Ne Zaman İletişim Kurmaya Başlarız?
Yazar Feyza Deniz Saman • Dil Ve Konuşma Terapisti • 16 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Dil ve konuşma terapistine başvuran ailelerin şikayetlerini genelleyecek olsam sanırım en sık duyduğumuz ifadelerden birinin 'çocuğum konuşmuyor' olduğunu söyleyebilirim. Gerçekten konuşma hayatımızda çok önemli bir yere sahip bu yüzden bu konuda endişe duyuyor olmanız gayet normal ancak gözden kaçırılan şeyler de olabilir mi? Örneğin konuşma dışı iletişim öğeleri? Çünkü biz biriyle bir konuda anlaşmak için sadece kelimeleri kullanmıyoruz, bazen göz kırpma bazen kaş kaldırma hatta bir öksürük! Bu açıdan bakıldığında konuşmanın aslında o kadar da büyük bir pasta dilimini oluşturmadığını görebiliriz.
Değerlendirmeye gelen her çocuğun konuşma dışı iletişim becerilerini hem gözlem hem de aileden aldığım bilgiler doğrultusunda değerlendiririm. Peki bunlar neler, aileler bu becerilere ne zaman dikkat etmeli?
İletişim dediğimiz şey birbirimizi anlamak aslında, yeni doğan bir bebeği hayal edin annesi ile arasındaki iletişim nasıl, aralarında bir iletişim var mı gerçekten?
Bebeğin ağlama sesi geliyor, bunun farklı sebepleri olabilir elbette siz bununla ilgili varsayımlar yürütürken anne bir anda ‘altını kirletti’ diyor ve ta-da! Bebek gerçekten altını kirletmiş. Anne, altını kirlettiğini nereden anladı? Sihirli güçleri mi var? Tabi ki anne de bizim gibi sıradan bir insan ama bebeğini çok iyi dinlemiş, bebeğinin ihtiyaçlarına göre ağlamasındaki ton değişikliğini fark etmiş güçlü iletişim becerileri olan bir insan!
İşte iletişim dediğimiz şey o minicik bebeklik döneminden itibaren başlıyor. Biraz daha net olması için maddeler halinde bazı kritik konuşma dışı iletişim becerilerini sıralayacağım;
-
Bebekler anne karnından itibaren işitmeye ve hatta seslere tepki vermeye başlar. Dünyada geçirdikleri ilk ayda da seslere karşı tepkileri değişir ve ani seslere karşı irkilme, bir anda donup kalma, ağlama benzeri tepkiler verebilirler. İlk ay bebekler görme duyusundan çok işitmeyi kullanır ve tanıdık kişilerin seslerine de aşina olmaya başlar.
-
İkinci aya gelindiğinde ise artık sizi dinliyor gibi görünür. Ağlaması artık ihtiyaçlarına göre değişiklik göstermeye başlar. Belki gülümsemeleri bile başlayabilir.
-
Üçüncü ayda ise sizinle birlikteliği kuvvetlenmiştir, artık ağlamak ile kalmaz sesler de çıkarmaya başlar. Bebeğin ruh halini ses tonundan anlamaya başlarsınız tabi bu sırada sizi ufaktan takip etmeye de başlamıştır.
-
Yedinci& sekizinci aydan itibaren oynanan ce-e oyunu ile bebeğinizin iletişim becerilerini zirveye çıkarmanız mümkün! Meraklı bakışlar, sevinç çığlıkları! Kelimeler olmadan ne kadar da güzel anlaşıyorsunuz.
-
Onuncu aydan itibaren çocukların nesne isimlerine aşina olduklarını fark edebilirsiniz. Basit ifadeler içeren komutlarınızı/emirlerinizi ‘hemen yapıyorum efendim!’ şeklinde yanıtlamasa da paytak paytak koşturup kimi zaman aceleci kimi zaman ise tedbirli şekilde yaptıktan sonra size oldu mu? Bakışı atabilir. Çok tatlı bir iletişim yolu oldu sanki.
-
Bir yaşına gelindiğinde artık sosyal jestleri kullanmaya başlar. Size bay bay derken aynı zamanda elini sallar ve gülümser. Bazen bay bay ifadesini duymazsınız ama elini sallaması ve gülümsemesi de yeterlidir.
-
Çocuğunuz bir yaşına geldikten sonra sizin ses tonunuzdaki değişimleri artık daha iyi fark eder, duyguları tanımaya & ayırt etmeye başlar, buna uygun yanıtlar da zaman içerisinde gelişim gösterir. Örneğin Hayır’a uygun yanıt verme, bizim sıklıkla sorduğumuz sorulardandır. Yapmaması gereken bir davranışa karşı sizin verdiğiniz ‘hayır’ ifadesine durarak, kafa sallayarak, sizin yanınıza gelerek vb. bir yanıt vermesini bekleriz. Tamam yapmıyorum demesi gerekmez.
Bir yaşına kadar ebeveynleri ile yoğun olarak konuşma dışı şekilde iletişim kuran bebekler, bir yaşından sonra bu iletişim yoluna kelimeleri de dahil ederek derdini daha güçlü anlatmaya başlar. Yaniii işin özü, iletişim doğum ile birlikte gelişmeye, dönüşmeye başlar ve hayatımızın her noktasında bizimle birliktedir.