Neden Şok Diyetler Genellikle Başarısız Olur?

Sağlıklı beslenme ve yaşam bazen kulağa imkânsız gibi gelebiliyor ancak sağlıklı bir yaşlanma ve hastalıklara yakalanma riskini azaltmak adına en önemli şeylerden biri ağırlık kontrolünün sağlanmasıdır. Sadece ağırlık kontrolünü bu tip “şok diyet”lerle yapmayın yeter.

“1 haftada 5 kilo verin!” kulağa çok umut verici geliyor değil mi? Ülkemizde her 3 kişiden birinin obezitesi olduğunu ve kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve bazı kanser türlerinin görülme riskinin arttığını düşündüğümüzde ilgi çekici hale geliyor. Aslında bir diyete bağlı kalmak uzun dönemde anlamsız oluyor, çünkü bir noktada diyet bitiyor ve eski alışkanlıklara geri dönülüyor. Aslında anahtar nokta daha az yeme ve içmede gizli.

Yüksek posalı ürünler ve daha bitkisel bazlı beslenme, daha az gazlı/şekerli ve alkollü içecek tüketimi ve daha az kırmızı et tüketimi gibi belirli kurallara dikkat edildiği ve bu sayede beden kitle indeksi (BKI) 25’in altında tutulduğunda aslında en basit ve doğru “diyet” yapılmış oluyor.

Problem genelde “fazla yemek” ancak bu durum hiç de beklenmedik değil. Artık her benzinlik, metro istasyonu ve daha nice noktada besine ulaşımımız var. Burada sağlıksız besini seçme dürtüsünü azaltmak gereklidir. Bu sağlıksız seçenekler (hamburger ve gazlı/şekerli içecekler gibi) doyurucu değildir ve çok yüksek miktarlarda kalori içerirler.

İş farkındalıkla başlıyor: ne çok fazla kalori içerir ve sağlıksız besinler neler? Bir diyet hakkında kitap okumanıza gerek yok, ketojenik diyet, glütensiz diyet, aralıklı açlık gibi birçok popüler diyetin bir konu üzerinde bilimsel bir kanıtı bulunmamaktadır. Örneğin aralıklı orucun (IF) sadece farelerde kanser riskini azalttığına yönelik çalışma bulunuyor. İnsan çalışmaları ile bir kanıt ortaya konmuş değil.

NEYİN İŞE YARADIĞI BİLİN !

Kendinizi iyi/sağlıklı besinlerle BESLERSENİZ o zaman sağlıksız besinlere olan ihtiyacınız ortadan kalkar. Burada POSA en önemli noktalardan birisi. Posayı tam tahıllı ekmek ve makarnalarda, kepekli pirinçte, kuru baklagillerde, meyve ve sebzelerde bol miktarda bulabilirsiniz. Eğer tam buğday ekmeğine 1 tatlı kaşığı şekersiz fıstık ezmesi sürdüğünüzde kolayca doyduğunuzu ve kısa sürede yiyecek başka bir şey aramadığınızı fark edeceksiniz ancak beyaz ekmek üzerine 1 tatlı kaşığı nutella sürerseniz aynı hissi yaşamayacağınıza eminim.

ADIM ADIM

Alışkanlıklarınızı yavaş yavaş değiştirmeniz belki beklediğinizden daha yavaş ağırlık kaybını sağlayacaktır ancak çoğu hastalık sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarının oturtulması ile önleniyor. Kazanabileceğiniz en güzel alışkanlıklar:

-Bolca çiğneyerek YAVAŞ yemek (15-20dk sürecek şekilde),

-Vücut ağırlığı başına 20-30mL su tüketmek,

-En az 5 porsiyon meyve-sebze tüketmek (mutlaka roka, tere, kuzukulağı, maydanoz, dereotu rutin beslenmede yer almalı)

-Günde en az 30dk fiziksel aktivite yapmaya çalışmak olacaktır.