Mutlu Çocuklar Daha Özgüvenli Oluyor

Yazar Kimya Çifçi DumluAile Danışmanı • 23 Aralık 2021 • Yorumlar:

"Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın; çünkü bir çocuğun bir yetişkine öğretebileceği her zaman üç şey vardır: Nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmaktır." -Paulo Coelho 

Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren toplumun en küçük birimi olan aile içinde  yaşamaya başlar. Böylece çocuğun ilk sosyal etkileşimi anne-babası ile başlar ve  daha sonra aile çevresindeki diğer yakın kişilerle devam eder. Çocuk fiziksel,  duygusal, zihinsel ve dil yönünden geliştikçe çevresi de genişler. Aile içinde  başlayan bu sosyal etkileşim, arkadaş ilişkileri ve okuldaki yaşantılarla devam  eder. Yetişkinlik döneminde ise iş yaşantısı ile daha farklı bir boyut kazanır. 

Çocuklar duygusal gelişiminde anne yakınlığı, zeka gelişiminde ise baba  yakınlığının önemi çok büyüktür. Sevgi ve güven, çocuğun gelişmesinde  oksijenden, gıdadan daha önemlidir. Mutlu, sevgi dolu ve kabul edildiğini  hissettiği aile ortamında büyüyen çocuklar gelişim dönemlerini de sağlıklı bir  şekilde ilerleyecektir. 

Çocukların küçük yaşlarda ihtiyacı olan yalnızca sizsiniz. Birçok şeyin  bilincinde ama sadece mutlu bir çocuk yetiştirmek için önerilere ihtiyacınız  varsa yazım sizler için. İşte mutlu çocuk yetiştirmek için size klavuz niteliğinde  öneriler.. 

• Bebeklik döneminden itibaren anne-babalarından çok ilgi gören ve kabul  edildiğini hisseden çocuklar daha olumlu bir benlik saygısına sahip olurlar. Bu  yüzden anne-baba ve okul hayatından sonra da öğretmenler, çocuğun olumlu bir  davranışta bulunduğu ve bir işi başardığı zaman ona gülümseyerek, başını  okşayarak ve beğenisini ifade ederek çocuğun benlik gelişimini desteklemelidir.  

• Mutluluk paylaştıkça artar. Mutlu bir çocuk istiyorsanız öncelikle anne-baba  olarak sizlerin mutlu olması gerekir. Çocuklar ailelerinin aynasıdır. Stresli ve  kaygılı durumları yönetebilmek, iş hayatında yaşanan olumsuzlukları eve  gelince dışarıda bırakabilmek gibi stres yönetebilme becerisini geliştirmelidir.  Çocuklar kaygılı olduğunuzu, onlarla gönüllü ve isteyerek oyun oynayıp  oynamadığınızı anlarlar. 

• Çocuğunuz büyüdüğünde annem ve babam benim çok iyi okullara gidebilmem  için çok fazla çalıştılar öyle ki ben uyuduktan sonra eve gelirlerdi ne kadar güzel  günlerdi diye hatırlamazlar. Hatırlayacakları kısım sizin ne kadar yoğun ve  stresli olduğunuz olacaktır. Asıl hatırlamalarını istediğimiz güzel vakit ve anılar  biriktirdiğiniz zamanlar olacaktır. Elbette ki bir yetişkinin sorumluluğu sürekli  oyun oynamaya imkan vermeyecektir. Burada önemli olan geçirilen zamanın 

niteliği ve kalitesidir. Kendinizi o anda hissetmeniz ve keyif alarak vakit  geçirmenizdir. 

• Çocuğunuzla bol bol sohbet edin ve onları can kulağıyla dinleyin. Gün içinde  neler yaptığınızı, sizi nelerin heyecanlandırdığını, nelerin sinirlendirdiğini,  kimlerle neler yaptığınızı anlatın. Çocuğunuza anlattığınızda artık ona birey  olarak değer verdiğinizi ve önemsediğinizi göstermiş olursunuz. Onunla  konuşun, anlatın bir süre sonra göreceksiniz ki o da size içtenlikle her şeyini  anlatacaktır. Ancak çocuğunuz size bir şey anlatacaksa lütfen işinizi gücünüzü  bırakın ve çocuğunuzun göz hizasına gelerek onu dinleyin. Sonuna kadar  dinleyin. Yargılamadan, eleştirmeden içtenlikle dinleyin. 

• Çocuğunuzu olduğu gibi kabullenin. Kendi beklentilerinizi ona dayatmamaya  özen gösterin Sizin isteklerinizi yapınca ödül yapmayınca ceza vermeyin. Gerekli gereksiz ödüllendirmeyin. Çocuğunuzun da birey olduğunun bilincinde  olarak davranın. 

• Çocuğunuzun yaşına uygun sorumluluk almasına izin verin. Ev için de belirli  görevler ve sorumlulukları vererek özgüven duygusunu pekiştirmelisinizdir. 

•Sürekli destek vermek yerine çocuğunuza fırsat tanıyın. Neler yapabildiğini  hem kendi görsün hem de siz görün. Örneğin kendi giyinebilir, ellerini  yıkayabilir, yemeğini yiyebilir, ödevlerini yapabilir. Bu örnekler yaş ve gelişim  düzeyine göre değişkenlik gösterdiğini unutmayarak çocuğunuza fırsat verin. 

• Sürekli hediyeler almayın. Çocuğun doyumsuz olmasını istemiyorsanız eğer.  Her zaman oyuncak alınamayacağını ve belki de para biriktirmesini  destekleyerek ayın belli döneminde oyuncak alabileceğini benimsetin. Sabır ve beklemeyi öğrenerek oyuncağının da kıymetini bilerek oynamayı öğrenecektir. 

• Başka çocuklarla kıyaslamayın. Her çocuk özel ve biriciktir. Çocuğunuzun  kendi gelişimi ile ilgilenin.  

• Çocuğunuza sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin ve bunu davranışlarınızla gösterin. Sevildiğini hisseden çocuk şımarmaz.  

• Kendine güvenen, kendini değerli hisseden ve öz farkındalığı olan çocuk,  hayat ne getirirse getirsin, mutlaka bir çıkış yolu bulur. Özgüvenli çocuklar, hata  yapmanın da doğal bir süreç olduğunu bildikleri için bunlardan ders alırlar.  Böylece geriye değil her zaman ileriye bakarlar. 

Mutlu çocuk yetiştirmek için bir ebeveyn olarak davranışlarımızı gözden  geçirmekte yarar var. Kendine yetmeyi bilen, öz farkındalığı olan bir çocuk  yetiştirmek sanıldığı kadar zor değil.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)