Obsesif Kompulsif Bozukluk
Yazar Gülşah Baki Dığrak • 26 Şubat 2024 • Yorumlar:
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), 18 yaşından önce başlayabilen, kişinin günlük işlevlerini belirgin olarak etkileyen bir psikiyatrik bozukluktur. Genellikle süreğen, kimi zaman dönemsel alevlenmeler ile giden obsesyonlar veya kompulsiyonlar ya da her ikisinin varlığı ile karakterizedir. OKB yaşamın her döneminde görülebilse de tipik olarak ilk ortaya çıkışının çocukluk ve ergenlik döneminde olduğu ve OKB olan erişkin hastaların yarısına yakının belirtilerinin çocukluk çağında başladığı bilinmektedir. Obsesyon (saplantı) kişinin rahatsız edici bulduğu, irade dışı gelen, sıkıntı yaratan, bilinçli çaba ile kovulamayan, inatçı biçimde yenileyen düşünce, dürtü ya da düşlemlerdir. Bunlar kişinin mantığına, görüşlerine, ahlak anlayışına, inançlarına ters düşer ve kabul edilemezdir. Obsesyonlar, hastalar tarafından ‘takıntı, saplantı, evham ya da vesvese’ gibi terimlerle tanımlanmaktadır. Kompulsiyon (zorlantı) ise çoğu kez obsesyonları kovmak için yapılan, irade dışı yinelenen düşünce (örn. dua etme, sayı sayma, birtakım sözcükleri sessizce söyleyip durma) ya da davranışlardır (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme). Önce obsesyonun doğurduğu rahatsızlığı azaltmak için başlar, ancak bu durum denetlenemez düzeye ulaşır ve bu yinelenen eylemin kendisi sıkıntı yaratmaya başlar. Kişi tarafından aşırı ya da anlamsız olduğu bilinmesine rağmen obsesyonları etkisizleştirmeye ya da olması korkulan şeyi önlemeye, anksiyeteyi azaltmaya yönelik yapılan kompulsif davranışların, bu amaçla gerçekçi bir ilişkisi bulunmamaktadır ya da bu davranışlar açıkça abartılıdır. Kişi saplantılarının aklına gelmemesi için ya da tekrarladığı eylemleri yapmamak için kendini zorlar fakat zorladıkça obsesyonlar artar ve kompulsiyonlar çoğalır. Çocuklar, obsesyon ve kompulsiyonlarının aşırı ve anlamsız olduğunun farkında olmayabilirler. Obsesyonlar ve kompulsiyonların içeriği klinik seyir sırasında değişebilir. OKB olan çocuk ve ergenlerde en sık görülen obsesyon; kirleme ve mikrop bulaşma korkusudur. Kendine ve sevdiklerine zarar geleceği korkusu, simetri ve düzenle ilgili obsesyonlar, saldırganlık, cinsellik ve dinle ilgili obsesyonlar diğer sık görülen obsesyonlardır. Cinsel içerikli obsesyonlar çocuklardan çok ergenlerde gözlenir. Sık görülen kompulsiyonlar ise; yıkama (en sık), kontrol etme, düzenleme, sıralama, sayma, dokunma, tekrarlama, biriktirme, zihinsel kompulsiyonlar ve yavaşlıktır. Bir kısmı, belli bir obsesif endişeyi gidermek için yapılsa da; çoğu kompulsiyon "tam doğru" olana kadar tekrarlama biçimdir. "Tam doğru" olana kadar yapma çabası zihinsel ritüeller (sessizce dua etme, belli kelimeleri tekrarlama, belli bir şeyi düşünme, bir şeye belli bir biçimde bakma, vb.) biçiminde de olabilir. Bu tekrarlamalar, akademik performansı bozabilir. OKB ritüelleri işlev bozukluğu yaratan, oldukça rahatsızlık verici ve sosyal izolasyona neden olacak biçimde olabilir. Bu bozukluk, genellikle süreğen ve inatçı bir hastalıktır. Çocukluk çağı başlangıçlı OKB, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve tik bozuklukları ile daha çok birliktelik gösterirken, ergenlik sürecinde ya da ergenlik sonrası başlayan OKB‘de depresyon ve anksiyete bozuklukları birlikteliği daha sık görülmektedir.Ayrıca tik bozukluğu, özgül gelişimsel güçlükler, Tourette sendromu, karşı gelme bozukluğu ve aşırı anksiyete bozukluğu da OKB’ ye eşlik edebilir. OKB tedavisinde ;İlaç tedavileri ve bilişsel-davranışçı terapi (BDT), tek başına ya da her ikisinin kombine edilmesi şeklinde planlanmaktadır.