Muayene Ortamına Getirilemeyen Hastaların Evde / İşyerinde Değerlendirilmesi
Yazar Şakir Özen • Psikiyatrist • 10 Nisan 2018 • Yorumlar:
*Psikiyatrik hastalıklar geniş bir yelpaze içinde yer alır ve farklı belirtilerle kendini gösterir. Bazı hastaların içgörüsü, yani hastalığı hakkındaki farkındalığı iyidir ve sıkıntısı olduğunda kendisi çare arayışına girer, doktora başvurur. Bu grup hastaların iletişimi ve tedaviye uyumu iyidir.
*Bazı kişiler çok ciddi hasta oldukları ve çevrelerine çok fazla sıkıntı verdikleri halde kendilerini hasta kabul etmez ve doktora gitme tekliflerine şiddetle karşı çıkarlar. Hatta bazen en yakınında bulunan ve kendisine yardım etmek isteyen kişilere "ben hasta değilim siz hastasınız, siz gidin doktora" gibi sözler söylerler. Bu grup hastalarda; şüphe, güvensizlik, eve kapanma, her şeye öfkelenme, eşyalara zarar verme ve yakınlarına şiddet uygulama sıktır.
*Başka bir grup hasta ise; halsizlik, bitkinlik, güçsüzlük hissi içindedir. Kendini aşırı değersiz hissetmekte ve ölümü arzulamaktadır. Bu hastaların doktordan uzak durma nedenleri; iyileşeceklerine, ters giden şeylerin yoluna gireceğine inanmamalarıdır ve kendilerini iyi günler görmeye bile hakkı olmayan değersiz varlıklar olarak görmeleridir. Bu grup hastalarda intihar riski yüksektir.
*Diğer bir grup hasta; panik ataklarıyla ilişkili korkuları nedeniyle muayeneye gelememektedir. Bu hastalar kendilerini güvende hissettikleri ve her an yardım alabileceklerini düşündükleri ortamdan uzaklaşmak istemezler. En rahat ettikleri ortam evde ev ahalisi ile oldukları zamandır. Onun düşüncesine göre; herhangi bir kriz yada korku atağı yaşadığında kendisi canıyla uğraşırken (!) annesi, babası, kardeşi, eşi vb. ambulans yada doktor çağırabilecektir (!). Bu hastalar evde yalnız kalmaktan, sokaklarda yalnız gezmekten, tanınmayacağı ve tıbbi yardım alamayacağı düşüncesiyle kalabalıklara girmekten, trafik sıkışıklığı riskine karşı trafiğe çıkmaktan korkarlar. O nedenle tedavi ortamlarına da gelemezler. Bu hastalar eğitim, iş-meslek, sosyal ilişkiler gibi alanlarda ciddi kayıplar yaşarlar ve gitgide yalnızlaşırlar.
*Bazı kişiler de bedensel hastalıklar ya da yaşlılığa bağlı kısıtlılıklar nedeniyle muayeneye gelememektedir. Bu hastaların bazıları yatağa bağımlıdır, bazıları ise çok zor hareket edebilmektedir. Bazıları, zihinsel zayıflama nedeniyle, yardım alması gerektiğini düşünememektedir. Yakınlarının refakatinde, tüm bu grup hastaların evde muayenesinin yapılıp ilk tedavilerinin de orada başlanması mümkündür.
*Bir grup hasta aşırı utangaç, aşırı hassas veya aşırı gururlu olduğu için; bir grup hasta deli damgası yeme endişesinden dolayı, bir grup hasta ise; bir şeylere (alkol, uyuşturucu madde, tv, internet vb) bağımlı olduğu için ve bundan dolayı eleştirileceğini - kınanacağını düşünerek tedavi ortamından uzak durmaktadır.
* Kişileri tedavi ortamından uzak tutan başka sebepler de olabilir. Tedavi ortamına uzak durmaya yol açan düşünce ne olursa olsun, büyük bir grup oluşturan bu tür hastalara tedavi hizmeti bir şekilde ulaştırılmalıdır. Bu bağlamda, hastayla yüz yüze gelmeden önce, bu hastalar hakkında yakınlarından detaylı bilgi alınmalı, iletişim ve görüşme seçenekleri gözden geçirilmeli, hasta ve diğer kişiler için ortam güvenliği hakkında kafa yorulmalı, ne tür tedavi uygulanabilecekse eve hazırlıklı gidilmeli, hastayla kısa ve uzun vadeli ilişki kurulmasına yönelik saygı ve anlayışa dayalı bir iletişim kurulmaya çalışılmalıdır.
*Sonuç olarak; bu hastalar yaşadıkları ortamda psikiyatrik açıdan muayene edilip ilk tedavilerine başlanmalıdır. Belli aralıklarla, kendilerini hazır hissedene kadar evde yada iş ortamlarında terapi ve tedavi desteğine devam edilmeli, sağlık kurumuna yada muayenehaneye gitmeye teşvik edilmeli, bu yoldaki küçük gayretleri alkışlanmalıdır.