MİGRENİN TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR GERÇEĞİ
Yazar Hakan Ertok • Akupunktur Uzmanı • 14 Haziran 2017 • Yorumlar:
- MİGRENİN TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR GERÇEĞİ
Günümüzde migrene oldukça sık rastlamaktayız. Özellikle de bayanlarda görülme sıklığı çok fazladır.İlk tanının konduğu günden itibaren ilaç tedavisine başlanmış olmasına rağmen,hastada çarpıcı bir iyileşme olmaz ve zaman içinde defalarca hekime başvurma zorunluluğu ortaya çıkar.Hemen hemen her başvuruda, bir önceki kullanılan ilacın ya kendisi değiştirilir yada dozu arttırılır;ama,belli bir süreden sonra bu değiştirmeler de işe yaramaz.Hasta zamanla kısır döngü içinde bocalar durur.Bu kısır döngülü bocalamalar yıllarca devam eder. Sonuçta hastada ister istemez;bıkkınlık ümitsizlik ve belirsizlik duyguları gelişir.
- Peki,bu duyguları sadece hasta mı yaşar?
Ne yazık ki,aynı duyguları o hastanın tedavisini üstlenen hekimler de yaşar.Çünkü,hekim de artık tıkanma noktasına gelmiştir,çaresiz kalmaya başlamıştır ve hastasına tam anlamıyla faydalı olamamanın memnuniyetsizliğini yaşamaya başlamıştır.
Gördüğümüz gibi;ne hasta, ne de tedaviyi üstlenen ve hastasını iyileştirmek için çırpınan hekim memnundur.Çünkü,biz hekimlerin memnuniyeti ve mesleki doyum duygusu,hastalarımızı tedavi edebildiğimiz oranda artar. Aksi halde,bizler de aynen hastalarımız gibi mutsuz oluruz. Çünkü hepimiz insanız ve migren,her hastalıkta olduğu gibi meslek ayırd etmemektedir.Bu nedenle migren; gerek hastayı, gerekse hekimi zora sokan,karşılıklı memnuniyetsizliklere sebep olan ve sabrın sınırlarını zorlayan bir hastalıktır.
Tedavideki tüm bu memnuniyetsizlikleri ve ümitsizlikleri ortadan kaldırıp, çoğunlukla kalıcı tedavi imkanı sunan bir tedavi seçeneği var ki; o da ilaçsız ve yanetkisiz olan AKUPUNKTUR’dur.Mazisi en eskiye dayanan, en şiddetli migren vakalarında bile; akupunktur iyi sonuçlar verebilmektedir.Vücudumuzda, yaradılıştan gelen muhteşem ilaçlar mevcuttur.İşte bu muhteşem ilaçlar, akupunktur tedavisi ile işlerlik kazanmakta ve tekrarlanan seanslarla işlevlerinde düzelmeler meydana gelmektedir. Nasıl ki; bilgisayarın klavyesinde doğru zamanda doğru tuşlara bastığımızda,bilgisayarın hard-diskindeki verileri ekrana getirip işlem yapabiliyorsak; aynısını akupunktur noktaları aracılığıyla da yapabilmekteyiz.
Migrende akupunktur tedavisini uygularken,asıl hedefimiz kalıcı tedavi sağlamak ve hastayı ilaç bağımlılığından kurtarmaktır.Burada tek şartımız ve ricamız; tedavi boyunca son derece sabırlı olunmasıdır.Çünkü,hastalık hem kronik bir hastalıktır; hem de beyin, ağrı bilgisini kaydetmiş durumdadır.İşte bu şartlarda; öncelikle kaydedilmiş olan ağrı bilgisinin, beynin izin verdiği yere kadar silinmesine yönelik tedavi protokolünün planlanıp uygulanması çok önemlidir.Tedavinin yönünü ve gidişatını belirleyen kısmı burasıdır.
Migrende akupunktur tedavisi ile;P maddesi gibi, ağrı duyusunun oluşumuna yardımcı olan maddeyi etkisiz hale getiren “Serotonin”nin yapımı ve salgılanması artar.Böylece, çok güçlü ağrı-kesici (analjezik) etkiler meydana gelir.Akupunktur ile elde ettiğimiz olumlu etkiler,hücre düzeyinde onaylandığı için çoğunlukla kalıcı tedavi sağlanır. Hücreyi yöneten hücre çekirdeğidir.Bu çekirdekte RNA ve DNA’lar bulunur.Hücre çekirdeğinin onay vermediği hiçbir hücresel olay gerçekleşmez,dolayısıyla; akupunktur tedavisi boyunca elde ettiğimiz olumluluk hali, yapılan tedavinin hücre çekirdeği tarafından onaylandığının göstergesi olup; sonuç çoğunlukla kalıcı olur.
İşte çok özet olarak açıklamaya çalıştığım sebeplerden dolayı,hangi çeşit migren olursa olsun,mutlaka akupunktur tedavisinin yapılmasında büyük fayda var.Sizde de migren varsa ve ilaçlarla yıllarca kısır döngü içinde bocalar haldeyseniz; akademik bilgi ve klinik tecrübesi olan bir akupunktur hekimine başvurun, vücudunuzun ilaçlarıyla yan etkisiz şekilde tedavi olun.