Modern Çağ Rahatsızlığı “Tükenmişlik Sendromu”

Tükenmişlik Sendromunun Kadınlar yönünden İncelenmesi

Tükenmişlik sendromu; bireyin ailesinden, işinden, arkadaşlarından, yaşamından eskiden olduğu gibi haz almamasına neden olan, bireye bedensel, zihinsel ve duygusal tükenmişlik hissi veren bir durumdur. Ancak bu tükenmişlik hissi bireye yoğun ruhsal acı veren, günlük yaşam aktivitelerinin bozulmasına neden olan ve stresle baş etme becerisinin bozulmasına neden olan ağır bir tablo olarak karşımıza çıkmaktadır. Birey hayattan haz almadığı gibi kendisini yetersizlik ve gelecek ile ilgili yoğun umutsuzluk içinde; tabiri caizse kapana kısılmış gibi hisseder. Bireyin ruhsal olarak zorlanmasına ve acı çekmesine neden olan bu durum tedavi edilmezse yanı sıra diğer psikosomatik rahatsızlıklara da sebebiyet verebilmektedir.

En yaygın olarak görülen tükenmişlik sendromu belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

• Karamsarlık, umutsuzluk, değersizlik, yetersizlik hissi

• Bedensel, zihinsel, duygusal tükenmişlik hissi,

• Otomatik olumsuz düşünceler,

• İşten soğuma,

• Özgüven azalması,

• İşleri bitirmekte zorlanma,

• Yorgunluk,

• Bezginlik, bıkkınlık,

• Dikkat dağınıklığı, unutkanlık,

• Sindirim sistemi problemleri,

• Kalp ve solunum sistemi problemleri,

• Vücutta bölgesel ağrılar vb.

Peki Kimler Daha Fazla Risk Altındadır?

Özellikle hizmet sektöründe olmakla birlikte yoğun iş yükü, stresli iş ve aile ortamı olan bireyler, engelli bireylerin ebeveynleri ile bakım verenleri ile özellikle pandemi koşullarında kadınlar daha fazla risk altındadır. Hız ve haz çağı olan modern dünyada kadının iş ve aile hayatında kendisine göz kırpan iş yükü, sorumlulukları, yoğun stresin sonucu olarak yaptığı işlerden haz almamasına ve kendisinde tükenmişlik hissine sebebiyet verebilmektedir. Sürekli yapılacak işler vardır, tüm sorumlulukları üzerine alır, aile içinde roller adil bir şekilde dağılmadığı gibi yetiştirilme tarzı olarak bir türlü HAYIR da diyemez kadın..

Sonuç; kadın TÜKENİR.

Peki ne yapmalı?

Öncelikle kadın; 

•Hayır demeyi öğrenmeli, öğrenilmiş çaresizlik kabuğunu üstünden atmalıdır.

•Herkes de az çok erteleme olmakla birlikte ertelediği için stres yükünün artmasına neden olan şeylerle ilgili öncelikler listesi oluşturulmalı, diğer bireylerle işbölümü yapılmalı, destek alınabilecek kişilerden yardım talep etmelidir. 

•Bir şeylerin değişmesini istiyorsa artık zamanının geldiğini fark etmeli, harekete geçmelidir. O an ŞU ANDIR. Bu maalesef kolay olmayacaktır, çatışmayı çözebilme iç kaynaklarına güvenmeli ve mücadeleyi göze almalıdır.

•Unutulmamalıdır ki Kriz=Fırsat demektir. Krizi fırsata çevirebilmek için tükenme pahasına içinde bulunduğu konfor alanından çıkma cesareti göstermelidir.

Tükenmişlik Sendromu; fark edilmesi güç olmakla birlikte tedavi edilmediği takdirde zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal ve ekonomik olarak yükler getireceği göz önünde bulundurularak daha fazla geç olmadan bir ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır.