MİYOM (MYOMA UTERİ) NEDİR?
Yazar Bülent Gürhan Kahraman • Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı • 21 Mart 2017 • Yorumlar:
Miyomlar rahim ve rahim ağzında görülen, rahim yapısında bulunan düz kas dokusundan gelişen selim (iyi huylu) tabiatlı tümöral yapılardır. Halk arasında “ur” diye adlandırılır. Myomlar bir bezelye tanesi büyüklüğünden basket topu büyüklüğüne kadar değişebilen boyutlarda olabilir. Genellikle yuvarlak ve pembemsi renktedirler ve uterus (rahim) içinde her yerde bulunabilirler. Myoma uteri veya uterin fibroid diye adlandırılır. Rahimde bulunan myomların her birine myom nüvesi denir.
20-35 yaş arasındadaki kadınların %20’sinde görülür. Yaş ilerledikçe, myom insidansında da artma olmaktadır. 35 yaş üzerindeki kadınların yaklaşık %40’ında myom vardır. Myomlara en çok 35-45 yaş grubu kadınlarda rastlanır. Ergenlik döneminde görülmesi çok ender bir durumdur. Rahimde myom olmasına rağmen gebelik de oluşabilir. Bu durumda, gebeliğin erken dönemlerinde yani ilk 3 ayında myom büyür. Daha sonra küçülebilir, değişmeyebilir veya büyümeye devam edebilir. Bunu önceden kestirmek zordur. Menopoz döneminde de myom görülme sıklığı düşüktür ve doğurganlık yaşlarında myom tanısı almış çoğu kadında menopoza girdiklerinde myom nüvelerinde küçülme izlenir.
Yapılan histerektomilerin (rahmin alınması ameliyatı) en sık nedeni (%35) myomlardır.
Bir kadının rahminde bir tek myom olabileceği gibi (buna myoma uteri denir) birden fazla sayıda myom bir arada da bulunabilir.(buna uterus myomatosusdenir)
Miyom tipleri:
1-Subseröz myom
2-İntramural myom (myometrium içerisinde)
3-Submüköz myom (endometrial kaviteye doğru büyümüş)
En sık görülen myomlar intramural myomlardır. Uterusu global olarak tek bir intramural varsa buna Kugel myomu denir.
Bir subresöz myom uterusa sapla bağlı ise buna sağlı miyom denir. Subseröz myom ligamentum latum içerisine doğru büyümüşse buna intraligamenter myom adı verilir. Subseröz bir myom uterusla bağlantısını kesip başka bir dokuya bağlanıp oradan beslenmeye başlarsa buna parazitik myom denir. Servik içerisinden gelişen myomlara servikal myom denir.
FIGO myom sınıflaması:
– Tip 0: Saplı submüköz myomdur, tamamı uterin kavite içerisindedir.
– Tip 1: %50’den fazlası endometrial kavite içerisinde, daha az kısmı intramuraldır.
– Tip 2: %50’den azı endometrial kavite içerisinde, daha fazla kısmı intramuraldır.
– Tip 3: Endometrioma bitişik intramural myomdur ancak intrakaviter uzanım göstermez.
– Tip 4: Myometriumun tam ortasında bulunan, endometrium veya serozayla ilişkisi olmayan myomdur.
– Tip 5: %50’den azı subseröz olan, daha fazlası myometrium içerisinde olan myomdur.
– Tip 6: %50’den fazlası subseröz olan daha azı intramural olan myomdur.
– Tip 7: Saplı subseröz myomdur.
– Tip 8: Servikal myom, parazitik myomlar bu gruba girer.
Belirtiler:
Myomlar sıklıkla belirti vermezler. Rutin jinekolojik muayeneler sıraısnda tesadüfen tespit edilirler. Ancak; çoğu zaman büyüme ile orantılı olarak şu bulguları verebilirler:
Fazla adet kanamaları, adet düzensizliği (menoraji en sık belirtidir.)
Cinsel ilişki sonrası kanama
Adet arası dönemde ara kanama
Sık sık idrara çıkma
Karında büyüme veya şişlik
Adet dönemlerinde ya da cinsel ilişki sırasında kuyruk sokumuna doğru ağrı
Fazla miktarda kanamalara bağlı kansızlık
Tüplerin ya da rahmin ağzını kapayan myomlar infertiliteye (kısırlık) neden olabilirler
Submüköz myomlar infertiliteye neden olabilirler
Büyük myomlar barsaklara bası yaparak barsak içinde dışkının ilerlemesine engel olmak suretiyle kabızlığa neden olurlar.
Döllenmiş yumurtanın rahmin içinde gömülüp kalmasına engelleyici şekilde yerleşmiş myomlar tekrarlayan düşüklere neden olurlar.
Myomların gelişiminin vücuttaki hormonlarla yakından ilgisi vardır. Örneğin menopoza girildikten sonra hormonlarda azalma olduğu için myomlar çoğunlukla küçülürler. Myom gelişiminden başlıca östrojen hormonu sorumlu tutulmakla birlikte son yapılan araştırmalarda progesteron hormonunun da etkili olduğu gösterilmiştir.
Miyom gelişimimi arttıran risk faktörleri:
– Siyah ırk
– Nulliparite (Doğum yapmamış olmak)
– Erken menarş (İlk adetin erken yaşta başlaması)
– Kırmızı etten zeBeslenme
– Obezite
– Alkol
– Ailesel yatkınlık
– Hipertansiyon
Egzersiz ve sigaranın myom gelişimini azaltan faktörler olduğu düşünülmektedir. Doğum kontrol hapları myom gelişimine karşı koruyucu etki gösterebilir.
Myom nüveleri bazen dejenerasyon denen değişikliklere uğrayabilirler. Bunlardan en sık (%65) görüleni hyalen dejenerasyondur. Yağlı dejenerasyon, kistik dejenerasyon, gebelikte sık rastlanan kırmızı dejenerasyon (karneoz dejenerasyon), menopoz sonrası sık görülen kalsifik dejenerasyon diğer dejenerasyon tipleridir. Gebelikte görülen kırmızı dejenerasyonlar şiddetli karın ağrısına neden olabilirler.
Teşhis:
Myomlar çok küçük değilse çoğunlukla musayene sırasında elle hissedilirler. Ultrason ile myomlar çok iyi bir şekilde görülebilir ve boyutları ölçülebilir. Bazen serviksten (rahim ağzından) vajene doğru ilerlemiş myomlar spekulum muayenesinde görülebilirler. Bazen CT, MR, SİS, HSG, laparoskopi gibi diğer tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.
Tedavi:
Myomlar genellikle küçük ve şikayete neden olmadıklarından tedavi gerektirmezler. Buna rağmen belirgin şikayet yaratanlar, doğurganlığı etkileyecek kadar büyüklükte olanlar veya kanser ya da benzeri habis (kötü huylu) tümörlerle karışabilecek özellikte olanlar tedavi gerektirirler. Myomunuz eğer küçük ise 6 ay arayla kontrol muayeneleri yapılmalıdır. Myomun büyüme hızı böylelikle takip edilmiş olunur. Tedavi için hemen hemen her zaman ameliyat uygulanır. Çok başarılı ve yaygın kullanılan bir ilaç tedavisi henüz yoktur.
İlaç olarak bir hormon olan GnRH Anologları nadir olarak kullanılmaktadır. Bunlar geçici olarak menopoz yaratırlar ve bu sayede myomların geçici bir süre için küçülmesini sağlarlar. Fakat etki kalıcı olmaz. Özellikle büyük myomlarda ameliyattan önce verilirse myomun küçülmesini ve ameliyatın daha kolay olmasını sağlayabilir. Fakat bunun yanında küçük myomların daha da küçülmesini ve ameliyat sırasında gözden kaçmasına sebep olabilir ve myomların ameliyatta uterus duvarından ayrılmasını güçleştirebilir.
Diğer nadiren ve daha çok araştırmalarda uygulanan ilaçlar: GnRH agonistleri, GnRH antagonistleri, mifepriston, danazol, gestrinon, selektif östrojen reseptör modulatörleri, selektif progesteron reseptör modulatörleri, levonorgesterol içeren RİA (mirena)
Myomektomi ameliyatı:
Myomun uterus (rahim) duvarında basitçe sıyrılarak çıkartılması işlemidir. Laparoskopik yada açık olarak yapılabilir. Çocuk isteyen kişilerde rahmin korunmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Myomektomi ile myomları alınmış bir kişide 5 yıl içerisinde tekrar myom oluşma riski %50-60 kadar bulunmuştur, bunların dörtte birinde (%10-15) tekrar ameliyat gerekmiştir. Bu işlem uterus duvarında incelmeye neden olabileceğinden sonraki gebeliklerde normal (vajinal) doğum yerine sezeryan tercih edilmek zorunda kalınır. Myom çıkartıldıktan 6 ay sonra hasta arzu ederse gebeliğe izin verilir.
Histerektomi ameliyatı (Rahmin alınması) :
Hızla büyüyen yakınmalara yol açan myomları olan, ileride gebelik düşünmeyen hastalarda uygulanan bir yöntemdir. Rahim myomla beraber tamamen alınır. Hastanın menopoza girmesini önlemek için yumurtalıklar alınmadan bırakılabilir.
Myomların tedavisi için çoğunlukla ameliyat uygulanmakla birlikte yapılan çalışmalar ve araştırmalar bazı yeni tedavi yöntemlerinin uygulanmasını sağlamaktadır. Bunlara örnek olarak ülkemizde de uygulanan uterin arter embolizasyonu veya uterin arter oklüzyonu veya myoliz gibi yöntemler verilebilir.
UTERİN ARTER EMBOLİZASYONU rahme (uterusa) kan götüren atar damarların özel tekniklerle tıkanması işlemidir. Uterin arter embolizasyonu ile myomlara giden kan azalır ve bu sayede myomlar küçülür. Ameliyat lokal anestezi ile damardan girilerek yapılır, karın açılmaz.
Daha yeni ve henüz araştırma aşamasında olup ülkemizde uygulanmayan bir yöntem de “MR Eşliğinde Uygulanan Odaklanmış Ultrason Sistemi (MR Guided Focused Ultrasound)” yurtdışındaki ismi “ExAblate® 2000 System” dir. Bu yöntemde magnetik rezonans görüntüleme (MR) ile myomların yeri görüntülenerek ultrason dalgaları ile myomda doku yıkımı yapılmaya çalışılır. Hasta ameliyat edilmeden dışarıdan yapılan bir yöntemdir. Rahim alınmadığı için çocuk istemi olan hastalarda uygundur.
Doğumdan Sonra Myomlarım Küçülür Mü?
Myomlar doğumdan sonra rahmin kanlanması azalacağı için ve hormon seviyeleri düşeceği için çoğunlukla küçülür ancak her zaman küçülmeyebilir.
Miyomlar kansere dönüşebilir mi?
Myomlar kanser değildir, iyi huylu (benign) tümörlerdir. Kansere dönüştüklerine dair herhagi bir kanıt yoktur.
Miyomlar ameliyattan sonra tekrar oluşur mu?
Myomların oluşmasında genetik faktörler çok önemlidir. Bu yüzden myom üretmeye yatkın bir rahim (uterus) tekrar myom üretebilir. Ameliyatta myomların tamamı alınsa bile tekrar yeni myomlar oluşabilir. Ayrıca ameliyatta tüm myomların alındığı düşünülebilir ama gözle farkedilmeyecek kadar küçük myomlar uterus içerisinde olabilir ve bunlar ameliyattan sonra zamanla büyüyüp farkedilir hale gelebilir. Büyük bir kaç myomu olanlara göre küçük çok sayıda myomu olanlarda tekrarlama riski daha fazladır. Ortalama tekrar myom oluşma oranı %15 kadardır.
Yazar
Bülent Gürhan Kahraman Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Op. Dr.
Randevu al Profili görüntüleyinYorumlar: (0)
Yazar
Bülent Gürhan Kahraman
Kadın Hastalıkları Ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi Ve İnfertilite Op. Dr.