Mide Kanserleri Azalıyor
Yazar Nedret Taflan Salepçi • Onkolog • 26 Aralık 2017 • Yorumlar:
Geçen yüzyılın başında insanlarda en fazla mide kanseri görülüyordu. Sigara kullanımının artmasıyla akciğer kanseri mide kanserini geçerek ilk sıraya yerleşti. Akciğer kanseri hala en sık görülen kanserdir. Mide kanseri görülme sıklığında ikinci dünya savaşı sonrasında beklenmedik bir azalma başladı. Mide kanserine bağlı ölümlerde de hızlı bir düşüş oldu. Tıbbın görünürde gerek mide kanserinin önlenmesine, gerek tedavisine yönelik yeni hiçbir şey yapmıyor olmasına rağmen mide kanserlerindeki bu azalma önce çok şaşırtıcı bulundu. Zamanla, gıdaların saklanma koşullarının değişmesi, evlerde buzdolabı kullanımının yaygınlaşması, tuzlanarak saklanmış et tüketiminin azalması mide kanseri sıklığının azalmasının nedeni olarak kabul edildi. Helikobakter pilori mikrobunun mide ülseri ve mide kanserlerinin en belli başlı nedenlerinden biri olduğunun anlaşılması ve bu mikroba karşı antibiyotiklerle verilen mücadeleye bağlı olarak da mide kanserleri görülme sıklığındaki azalma devam etti. Günümüzde mide kanseri görülme sıklığı geçen yüzyıldakinin üçte birine düşmüştür.
Mide kanseri görülme sıklığı düşerken mide kanserinin mide içindeki başlangıç yerinde değişiklikler gözlenmeye başladı. Geçen yüzyılda mide çıkışına yakın kanserler çok sık görülürken son yıllarda mide girişine yakın ve yemek borusunu tutan kanserlerde artış oldu. Mide kanserlerinin tutulum yerindeki bu değişim reflü hastalığına, gece geç vakitlerde yenen yemeklere bağlanmaktadır.
Mide kanserlerinin tedavisinde de son yıllarda değişiklikler oldu. Gastroskopi uygulamalarının yaygınlaşması ile erken tanı oranı da arttı. Mide kanseri cerrahisinde daha fazla lenf bezi çıkarılmaya başlandı. Cerrahi girişim sonrasında yapılan koruyucu kemoterapi ve radyoterapi uygulanmalarının da mide kanserine bağlı ölümleri azalttığı kanıtlandı.
Günümüzde lenf bezi tutulumu olan hastalarda operasyon sonrası uygulanan kemoterapi ve kemoterapi ile birlikte eş zamanlı uygulanan radyoterapi erken evre mide kanseri tedavisinde standart tedavi olarak kabul edilmektedir. Ancak bu uygulamalar sırasında hasta kaybına neden olabilecek ciddi yan etkiler görülebilmektedir. Ateş, ishal, ağız yarası, bulantı, kusma gibi şikayetler ortaya çıkarsa mutlaka tedavi ekibi bilgilendirilmelidir.
İleri evre mide kanserinin tedavisinde de değişiklikler olmakla birlikte hastaların sağ kalımına katkısı henüz birkaç yıla ulaşmamıştır. Mide kanserinin önlenmesinde çok başarılı olunmasına karşın, tedavisinde hastaların özellikle ileri evrelerde aynı başarı yakalanamamıştır. Bu nedenle mide kanserlerinde de diğer kanserlerde olduğu gibi erken tanı, tedavide başarının anahtarıdır. Tedaviye iyi yanıt alınamayan sindirim sorunları yaşanıyorsa mutlaka gastroskopi yapılmalıdır.
Sağlıklı beslenme ve midede yerleşik helikobakter pilori mikrobunun antibiyotiklerle ortadan kaldırılması mide kanserinin riskinin azaltılmasına yönelik en değerli önlemlerdir.