Ne Normal, Ne Değil?
Yazar Ebru Zorlutuna • Psikolog • 16 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Öfke
Normal
Bir çocuğun öfkelenmemesini ya da öfkesini kontrol etmesini sağlayamazsınız. Çünkü öfke kontrolü yanlış bilinen bir tabirdir. Öfke duygusu kontrol edilemez. Aslında “saldırgan davranış kontrolü” daha doğru bir ifadededir. Öfkelendiği zaman öfke duygusu değil davranışlar kontrol edilebilir. Öfke, son derece insani, normal ve bizi koruyan bir duygudur. Çocuğunuzun öfkelenmemesi için bir formül yoktur. Öfkelendiğinde davranışlarını nasıl kontrol edebileceğine destek olmak mümkündür. Okul öncesi çocukların ilk önce duygularını tanıması gerekmektedir. Duygularının farkındalığını sağlayarak ilk adımı atabilirsiniz.
Normal Değil
Çocuğunuz konuşmak yerine vuruyorsa kızgınlık yerine öfke yaşadığı içindir. Öfke aslında bir çok duygunun genel adıdır. Bunlar; Sinirlenme, engellenme, kızgınlık, öfke ve nefrettir. Bir çocuğun duygu kanalı bozulmuşsa sinirleneceği yerde kızgınlık, engellenme hissedeceği yerde de nefret duygusu hissedebilir. Anne baba olarak çocuklarınızı yetiştirirken bu duygu spektrumunuz bozulmuşsa bu bozukluk çocuğunuza da geçebiliyor. Çocuğunuz oyuncağı paylaşmak yerine vuruyor. Çünkü kızgınlık yaşayacağı yerde öfke yaşıyor. Çocuklar küçük yaşlarda elbette duygularını ifade etmekte zorlanır. Bunu çocuklara öğreten ilk anne babalardır. Anne babalar çocukların duygularını tanımalarına, ifade etmelerine ve davranışlarına rehberlik ederler. Duygularını tanımalarına yönelik çalışmalar ya da etkinlikler yapmak çocuğunuzun duyguları fark etmesi ve davranışlarını kontrol edebilmesini kolaylaştıracaktır.
Kaygı
Normal
Her çocuk dönem dönem bazı korkular yaşar. Çocuklar dünyayı keşfederken, yeni deneyimler yaşarken ve zorluklarla mücadele ederken kaygılanabilirler. Bu kaygılar, büyümenin işaretidir. Okul öncesi döneme kadar anneyle ya da ona bakan kişiyle sürekli beraber olan çocuklar, anaokuluna başladığı zamanlarda kaybetme korkusu yaşayabilirler. Çocukların anneden ayrışma sürecinde kaybetme korkusunu yaşaması olağan bir durumdur. Bunun yanında kaybetme korkusuna neden olabilecek bazı olumsuz deneyimler yaşandığında da bu durum ortaya çıkabiliyor. Ailede sevilen birinin kaybı sonrası çocuklar kaybetmeyle ilgili bir çok soru sorabiliyorlar. “Anne sen de ölmeyeceksin değil mi?” Gibi kaygılar taşıyabiliyorlar.
Normal değil
Çocuğunuz ayrışma sürecinizde sizden ayrıldığında uzun süre sakinleşmediğinde, beden duyumuna yansıyan tepkiler olduğunda ya da alt ıslatma, tırnak yeme, mastürbasyon, parmak emme, gece terörü vs. Semptomlar ortaya çıktığında süreci mutlaka değerlendirmek gerekebilir. Okula başladığı süreçte ilk 1-1.5 ay ayrışma ile baş edebilmesi için zaman verilebilir. Bu süreçte hem sizden ayrı kalabilmeye hem de okuluna ait hissetmeye başlar. Fakat bazı çocuklar bu süre zarfından sonra da hala annesinden ayrışamadığında altında yatan dinamiklerin incelenmesine ihtiyaç olabilir. Bir çocuk her şey normal süreçteyken anne babaya yönelik kaybetme korkusu geliştirmişse ve uzun süre devam ettiğinde önemsenmelidir. Okula alıştıktan sonra aniden okula gitmeme istekleri başlamışsa dikkate alınmalıdır. Evde sizi bir an olsun yalnız bırakmıyorsa; bulaşık yıkarken, yemek yaparken, diğer odaya geçtiğinizde, eşinizle ilgilenirken ya da kendinize ayırdığınız özel bir saatte bunun üzerine de düşünülmelidir. Çocuğunuzun özerkleşebilmesi için olanaklar sağlamanız iyi olacaktır. 0-2 yaş döneminde yalnız kalma korkusu normaldir fakat 3 yaş sonrası çocuklarda hala devam ediyorsa takip edilmelidir. Çocuklar anneyle güvenli bir bağ kurduktan sonra bağımsızlaşmaya başlar. Kendi akranlarına yönelirler ve annelerinden bir süre ayrılabilirler. Bilirler ki anneleri nasıl olsa yanına gelecek ve onu okuldan alacak. 5 yaşına gelmiş hala anneden ayrılma ya da yalnız kalma ile korkuları varsa adım adım ilerlemek gerekir.
Parmak Emme
Normal
0-2 yaş döneminde çocukların parmak emmesi kendini rahatlatması için normal ve olağan bir durumdur. Böylelikle emmeyi bırakarak stresle başa çıkmanın diğer yollarını bulurlar. Bazı çocuklar, anne karnından itibaren parmak emme davranışı gösteriyor. Bebeklik döneminde çok sık görülen bir davranış olsa da okul öncesi dönemde de bazı çocuklarda görülen bir durumdur. Parmak emme, bebeklikten itibaren rahatlatan bir davranıştır. Çoğu çocuk bir süre sonra parmak emmeyi bırakır, bazıları uykuda devam etse de ilerleyen dönemde birçok çocuk parmak emmenin yerine farklı rahatlatma yolları bulur. Okul öncesi dönemin sonuna gelindiğinde parmak emme davranışının sona ermesi beklenir.
Normal Değil
Parmak emme davranışını uzun süre devam ettiren çocukların parmaklarında incelme, diş-damak sorunları gibi bir takım değişiklikler gözlenebiliyor. Parmak emme, bırakılması en zor alışkanlıklardan bir tanesidir. Fakat parmağında incelmeler gözlendiğinde mutlaka uzman görüşü alınmalıdır. Bununla birlikte çocuğunuz bebeklik döneminden daha sonra okul öncesi dönemde parmak emmeye başladığında süreç takip edilmelidir. Çünkü sonradan parmak emme nadir görülür. Travmatik yaşanan olayların ardında da parmak emme gözlenebiliyor. Bu durumlarda davranışın nedenini araştırmak ve çocuğunuzu takip etmek oldukça etkilidir. Okul öncesi dönemin sonuna gelindiğine hala parmak emiyorsa bir uzmandan yardım alınabilir.
Mastürbasyon
Normal
Mastürbasyon, anne babaları en tedirgin davranışlardan biridir. Ailelerin çoğu ahlaki yönden ya da çocukları mastürbasyon yaptığında ne yapacaklarını bilemediği için kaygılanabilirler. Mastürbasyon davranışının temelinde çocukların bedenlerini keşfetmesi vardır. Vücudundaki parçaları nasıl tanımaya çalışıyorlarsa özel bölgesini de tanıması çok normal bir davranıştır. Mastürbasyon çocuklarda keyif, haz gibi hoş bir duygu hissettirir. Bunu keşfeden çocuk, gelişim dönemi içerisinde yapmaya devam edebilir. Mastürbasyonun ne zaman başladığına yönelik kesin bir yaş dönemi yoktur. Bazı çocuklar bez taktığı dönemde, bazısı tuvalet alışkanlığını kazandıktan sonra, bazısı ise 4-5 yaş döneminde yapabilmektedir. Mastürbasyon çocuğun özel durumundan kaynaklı da olabilir. Örneğin sağlık durumundan dolayı vajinası sürekli kaşınıyor olabilir. Küçük yaşta ya da bebeklik döneminde vajinası ile ilgili operasyon geçirmiş olabilir. Anne babalar sürekli uyarıyor olabilir. Uyarıların bir süre sonra işe yaramaması da normaldir.
Normal Değil
Çocuğunuz okulda etkinliklere, evde oyun oynamak ya da her hangi bir faaliyete katılmak yerine ısrarla mastürbasyon yapıyorsa mutlaka uzmandan yardım alınmalıdır. Ailede ihmal edilen bir çocuksa ilgisini kendi bedenine dokunarak karşılıyor olabilir. Anne babasının sevgisini hissedemiyor olabilir. Çocuğunuzun ilgisi sadece özel bölgesine yönelmişse ve hiç bir alternatife cevap vermiyorsa mutlaka çocuk psikiyatristine danışılmalıdır.
Cinsel Gelişim
Normal
“Anne ben nasıl doğdum?”, “Erkeklerle kızlar neden farklı?” Gibi sorular gelmeye başlamışsa çocuklarınızın cinsel gelişim döneminde olduğu söylenebilir. Bu dönemde merakları doğrultusunda daha birçok soru sorabilirler. Bu sorularına nasıl cevap verdiğiniz ve tepkiniz çocuğunuzun cinsel gelişimine etki etmektedir. Çocukların bu dönemde cinsel organlarına dokunması, mastürbasyon yapması, öpmek istemesi, arkadaşının cinsel organına bakmak istemesi ya da göstermek istemesi ya da denemesi, oyunlarda doktorculuk temasıyla oynaması normaldir.
Normal Değil
Anne babalar çocuğunun cinsel merakının sınırını ve ne zaman tehlike yaratacağını bilmelidir. Cinsel davranış sorunları, çocuğunuzun ve diğer çocukların güvenliği ve refahı için bir risk oluşturabilir. Fiziksel ya da cinsel istismara maruz kalma sinyali verebilir. Belirli cinsel davranışlar veya açık cinsel dil hakkında bilgi sahibi olma, diğer çocuklar ile yetişkinlere benzer cinsel ilişkide bulunma, arkadaşının cinsel organına zarar verme gibi durumlarda mutlaka uzman yardımı alınmalıdır.
Boşanma
Normal
Boşanma sürecinde çocukların bazı düşünceleri olabilir. Bunlar; “Annem babam artık birbirini sevmeyecekse o halde beni sevmezler.”, “Bana kim bakacak?”, “Benim yüzümden mi ayrıldılar?”, “Kötü bir çocuk olduğum için ya da yaramazlık yaptığım için mi boşandılar?”, “Artık anne ya da babamı göremeyecek miyim?”, “Babam evi terk etti ya annem de terk ederse?”, “Artık beraber oyun oynamayacağız ve yemek yiyemeyeceğiz.” Çocukların dile getirdiği ya da getirmediği bu düşünceler son derece normaldir.
Normal Değil
Çocukların boşanma sonrasında bir çok istekleri olabilir. “Anne, babam bugün bizimle kalsın mı?” “Beraber yemeğe çıkalım mı?” “Tatile babam da gelsin mi?” Gibi sorular yöneltebilirler. Bazı anne babalar çocuklarının bu soruları karşısında zayıf düşer ve dediklerini yaparlar. Bu çocukların kafasını daha da karıştırabilir. Boşandığınıza dair net mesajlar vermemiş olabilirsiniz. Çocuğunuz “Boşanmayın, tekrar birleşin.” Gibi isteklerde bulunsa da buna anne babaların karar vereceğini söylemeniz gerekir. Boşanan bazı ebeveynlerin aralarındaki sorunları sebebiyle diğer ebeveyniyle görüştürmek istememesi de çocuğu olumsuz etkileyebilir. Kötü bir eş olması kötü anne ya da baba olacağı anlamına gelmiyor. Anne ya da baba, size karşı kötü ama çocuğuna iyi davranıyorsa görüşmelerine izin verilmelidir.