Obezite Tedavisi
Yazar Selim Yiğit Yıldız • Genel Cerrah • 11 Ağustos 2021 • Yorumlar:
Obezite, Türkçedeki ifadesi ile şişmanlık, Dünya sağlık örgütü- World Health Organisation (WHO) tarafından sağlığı olumsuz etkileyecek düzeyde adipoz dokuda anormal veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanmaktadır. Obezite önlenebilir bir sağlık sorunu olmasına rağmen günden güne daha yaygın olarak görülmekte ve birçok insanın yaşam kalitesini düşürmektedir. Obezite beraberinde birçok yandaş hastalık ile birlikte bireyin hayatını tehdit etmektedir. Obezite, neredeyse tüm yaşları ve sosyoekonomik grupları etkileyen ve hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeleri toplumlarını tehdit eden ciddi sosyal ve psikolojik boyutları olan karmaşık bir durumdur. Bugün günümüzde gelişmiş ülkelerde ve ülkemizde de nüfusun 1/3 'e yakın kısmı fazla kilolu ve obez grubuna girmektedir.
Obezite nasıl sınıflandırılır ?
Sağlığı olumsuz düzeyde etkileyecek anormal yağ birikimi olarak tanımlanmakta olan obezite, yetişkinlerde Beden Kitle İndeksi ( BKİ) ile sınıflandırılmaktadır. BKİ, kişinin kilogram cinsinden ağırlığı alınarak boyunun metre cinsinden karesine bölünmesi sonucu hesaplanan bir indekstir.
BKİ 18.5 dan küçükse zayıf, 18.5-25 arası normal (sağlıklı), 25-30 arası fazla kilolu (balık etli), 30-40 arası obez, 40-50 arası morbid obez, 50 ve üzeri süper morbid obez olarak sınıflandırılır.
Obezite değerlendirilirken bakılan parametrelerden diğerleri ise; vücut yağ yüzdesi ve bel çevresidir. Kadınlarda bel çevresi ≥88 cm, erkeklerde ise ≥102 cm olması obezitenin yandaş hastalıkları için bir risk faktörü olan santral obezite varlığını göstermektedir. Toplam vücut yağı ise çoğu bireyde BKİ ile korelasyon göstermektedir ve kadınlar için > %35, erkekler de ise > % 25 olması obezitenin bir göstergesidir.
Obezite Neden Önemlidir ?
Obez insanlarda ölüm riski, hipertansiyon, kan yağlarında yükselme (kolesterol ve trigliseritler), tip II diyabet, koroner arter hastalığı ve kalp krizi, safra kesesi taşı, osteoartrit (kireçlenme), uyku ve solunum problemleri, bazı kanserler (endometrium, meme, kolon), karaciğer yağlanması ve siroz, kısırlık riskleri artmıştır.
Obezite Nedenleri
Obezitenin nedeni basitçe, uzunca bir süre, alınan enerjinin, tüketilen enerjiden fazla olmasından kaynaklanır. Genetik yatkınlık çok önemli bir faktördür. BKİ %66 oranında genetiktir. Diğer bir deyişle ebeveyn kilosu %66 ihtimalle çocuklara geçmektedir. Dolayısıyla obezitenin birçoğu genetikdir.
Yenen porsiyonun büyüklüğü ve enerji içeriği çok önemlidir. İşlenmiş gıdalar (yüksek kalorilidir) tüketimirafine karbonhidrat tüketimi (toz şeker, glukoz ve mısır şurubu gibi), meyve suları, kola, gazoz, alkol tüketimi kilo alımını tetikler.
Taze meyve ve sebze ve lifli gıdalar yenmesi, kompleks karbonhidrat (polisakkarit) yenmesi, sıvı olarak kola vb yerine su içilmesi kilo alınmasını azaltır.
Sedanter bir yaşam (sürekli oturma) obeziteyi kolaylaştırır. Yetersiz uyku (6-8 satten az) hormonları etkileyerek daha çok acıkmaya neden olabilir.
Bunun yanında ilaçlardan kortikosteroidler, lityum ve diğer antidepresanlar, benzodiazepinler, antiepileptikler, beta blokerler ve antipsikotikler kilo artışına neden olabilir.
Hipotalamusu etkileyen bazı beyin tömörleri ve infeksiyonlar, insülinoma (pankreas endokrin tm), Cushing sendromu (kortizol artışı), hipotiroidi gibi durumlarda da obeziteye yol açabilir.
Yeme Bozuklukları, aşırı yemek (Binge Eating Disorder, tıkınırcasına yemek); Bu kişiler fazla miktarda yemeği kısa bir sürede yer sonra da pişmanlık duyarlar. Yani yemek yerken kontrolü kaybederler. Bu bozukluk obezlerin %30 undan fazlasında gözlenir.
Obezitede Tedavi Yöntemleri
Aşırı vücut ağırlığının azaltılması ve ideal ağırlığın sürdürülmesi veya ağırlık kontrolü obezitenin tedavisinde temel prensiplerdendir. Tüm tedavi yöntemlerinde hedef negatif enerji dengesi oluşturmaktır.Günümüzde obezite tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
-
Diyet
-
Spor
-
Davranış terapisi
-
İlaçlar (eg, phentermine, orlistat, lorcaserin, phentermine/topiramate)
-
Bariatrik Cerrahi (Metabolik, Obezite Cerrahisi)
Obezite Diyeti
Sağlıklı beslenme, obeziteden kaçınmak, kilo vermek ya da kontrol altında tutmak için şunlara dikkat edilmelidir
Öğünlerdeki yemek miktarı azaltılmalı, öğün arası da atıştırılmamalıdır.
Rafine karbonhidratlar ve işlenmiş gıdaların yerini (çay şekeri, mısır ve glukoz şurubu içeren gıdalar), işlenmemiş taze meyve sebze ve salata almalıdır.
Yemekte gazoz, meyve suyu gibi içecekler yerine su içilmelidir.
Alkolden kaçınılmalıdır
Yağsız ya da az yağlı süt tercih edilmelidir. Böylece D vitamini ihtiyacı karşılanırken fazladan kalori alınmamış olur.
Spor
Spor yani egzersiz bir yandan enerji tüketimine neden olurken, diğer yandan bazal metabolizma hızını da artırır. Yani kişi oturduğu yerde de daha fazla kalori yakmaya başlar. Bunun mekanizması şu şekildedir; kas yapıcı egzersizler (ağırlık vb), vücut kas kitlesini artırır. Böylece dinlenme esnasında, kas dokusu, yağ dokusundan daha fazla kalori tüketir. Kas yapıcı (ağırlık çalışma) ve aerobik egzersizlerin (yürüme, koşma vb) birlikte yapılması daha iyidir.
Obezite İlaçları
Obezitede kullanılan ilaçların etki mekanızması yağ emiliminin ve iştahın azaltmalarıdır.
Bariatrik Cerrahi (Metabolik, Obezite Cerrahisi)
Bariatrik cerrahi sonrası uzun süreli ve sürdürülebilir ağırlık kaybının sağlandığı tedavi yöntemidir. Bariatrik cerrahinin uygulanabilmesi için bireyin bazı kriterlere uygun olması gerekmektedir.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneğinin 2019 Bariatrik Cerrahi Klavuzu'na göre bariatrik cerrahinin hangi durumlarda uygulanabileceği aşağıda verilmiştir:
-
BKİ ≥ 40 kg /m² olan veya,
-
BKİ ≥ 35 kg/m2 olması durumunda obezite ile ilişkili en az 1 komorbiditenin eşlik ediyor olması gerekir. Bu ilişkili durumlar şunlardır;
-
Tip 2 diabetes mellitus
-
Hipertansiyon
-
Dislipidemi
-
Uyku-apne sendromu
-
Obezite-hipoventilasyon sendromu
-
Pickwick sendromu (uyku-apne sendromu ve obezite-hipoventilasyon sendromunun bir arada olması)
-
Alkol dışı yağlı karaciğer hastalığı veya “non-alkolik steatohepatit (NASH)”
-
Psödotümör serebri
-
Gastro-özofagial reflü hastalığı
-
Astım
-
Venöz staz hastalığı
-
İleri derecede üriner inkontinans
-
Günlük yaşamı etkileyen artrit
Uygun hasta seçiminden sonra uygun bariatrik prosedür seçimi de oldukça önemlidir. Dünya genelinde uygulanan birden fazla bariatrik cerrahi prosedürü mevcuttur.
Bariatrik cerrahi prosedürleri;
1. Gıda alımını kısıtlayıcı yöntemler
2. Emilimi bozucu yöntemler
3. Kombine yöntemler
AMELİYAT TEKNİKLERİ:
Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi)
Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ameliyatı tüm dünyada şişmanlığın cerrahi tedavisinde obezite ameliyatları ya da diğer adıyla bariatrik cerrahi girişimlerinde primer olarak tercih edilen yöntemlerdendir.
Sleeve Gastrektomi; mide hacmini küçültme esaslı bir ameliyattır. Kısıtlayıcı bir metot olarak da ifade edilebilir. Hastaya anestezi altında, karın bölgesinde kesi yapılmadan ufak deliklerden girilerek laparoskopik olarak yapılan bir ameliyattır.
Midenin %75-80’ lik kısmı çıkartılarak mide hacmi azaltılmaktadır. Geriye kalan mide hacmi 100-150 ml kadar (1 çay bardağı) olup, kabaca şekli tüp biçimindedir.
Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ya da mide küçültme ameliyatı sonrasında 2 temel faktör kilo kaybını sağlamaktadır; hacim küçülmesi ve hormonal etki ile. Mide fundus bölgesi çıkarılarak açlık hormonu denilen Ghrelin salınımı azaltılmış olur.
Gastrik Bypass (Mide Bypass) Ameliyatı
Gastrik Bypass (Mide Bypass) ameliyatları, obezitenin cerrahi tedavisinde sık uygulanan ameliyatlardandır. Hem kısıtlayıcı hem de emilim azaltıcı girişimler olarak sayılan yöntemlerdir.
Gastrik Bypass ameliyatının en çokuygulanan çeşitleri Mini Gastrik Bypass ve ve Roux-en-Y Gastrik Bypass (RYGB) dir.
Gastrik Bypass ameliyatı; mide hacmini küçülterek hastanın alabileceği gıda miktarının azaltılması ve ince bağırsaktan gıdanın kat ettiği yolun yani emilim yolunun kısaltılması üzerine kurulan bir sistemdir. Yani hem kısıtlayıcı hem de emilim engelleyici bir ameliyattır.
Roux en Y Gastrik Bypass (RYGB) ameliyatı tekniğinde; mide girişinde 15-30 cc hacmi olan yeni bir mide kesesi oluşturulur. Bu yeni poş, eski midenin %5-10 kısmı kadar olan küçük bir midedir. Yeni oluşturulan bu mide poşuna gelen gıdaların bağırsaklara geçişini sağlamak için ince bağırsak belirli bir cm den kesilir. Aşağıya doğru devam eden ucu yukarıya çekilerek yeni mide poşuna bağlanır. Eski mide pasif olarak kalır ve gıdayla hiç karşılaşmaz. Yeni mide poşuna gelen gıdalar ise doğrudan bağlantı yapılan ince bağırsağa geçer. Diğer taraftan bu bağlantıdan itibaren yaklaşık 100-150 cm mesafedeki ince barsak segmentine diğer kesik uç bağlantısı yapılarak işlem tamamlanır.
Mini Gastrik Bypass ameliyatının kilo verme mekanizması RYGB ameliyatı gibidir ancak teknik olarak farklıdır. Mide girişinde küçük bir mide tüpü oluşturularak başlanır ve bu kısım midenin kalanından tamamen ayrılır. Ancak ayrılan mide kısmı kesilip dışarı çıkartılmaz. Midenin kalan büyük kısmı atıl olarak yerindedir ve gerekli salgılarını üretmeye devam eder. Yeni oluşturulan bu küçük tüp mideye gelen gıdaların bağırsaklara geçişini sağlamak için ince bağırsağın başlangıcından belli bir mesafe atlanarak ince bağırsağın ortasına yakın bir yerden mideye bağlantı yapılır. Mide ve bağırsak özel aletler yardımıyla birbirine yapıştırır ve arada gıda geçişine yarayacak bir boşluk oluşturulur.
Obezite cerrahisi riskli midir?
Her ameliyat gibi obezite cerrahisinin de riskleri mevcuttur. Fakat güvenilir hekim ve uzman ekiple birlikte bu risk minimuma indirilir. Obezite cerrahisinin laparoskopik olarak gerçekleştirilmesinden bu yana risk olabildiğince azalmıştır.
Obezite cerrahisi sonrası nasıl beslenmeli ?
Obezite cerrahisi sonrası beslenme dönemleri mevcuttur. Her besinin sindirilebilirliği ameliyat sonrası bireyden bireye farklılık gösterebileceği için bu süreç tamamen kişiye özgü bir beslenme programıyla takip edilmelidir. Bu süreçte alanında uzman diyetisyenlerle birlikte çalışılmalıdır. Ameliyattan sonra ilk birkaç hafta birey ‘sıvı dönem’ adı altında bir beslenme programına uymalıdır. Daha sonraki süreç bireysel beslenme programı ve bireyin durumuyla ilgilenilerek uzman diyetisyenler tarafından takip edilmelidir.
Obezite cerrahisi sonrası ne zaman hamile kalınabilir ?
Obezite cerrahi sonrası en az bir buçuk sene (18 ay) sonra hamile kalınabilinir. Daha erken hamilelik yeterli beslenme sağlanamayacağından anne ve bebeğin sağlığını tehlikeye atmaktadır.
Obezite cerrahisi sonrası geri kilo alımı olur mu?
Obezite cerrahisi sonrası erken dönemde kilo alma gibi bir durum söz konusu değildir. 2 yılını doldurmuş ve beslenme düzenini oturtamayan hastalarda geri kilo kazanımları olabilir.
Obezite cerrahisi sonrası ne zaman spor yapılabilir ?
Obezite cerrahisi sonrası belli bir dönemde bireyin ağır fiziksel aktivitelerde bulunması istenmemektedir. Ameliyattan 1 ay sonra kondisyonunu arttırması için tempolu yürüyüşlerle başlanarak daha sonraki süreçte tüm kas gruplarını çalıştıracak yüzme gibi sporlara yönlendirilir. Bireyin sevdiği, sürekli olarak yapabileceği, yaşam tarzı haline getirebileceği aynı zamanda kondisyonuna uygun sporlar tavsiye edilir.
Gastric Bypass Ameliyatlarından Sonra Vitamin – Mineral , Kalsiyum veya Protein Kullanılmalı mı ?
Obezite ameliyatlarından sonra hızlı kilo vermeye bağlı olarak vitamin-mineral, kalsiyum veya protein eksikleri olabilmektedir. Gastric Bypass ameliyatından sonra bağırsaklardaki emilim bozukluğundan kaynaklı olarak vitamin ve mineral eksiklikleri tüp mide ve kelepçeye oranla daha fazla oranda olabilmektedir. Gerek görüldüğünde uygun zaman aralıkları ile doktor kontrolünde vitamin ve mineral takviyeleri kullandırılmaktadır.