Mükemmeliyetçilik Neydi, Başarı İşiydi!
Yazar Nur Eda Kaplan • Psikolog • 8 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Mükemmel olmak başarılı olmak işiydi. Çaba işiydi. Hedef işiydi. Bakış işiydi. Mükemmel hale getirmek işiydi. Kendini sürekli törpülemekti. Kendini disipline etmekti. Tertipli hale getirmekti. Çaba harcamaktı. Bitmek bilmeyen bir çabaydı. Mükemmel olmak bu kusurlu dünyada kusurları kabul etmemekti. Eksikliğe tahammül edememekti. Zihninde kurduğun bütünlüğün yanından bile geçememesiydi. Sürekli öfkeli, sürekli gergin olmaktı. En çok kendine öfkeli olmaktı. Eksikliğine öfkeli olmaktı. Kendine, eksikliğine katlanamamak gibi birşeydi. Sürekli zihninde kurmak ama hiçbirşeyin zihnindekiyle paralel dahi gitmemesiydi. Zihnindekine tahammül edememekti. Kusurları kapatmaya çalışmak, bir hedef belirleyip o yolda ilerlemekti. Hedefine ulaşsan da tatmin olmamaktı. Hedefinin yolunda ilerlemek dahi keyifliyken hiçbirşeyin yeterince iyi olmamasıydı. Mükemmelliyetçilik kendine değer katmaya çalıştığın noktada kendini sürekli değersiz hissetmekti.
Mükemmelliğe dair yapılan her bir çaba durmadan değerli olduğunu hatırlatmaya yönelik bir çaba değil miydi sanki. Bu kadar değerli olduğunu hatırlatmaya yönelik çaba da değersizliğini yüzüne çarpan bir çaba gibi bir şeydi aslında. Değersizliğinden kaynaklı mükemmele ulaşmak, ulaştığın noktada tekrar değersiz hissetmekti. Mükemmel olmak başkalarının bakışlarının üzerinde olmasını istemek ama uzun süren bakışlarına katlanamamaktı. Değerli olmayı istemek ama bir türlü hissedememekti. Bu kadar çaba içerisinde gerçekten birşeyler yapabiliyorken, gerçekten başarılıyken, kendini başarılı olduğuna bir türlü ikna edememekti. Değerli olduğuna ikna edememekti. Değersizliğinim tüm vücudunu ele geçirmesi gibi birşeydi. Kendini tatmin edememekti. Kendini kabul edememekti. Baştan beri değersiz olduğuna ikna olmaktı. Mükemmellik, yorgunluktu. Sürekli kendini törpülemekti. Zihninin sürekli bitmek bilmeyen çabalarıydı. Çaba işiydi. Hedef işiydi. Bakış işiydi. Mükemmellik, yorgunluktu. Sürekli sürekli sürekli törpülenmekti. Zihnini disipline etmekti. Bedenini disipline etmekti. Yani başarı işiydi. Peki ya ne için, kim için?