Narsistik Kişilik Bozukluğu

Yazar Gülcem Yıldırım • 10 Ocak 2019 • Yorumlar:

Narsistik kişilik bozukluğunun en önemli özelliği abartılı bir şekilde kendine hayran olma, kendini beğenme, tüm güçlülük ve büyüklenmeciliktir. Bu bozukluğa sahip olan kişiler kendilerini yüceltirken, diğerlerini küçümseme ve aşağılama eğiliminde olur.

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerin zihinleri sürekli bir şekilde muhteşem başarı düşünceleri ile doludur. Muhteşem başarı fantezilerinde onları tatmin eden duygu ise diğerlerinin hayranlığı almak, o ışıltılı bakışı görmektir. Bu bozukluğa sahip olan kişilerin doymayan bir takdir görme, sevilme, beğenilme, onaylanma ihtiyaçları vardır.

İŞ HAYATINDA BAŞARILI, MOTİVASYONU YÜKSEK KİŞLERDİR

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerdeki hayranlığa ve takdir görmeye duyulan ihtiyaç onları iş hayatında başarılı, makam ve para sahibi yapar. Bu kişiler kendilerine sürekli bir hedef koyar, hedefine ulaşmak için elinden gelen bütün çabayı sarf eder ve sonucunda da hedeflerine çoğunlukla ulaşır. Bu kişiler süreçten keyif almaz, bütün dikkatini ve zekasını varmak istediği hedefe yöneltir. Hedeflerine ulaştıklarında ise hissettikleri duygu hayal kırıklığı ve mutsuzluk olur. Mutluluğun burada da olmadığını anlarlar ve hemen kendilerine yeni bir hedef daha koyarlar.

İNSAN İLİŞKİLERİ SÖMÜRÜCÜ, EŞ VE PARTNER İLİŞKİLERİ PROMLEMLİDİR

Bu kişilerin insan ilişkileri sömürücü ve manipülatiftir. Çocukluk dönemlerinde diğerlerinin ihtiyaçlarını anlama ve onlara istediği şeyi vermeyi öğrenen bu kişiler ilişki içinde diğerinin ihtiyacını anlayıp bunu diğerini sömürmek için kullanır. Bu kişilerin kadınları çok iyi anlar ve kadınların ihtiyacını bir süre görüp onları kendilerine bağımlı yaptıktan sonra onlara eşya gibi davranıp sömürmeye başlar. Bu kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerin kadınları yani partnerleri genellikle şu ifadeyi kullanır; kendimi çanta gibi hissediyorum, kendimi eşya gibi hissediyorum. Kadınları sepete atma konusunda yeteneklidirler, kadın sepete girmezse şayet sepete girmeyen kadına karşı saplantılı bir aşk besleme duygularını da bu kişilerde sıklıkla görürüz.

Bu kişilerin İkili ilişkilerde cinsel problemleri olur. Cinsel ilişkilerinde cinsel performans kaygısı oldukça fazla olur. Cinsel ilişki esnasında erken boşalma, ereksiyon problemleri,sertleşme problemleri, geç boşalma gibi pek çok cinsel sorun yaşarlar, ayrıca narsistik kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler için partnerinin orgazm olması çok önemlidir. Cinsel ilişkiyi bir skor gibi görürler, partnerinin orgazm olması onlar için artı bir anlamına gelir. Cinsel ilişkiden aldıkları keyif ise fiziksel bir hazla sınırlıdır duygusal bir doyum alamazlar.

Bu kişilerin sevme yetileri yok denecek kadar azdır. Kendilerine olan hayranlıklarıyla eşine ve diğer insanlara olan duyguları arasında zıtlık vardır. Bu kişilerin sevgileri eşlerinden ziyade çocuklarınadır.Çocuklarını kendi vücudunun devamıymış gibi algıladıklarından ruhsal olarak da en yakın ilişki kurduğu kişiler çoğunlukla çocukları olur.

EYLEME VURMALARI VARDIR; ALKOL, SİGARA VE UYUŞTURUCU KULLANABİLİRLER

Narsistik kişilerin büyüklenmeci, kendini beğenen, tabiri caizse grandiyöz (tüm güçlü) görüntülerinin altında, kırılgan, utangaç, özgüvensiz ve aşağılık duygularıyla dolu eleştiriye duyarlı hassas bir kişi vardır. Bölme savunma mekanizmasıyla derindeki bu duyguları bölen bu kişiler bu duygularla temas ettiğinde çok büyük bir acıyla bölmenin diğer kısmı olan hazza geçebilmek için çeşitli eyleme vurmalar yapar. Eyleme vurmalarının altındaki en önemli sebep acıdan kaçmak hazza ulaşmaktır. Eyleme vurmaları çoğu zaman cinsel ilişki olurken onun yanında alkol, sigara, uyuşturucu kullanımları da yoğundur.

NARSİSTİK KİŞİLERİN SOSYAL İLİŞKİLERİ TAKDİR GÖRME ÜZERİNE KURULUDUR

Narsistik kişiler sosyal ilişkilerinde bulundukları ortama ve kişilere göre adeta kabuk değiştirir. Bulundukları sosyal ortamda hangi konuyu konuşmak takdir görecekse o kişiliğe bürünür. Kendilerine ait ülküleri, ahlaki değerleri ve ölçüleri yoktur. Spor, sanat, hobi gibi pek çok konuda bu kişilerin söyleyecek sözleri vardır. Derinlemesine bildikleri konular ise oldukça kısıtlıdır. Her şeyle ilgili bilgiliymiş izlenimi verirler ancak bilgileri çoğu zaman başlıkla sınırlıdır. O konuyla ilgili daha bilgili biriyle karşılaşmak ve bilgisinin azlığını görmek bu kişilere kötü hissettirir.

Sosyal ilişkilerinde çevresindeki insanlara karşı soğuk ve sömürücü olduklarından derinlemesine ilişki kurduğu kişi sayısı oldukça sınırlı olur. Narsistik kişiler narsistik kişileri sever, narsistik liderler, narsistik iş adamları bu kişilerin idealize ettiği ve hayran olduğu kişilerdir.

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip olan biriyle sohbete başladığınızda kendinizi otomatik olarak o kişiyi överken bulursunuz. Bu kişilerin takdir görme ihtiyaçları o kadar fazladır ki sizi manipüle edip kendi başarılarını takdir ettirecek kanala götürürler.

NARSİSTİK KİŞİLERDE İLERLEYEN YAŞLARDA SOMATİZASYONLAR GÖRÜLÜR

Bu kişiler dış görünüşleriyle çok ilgilidir, yaşlanmak bu kişilerin iç dünyasında bu kişilere inanılmaz bir kırılma yaşatır. Temel savunma mekanizmaları kontrol olan bu kişilerin kendi vücutlarında oluşmaya başlayan  yaşlanma belirtilerine rastlamaları vücutlarını kontrol edememe, yaşlanmaya karşı koyamama duygularını beraberinde getirerek bu kişilere çok kötü hissettirir. Kendi vücudunu kontrol edemediğini fark eder. Özellikle kırklı yaşlardan sonra genç kadınlarla beraber olmak, bu kişilerde narsistik kırılmanın verdiği acıyı biraz olsun hafifletir. Hala genç kadınların onu beğendiğini, onunla beraber olmak istediğini düşündürür.

İlerleyen yaşlarda somatik pek çok rahatsızlıkla karşı karşıya kalan bu kişiler terapiye de genellikle kırklı yaşlardan sonra gelme eğilimindedir. Somatik belirtileri baş ağrısı, mide ve bağırsak problemleri, sindirim sistemi rahatsızlıkları olur çoğu zaman.

NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU ÇOĞUNLUKLA ERKEKLERDE GÖRÜLÜR

Narsistik kişilik bozukluğu toplumumuzda çoğunlukla erkeklerde görülür. Erkeklerde görülmesinin en önemli nedeni ilk çağlardan itibaren evin geçiminden sorumlu olan kişinin erkek olması, erkekten beklenen güç ve başarıdır. Dolayısıyla erkeğin güçlü ve başarılı olması gerekir. Bu kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler çoğunlukla güçlü ve başarılı kişilerdir.

NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞUNA SAHİP OLAN KİŞİLERİN ÖRSELEYİCİ BİR ÇOCUKLUK YAŞANTISI VARDIR

Bu kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler zor çocukluk yaşantısı geçiren kişilerdir. Çocukluklarında çoğu zaman narsist bir ebeveyn vardır. Ebeveynin çocuktan başarı beklentisi yüksek, çocuğun başarısızlığına olan tahammülü ise yok denecek kadar azdır. Bu çocuklar çoğunlukla ailenin vitrinine koyulan çocuklarıdır. Çocuk bu rolden vazgeçmek istediğinde ebeveynleri çocuktan olumlu duygusunu çeker ve duygusal olarak çocuğu terk eder. Duygusal geri çekilmeye dayanamayan çocuk ise kendi kimliğinden ve kişiliğinden vazgeçip ebeveyninin istediği kişi olur. Çocuk yetişkin bir birey olduğunda, başarılı olduğunda içindeki ebeveyninin sesi çocuğu severek, alkışlayarak, aferin diyerek ödüllendirirken, çocuk başarısız olduğunda eleştiren, aşağılayan, küçümseyen bir içsesle karşı karşıya kalır. Çocuğun kendi kimliğinin ve kişiliğinin oluşmasına olanak vermeyen örseleyici çocukluk yaşantılarının sonucu ise yetişkin bir insan olduğunda her başarısızlık duygusunu hissettiğinde duyumsadığı boşluk ve huzursuzluk duygusudur.

Narsistik kişilerin çocukluklarında ebeveynlerinin çocuğa karşı soğuk, mesafeli ve çocuğun duygusunu anlamayan ancak her şeye rağmen çocuğa özel davranan kişiler olduğunu gözlemleriz. Bu kişiler ailenin tek çocuğu olabildiği gibi, ailede özel bir anlam verilen kişiyi de sembolize edebilirler. Örneğin; ilk torun olabilirler ya da bu çocukların özel bir yeteneği olabilir. Yani göreceli bir sebepten bu çocuklar aile için özel olan çocuklardır.

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerin duygusal olarak ayrışma bireyleşme süreçlerini  sağlıklı bir şekilde tamamlayamamış, nesne sürekliliğini sağlayamayan kişiler olduğu bilinmektedir.

NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN TERAPİSİ

Narsistik kişilik bozukluğu terapiyle iyileşen bir hastalıktır. Bu kişilik bozukluğuna sahip olan kişileri terapiye getiren en önemli sebep ikili ilişkilerde yaşadıkları sıkıntılardır Narsistik kişilik bozukluğunun terapisinde tüm kişilik bozukluklarında olduğu gibi bölme savunma mekanizması aktiftir. Yani bu kişiler terapiye gelirken terapistini idealize ederek gelir çoğu zaman. Süreçte terapinin ilerlemesiyle beraber hissettikleri değersizlik duygusunu terapiste yansıtırlar. Terapide danışanın tümgüçlülük  ve değersizlik arasındaki salınımını danışanın fark etmesi ve bunun örseleyici çocukluk yaşantılarıyla benzerliği konuşulur.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)