Nörooftalmoloji ve Nörooftalmolojik Hastalıklar
Yazar Pınar Altıaylık Özer • Göz Doktoru • 15 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Günümüzde göz hekimleri ve nörologların ortak takip ettikleri hastalıkların ve hastaların giderek artması ile, ‘nörooftalmoloji’ terimi sıkça kullanılır hale gelmiştir. Nörooftalmolojik hastalıklar konusunda farkındalığın artması ve artan bilimsel çalışmalar ile ‘nörooftalmoloji’nin tıp bilimleri içindeki önemi ortaya koyulmuştur.
Nörooftalmolojik hastalıklar, görme organı ile beyin arasındaki bağlantılarda birincil olarak ortaya çıkan ya da bu bölgelerde sistemik hastalıklara bağlı oluşan sorunları kapsamaktadır. Bu yazı ile klinikte en sık karşılaştığımız nörooftalmolojik problemler ve çözümleri ile ilgili bilgi vermek, nörooftalmolojik muayenenin önemini vurgulamak amaçlanmıştır.
Nörooftalmoloji Nedir?
Göz ile beyin arasındaki ilişkiyi inceleyen, görme yolları ve sinir sisteminin ortak patolojilerini inceleyen ve tedavi eden bilim dalına ‘Nörooftalmoloji’ ismi verilmektedir..
Görme yolları, göz küresinden başlar ve optik sinir adı verilen görme siniri boyunca beyin dokusuna doğru ilerler. Her iki gözden gelen görme yolakları, oksipital korteks (görme bölgesi) denen beyin bölgesinde sonlanır. Bu yollardaki sorunlar görme fonksiyonu ya da göz hareketlerini etkileyebilir.
Göz küresi ve eklerinin, görme yollarının ve göz hareket merkezlerini de içeren çeşitli beyin-beyin sapı merkezlerinin hastalıkları nörooftalmolojinin başlıca konularını oluşturur. Hem göz hekimlerince, hem nörologlarca nörooftalmolojik hastalıklar konusunda teşhis ve tedavi planı yapılabilmektedir.
En sık görülen nörooftalmolojik hastalıklar nelerdir?
Nörooftalmoloji kapsamında tanı koyulan ve takip edilen pek çok hastalık mevcuttur. Bu hastalıkların bir kısmı nöroloji hekimleri tarafından teşhis ve tedavi edilmekte olan nörolojik hastalıklara ikincil olarak gelişmekte, göz küresi ve görme yollarını ikincil olarak etkilemektedir. Bir grup nörooftalmolojik hastalık ise göz hekimlerince oftalmolojik inceleme sırasında tanı almaktadır. Klinikte en sık karşımıza çıkan nörooftalmolojik hastalıklar şu şekilde listelenebilir:
Optik Nevrit (Görme siniri iltihabı)
Multiple Skleroz
İskemik Optik Nöropati
Optik Sinire Bası Yapan Hipofiz Tümörleri
Kafa İçi Basınç Artışı Sendromu
Göz kaslarının felçleri ve paralitik şaşılıklar
Diplopi (Çift Görme)
Kalıtımsal optik nöropatiler
Serebrovasküler Olaylar
Blefarospazm (Gözkapağı Spazmı)
Tiroid Orbitopati (Tiroid hastalılarına bağlı göz hastalığı)
Pupilla Anomalileri (Göz Bebeği şekil/fonksiyon bozuklukları)
Nörooftalmolojik hastalıklarda en sık belirtiler nelerdir?
Nörooftalmolojik hastalıklar, hastalığın etkilediği bölgeye ve hastalarda oluşturduğu fonksiyon kaybına göre değişen şikayetlere neden olurlar. Nörooftalmolojik hastalıkların en sık belirtileri şunlardır:
Ani görme kaybı
Renkli görmede bozulma
Görme alanında daralma
Göz etrafında ya da göz hareketleri ile ağrı
Çift görme
Göz bebeklerinin büyüklüklerinin birbirinden farklı olması
Odaklama sırasında zorlanma
Yüzde veya göz kapaklarında kasılmalar
Kulakta çınlama/mide bulantısı ile birlikte olan şiddetli baş ağrısı
Göz kapağı düşüklüğü
Ani başlayan şaşılık
Bu bulguların ani başlangıcı genelde durumun aciliyetini ifade etmektedir. Bu hastaların hem detaylı göz muayenesinden, hem de nörolojik incelemeden geçmesi önerilir. Çoğu nörooftalmolojik hastalıkta erken teşhis büyük önem taşıdından, vakit kaybetmeden tetkik aşamasının başlaması gereklidir.
Nörooftalmolojik Hastalıkların Teşhisi
Çoğu hastalıkta olduğu gibi, nörooftalmolojik hastalıklarda da erken teşhis büyük önem taşır. Nörooftalmolojik hastalıkların belirtilerini taşıyan hastalar, şikayetin birincil olarak etkilediği fonksiyona göre, göz hastalıkları ya da nöroloji kliniklerine başvurmaktadır. Bu hastalara; özellikli bir takım testleri içeren nörooftalmolojik muayene uygulanır ve çeşitli radyolojik görüntüleme yöntemlerinden yardım alınır. Nörooftalmolojik muayene göz hekimleri ve nörologlar tarafından yapılabilir. Ancak teşhiste çeşitli kan testleri, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) başta olmak üzere nörogörüntüleme testleri de gereklidir.
Nörooftalmolojik Hastalıkların Tedavisi
Çoğu nörooftalmolojik hastalıkta tedavi, altta yatan nörolojik ya da sistemik hastalığın tedavisine bağlıdır. Öncelikle göz ve görme sisteminin etkilendiği nörolojik hastalığın tanısının koyulması şarttır, ardından hastalığın ortaya çıkma nedenine göre tedavi planı oluşturulmaktadır. Örneğin;
Multiple Skleroz hastalığında olduğu gibi, hastalığın otoimmun olarak adlandırılan bir zemini varsa, yani bağışıklık sisteminin fazla çalışması söz konusu ise göz tutulumu olan durumlarda da tedavi öncelikle bu mekanizmaya yönelik planlanmaktadır.
Kafa içi basınç artışı ve buna bağlı bir göz kası felci varlığında, ilk aşama kafa içi basınç artışı sebebine yönelik araştırmaların yapılmasıdır. Göz kası felci, ancak artan kafa içi basıncın düzenlenmesi ile tedavi edilebilir.
Nörooftalmolojik Hastalıklar Hangi Uzmanlar Tarafından Tedavi Edilir?
Nörooftalmolojik hastalıklarda doğru tanı, doğru tedavinin planlanmasında altın basamaktır. Bu hastalıkların tanı ve tedavisinde, özellikle nörooftalmoloji konusunda çalışan nörologlar ve göz hastalıkları uzmanları etkin tanı testleri ve tedavi düzenlemeleri yapmaktadır. Bu hastalıkların yönetiminde bu iki branşın entegre olarak çalışması önemlidir.
Nörooftalmolojik Hastalıkların Tedavileri Konusunda Dikkat Edilmesi Gerekenler
Nörooftalmolojik rahatsızlıklar; bazıları körlük ile sonlanabilen, ciddi göz hastalıklarını içermektedir. Bu hastalıklarda tedavinin etkinliği için erken tanı şarttır. Nörooftalmolojik sorunlarda tedavi süreçleri dikkat ve özenle, multidisipliner olarak yürütülmelidir. Bu hastalıkların yönetiminde bir göz hekimi ile birlikte en sık erişkin ya da çocuk nöroloji uzmanı görev almaktadır. Tedavi sürecine sıkça bir endokrinolog/enfeksiyon hastalıkları uzmanı/ pediatrist/radyoloji uzmanı/beyin cerrahisi uzmanı dahil edilmektedir.
Nörooftalmolojik hastalıklar basit tıbbi tedavilerden, cerrahi müdahalelere kadar değişebilen bir tedavi spektrumuna sahiptir. Tedavi etkinliğindeki en önemli unsur, hastalığın erken tanı alması ve uygun tedavi seçeneğinin doğru zamanda uygulanmasıdır.