre olmada güçlük, okul ve iş hayatında performans düşüklüğü, cinsel isteksizlik gibi sıralanabilir. Mevsimsel depresyonu diğer depresyon biçimlerinden ayıran fark, belirtilerin (en az iki yıl arka arkaya) mevsim içinde yalnızca birkaç ay sürmesi, diğer mevsimlerde olmaması ve bu durumu açıklayacak başka bir durum olmamasıdır.

Kendinizde buna benzer belirtiler görüyorsanız bir psikolog ve/veya psikiyatra başvurmanız ve profesyonel yardım almanız sizi belirtilerin kronik hale gelmesinden kurtaracaktır.

Peki depresyondan kendimizi nasıl koruyabiliriz?

Yaşantımıza stresi azaltıcı öğeler katabilmek, günlük yaşantımızda değişiklik, spor, yüzme, yürüyüş, egzersiz, sosyal aktivitelere ağırlık vermek hoşa giden etkinlikleri arttırmak, sevdikleriyle daha sık görüşmek, hayatı ve günü ertelemeden her an daha aktif ve enerjik olabilmeye motive olmak sayılabilir. Bu dönemde yaşanan isteksizlik, yapmanız gereken görev ve sorumlulukları ertelemeye sebep olur. Aksatılan sorumluluklarda yeni stres kaynağı ve huzursuzluğa sebep olacaktır. Bu yüzden yapılması gereken görev ve sorumlulukların üstüne gidip ertelemeden başlamak motivasyonu arttıracağı gibi daha iyi hissetmenize de olanak sağlayacaktır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)