Obezite Metabolik Sorunları Beraberinde Getiriyor

Dünya sağlık Örgütü verilerine göre Dünya’da 20 yaş üstü nüfus içinde 1,4 milyar kişi fazla kilolu, bunların içinde 200 milyon erkek ve 300 milyon kadın obezite nedeniyle sorunlar yaşamakta. Bir başka deyişle Dünya nüfusunun % 10’u obez olarak kabul edilmekte. TÜİK verilerine göre ise Türkiye’de 15 yaş üstü bireylerin yüzde 34,8’inin fazla kilolu, yüzde 17,2’si ise obez.

Obezite pek çok sağlık sorununa neden olması sebebiyle artmış ölüm riskine neden olmaktadır. Her yıl 3,4 milyon kişi fazla kilo veya obeziteye bağlı sağlık sorunları nedeniyle ölmektedir. Buna ek olarak, fazla kilolu ve obez kişilerde Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı)  % 44, iskemik kalp hastalığı % 23’ü ve bazı kanser çeşitleri % 7 ile %44 oranında daha fazla görülmektedir. Obezite’nin özofagus, kolon, rahim, böbrek ve menopoz sonrası kadınlarda meme kanserine neden olduğu ortaya konmuştur.

Obezite, başlı başına çok önemli bir sağlık sorunu olmasının yanı sıra neden olduğu birçok hastalık vardır. Hipertansiyon (yüksek tansiyon), diyabet (şeker hastalığı),yüksek kolestrol düzeyi ,kalp damar hastalıkları, kalp krizi ve felç obezitenin eşlik ettiği hastalıkların başında gelir. Uyku apnesi, horlama, astım, reflü hastalığı, safra kesesi taşı hastalıkları ve eklem rahatsızlıklarına da zemin hazırlayan obezite; aynı zamanda polikistik over sendromu ve adet düzensizliklerine de neden olarak doğurganlığı ciddi anlamda etkilemektedir.

Obezite kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda bozarak, birden fazla sağlık problemi ile aynı anda mücadele etmek durumunda bırakır, aynı zamanda kişiyi psikolojik olarak da etkiler.

Bu noktada obezitenin sebebiyet verdiği hastalıklardan biri de depresyondur.

OBEZİTEDE ERKEN TEDAVİ VE ÖNEMİ

Obezitenin en erken evresinde, en etkin ve kalıcı tedavi var olan ya da olabilecek tüm riskleri tamamen ortadan kaldırır.

Aynı zamanda hayat tarzını değiştirmek, sağlıklı ve düşük kalorili kişiye özel beslenme ve egzersiz programları ile beraber iradeli şekilde uygulandığında bu problemler tümden düzelebilir.

Bu düzen devam ettirildiği taktirde de bu düzelme korunmaya devam edecektir.

Fakat obezite ya da morbid obezitesi olan hastaların neredeyse her on tanesinden birisi bu başarıyı yakalayabilmektedir. Geri kalan dokuz kişi ya bu diyetlere uyamaz, ya da kaybettiği kiloları bir seneden daha az bir vakit içinde geri almaktadır.

Cerrahi dışı (egzersiz, diyet) uygulamaları denemiş, başarılı olamamış ya da verdiği kiloları geriye almış olan, ameliyat kriterlerine uygun adaylarla görüşerek obezite cerrahisindeki yöntem seçeneklerini değerlendirip, uygun yöntem belirleniyor.

OBEZİTE CERRAHİSİNİN ÖZELLİKLERİ? CERRAHİ SONRASI KİŞİDE OLUŞAN DEĞİŞİMLER NELERDİR?

Hastaların büyük çoğunluğu ameliyat öncesi fazla kilolarının % 50-70’ni ilk yıl içinde kaybederler. Obeziteye bağlı gelişen hipertansiyon, diyabet, eklem problemleri, kolesterol yüksekliği ve uyku apnesi gibi problemlerin % 75’i ameliyat sonrası düzelir veya tamamen kaybolur. Bu hastalık veya problemlerden kurtulmak çok büyük bir şanstır. Hastalar çoğunlukla kendilerini hayata yeniden dönmüş olarak hissederler. Ayrıca obezite nedeniyle sosyal hayattan kopmuş veya uzaklaşmış hastalar sosyal hayatlarına yeniden dönerler.