Ne Zaman Büyüdünde Depresyona Girdin ?
Yazar Serkan Süren • Çocuk Psikiyatristi • 9 Nisan 2019 • Yorumlar:
Üzülmeye yetişkinken mi başlarız…
Hayal kırıklıklarımızı, isteklerimizi ertelemek zorunda kalmalarımızı yetişkin yaşlarda mı ilk kez deneyimleriz…
Çocuk ruhu üzülmez mi, üzülse de hemen unutur mu, istekleri basit olduğu için hüzünleri de yüzeyel midir..
Kardeşi doğduğunda ikinci plana itilme hissini anlamlandırma çabası basit midir onun için..
Ailenin haklı nedenleri olsa dahi, anlam veremeyeceği gerekçelerle okulunun, öğretmeninin, yaşadığı sosyal çevrenin değişmesine alışmak kolay mıdır..
Anne babası arasındaki kronik çatışmalara sürekli maruz kalan ve kendini ifade edemeyen çocuğun korkusu o an ile sınırlı mıdır sizce? Ağlayınca geçer, kaybolur mu göz yaşları gibi..
Ölüm kavramına daha henüz tam olarak anlam verememişken, büyükanne büyük babayı kaybetmenin hissettirdiği çaresizlikle başetmek, terkedilmişliği anlamlandırabilmek, özlemle başedebilmek… istediği oyuncak alınmadığı zamanki his kadar yüzeyel ve geçici midir sizce..
En önemli ihtiyacı ailesi ile birlikte huzurlu bir şekilde zaman geçirip oyun oynamak iken, titiz annesinin yatak, kıyafet düzenini her şeyin üzerinde görmesine, çok yoğun çalışan babasının ona zaman ayıramamasına alışması kolay mıdır peki..
İyi getiremediği notları yüzünden anne babasının gözünde bir numara olduğu düşüncesine gölge düşmesinin getirdiği hayal kırıklığını taşımak sadece birazcık mı incitir onu sizce..
Çocuklarda depresyon görülür mü?
30-40 yıl öncesine kadar bilim dünyasında çocukların depresyon geçirip geçirmediklerine yönelik şüpheler var iken, artık günümüzde yaşam olaylarına karşı çocukların hüzünlerinin sığ veya geçici olmayıp, onları depresyona sokacak düzeyde yoğun olarak hissedilebileceği ve okul öncesi de dahil olmak üzere tüm yaş gruplarındaki çocukların depresyona girebileceği son dönem yapılan bir çok bilimsel çalışma ile net olarak gösterilmiştir.
Hangi çocuklar depresyon açısından risk altındadır ?
Çocuklarda depresyon açısından en önemli risk, anne veya baba da psikiyatrik bir hastalığın (m.depresyon, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu) olmasıdır. Anne babada psikiyatrik hastalık varlığı iki farklı yol ile çocukta depresyon riskini arttırmaktadır.
1.Genetik yatkınlık: Anne yada babada özellikle de major depresyon var ise, çocuğun depresyona girme ihtimali belirgin olarak arttığı gibi, belirtiler daha erken yaşta ve daha şiddetli olmaktadır.
2.Olumsuz sosyal çevre: Anne yada babanın ruh sağlığının bozuk olması genetik yatkınlığın yanısıra; çatışmalı aile ortamına, ebeveyn çocuk arasında sağlıksız etkileşime, çocuğun ihmaline hatta fiziksel duygusal istismarına neden olarak depresyon riskini arttırmaktadır.
Anne baba psikopatolojisi dışında en önemli depresyon nedeni hiç şüphesiz stres verici diğer yaşam olaylarıdır. Boşanma, kardeş doğumu, ev okul sosyal ortam değişimi, fiziksel bir hastalığın olması, anne babada fiziksel bir hastalığın olması çocukluk çağı depresyonu için risk teşkil eder.
Çocuklarda depresyon belirtileri nelerdir.
Depresyon ya da psikiyatride ki ismiyle “Major Depresif Bozukluk (MDB), okul öncesi çocuklarda; üzgün görünme, mızmızlanma, ağlama, oyuna ve etkimliklere ilgiisizlik, kilo almama şeklinde; okul çağı çocuklarında belirgin olarak üzgün görünme, sık ve kolay ağlama, hırçınlık, huzursuzluk gibi belirtilerle, ergenlik döneminde ise erişkinlere daha benzer şekilde karamsarlık, mutsuzluk, hayattan keyif alamama ve düşük benlik saygısı gibi belirtiler şeklinde ortaya çıkar.
Okul öncesinde dönemde depresyonun nedeni çoğunlukla anneden herhangi bir nedenle uzun süre ayrı kalma veya iyi bakım görememedir. Bu yaş grubunda sözle ifade gelişmediği için yüz, ifadesi, beden duruşu ve ses tonu önemlidir. Uyku bozuklukları, gece korkuları, yeme sorunları ve kilo alamama belirginleşir.
Okul çağı çocuklarında sözel iletişim olanakları daha iyi kullanılabildiğinden duygular daha iyi ifade edilmeye başlar. Ders başarısında düşme, yaşıt ilişkilerinde bozulma, ilgi ve etkinliklerde bozulma şeklinde ortaya çıkar.