Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?

Yazar Gökhan BingölPsikolog • 5 Ocak 2022 • Yorumlar:

Hayatın her döneminde karşılaşılan olaylar karşısında endişe duymak, evhamlanmak son derece sağlıklıdır. Çoğunlukla kişi bu gibi durumlarla baş ederek, bu duygularını geride bırakır ve gündelik yaşamına devam eder. Ancak bazı kişiler bu durumun normal olmadığını bildiği hâlde endişe ve takıntılarına devam eder. Tıpta obsesyon olarak bilinen takıntılı olma hâli, kişinin zihninden atamadığı fikir, düşünce ve / veya dürtü olarak tanımlanabilir. Kişinin kendi isteği dışında aklına gelen bu durum, kendisi tarafından mantıksız bulunsa da kişi, bu düşüncelerden uzaklaşamaz.
Toplum arasında, insanların genel manada takıntı hastalığı olarak adlandırdığı obsesif kompulsif bozukluk yani OKB, bireylerin sürekli bir şekilde tekrar eden düşüncelere (obsesyona) sahip olması ve bu düşüncelerin bireyin iç dünyasını rahatsız etmesi, kendisini huzursuz etmesi, mesleğini, işini, görev ve sorumluluklarını tam manasıyla yerine getirememesinin verdiği genel bir mutsuzluk halinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize olan bir psikolojik, ruhsal bozukluktur-hastalıktır. Anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB), insanları tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek kısıtlayan bir hastalıktır. Obsesif kompulsif bozukluk, takıntılı düşüncelerin günlük hayatı, hatta yaşamsal aktiviteleri etkileyecek düzeye gelmesi sonucu ortaya çıkan ruhsal bir hastalıktır.
Birçok insan günlük yaşamda zaman zaman çeşitli konular hakkında endişe, evham ve takıntılara kapılabilir. Aynı zamanda bu insanların büyük bir kısmı da çoğu zaman günlük yaşam içinde ortaya çıkıveren bu duygu durumlar ile baş etmekte zorluk çekmeyebilir ve sorunlarını da bir şekilde yaşamlarını etkileme noktasına varmasına izin vermeden çözüme kavuşturabilir. Gelgelelim bazı bireyler gerçeklik duygusunu kaybetmeden doğru olmadığını bilmesine rağmen bazı takıntılı düşüncelere sahip olabilir veyahut düşüncelerini takıntı noktasına getirebilir hatta buraya getirmek de böyle birey için gayet rahat olabilmektedir.

Obsesyon Nedir?
Obsesyon; kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülere denir. Obsesyon; günlük yaşamı olumsuz etkileyecek biçimde ortaya çıkan mantık dışı, takıntılı, rahatsız edici düşünceleri barındıran ve devamlılık gösteren durumlardır. Kişinin isteği dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa yani anksiyeteye neden olurlar. Obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) sahip hastalar, kontrol edemedikleri düşünceleri, korkuları veya imgeleri saplantı halinde yaşarlar. Bu durum hem kendileri hem de çevresindekiler için son derece rahatsız edici olabilir.

Kompulsiyon Nedir?
Bozukluğun bir diğer parçası da kompulsiyon olarak adlandırılan zihni sıklıkla rahatsız eden ve zihnini obsesyondan uzaklaştırmak amacıyla kişinin aslında yapmak istemediği davranışları yapmaya zorlayan sürekli tekrarlanan davranışlardır. Kompulsiyon; obsesyonların neden olduğu huzursuzluğu ve o yoğun sıkıntıyı ortadan kaldırmak veyahut azaltmak amacıyla yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemlere denir. Obsesyon tarzı düşüncelerin ürettiği kaygı, gerginlik, kendini tekrarlayan davranışları, ritüeller veya rutinlerin zorunlu hale gelmesine neden olur. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastaları tüm bu zorunlulukları, takıntılı düşünceleri önlemek veya ortadan kaldırmayı sağlamak amacıyla tüm bunları bir rutin haline getirir.
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastaları takıntılarını görmezden gelmeye ya da durdurmaya çalışsa da bu durumu engelleyemeyeceği gibi endişelerini de artırır. Kişi, stresini hafifletmek için zorlayıcı eylemlerde bulunmaya başladıkça kendin zorlar. Takıntılı düşünceler veya dürtülerden kurtulmaya çalışsalar da bu durum bazen daha kötü sonuçlara neden olabilir. Kompulsiyonlar, obsesyonun yol açtığı mevcut sıkıntıyı azaltmanın tek yolu olarak görüldüğünden kişinin çoğu zamanını alıyor olabilir. Ritüel anksiyeteyi geçici olarak durdurur, obsesif düşünceler tekrar oluştuğunda kişinin ritüeli hemen tekrar etmesi gerekir. Bu OKB döngüsü kişinin gününden saatler çalarak normal günlük işlerini yapmasını engelleyebilir

Takıntılar İstenmeyen Davranışlara Neden Oluyor
Obsesif kompulsif bozukluk, mantık dışı olduğunu bilindiği halde tekrar tekrar zihni meşgul eden kontrol altına alınamayan düşünceler ve düşünce takıntılarının sebep olduğu sıkıntının yok olması amacıyla bazı hareketleri defalarca yapmak şeklinde seyreden bir psikiyatrik bozukluktur. Obsesif kompulsif bozukluk yani saplantı bozukluğu olan kişiler, istemsiz şekilde oluşan zihni tekrar tekrar kurcalayan kaygı verici düşünceler nedeniyle sürekli korku halindedir. En sık görülen obsesif kompulsif bozukluk, kuşku obsesyonu ve kontrol kompulsiyonudur. Kaygı veren bu tür düşüncelerden kurtulmak isteyen saplantı bozukluğu olan kişiler kimi zaman kapının kilitli olup olmadığını tekrar tekrar kontrol eder, kimi zaman ocağı açık bırakmış olabileceği düşüncesiyle sık sık mutfağa kontrole gider, bazen de mikrop kapmaktan korktuğu için ellerini tekrar tekrar yıkar. Bazı durumlarda kişi, aracının kapısını kilitlediğinden emin olmak için 3-4 kez evinden aşağı inebilir. Bazı kişilerin ise dokunma ile ilgili kompulsiyonları bulunur. Bu durumda kişi eylemlerinden önce kendince önemli olan bir nesneye dokunma ihtiyacı duyar. Kişinin yaşam kalitesinin bir hayli düşmesine neden olan bu durum, zaman zaman kişinin yaşamsal aktivitelerini dahi etkileyebilir. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerini durduramazlar. Bu durumun üstesinden gelmek için tekrar tekrar bu nesneleri kontrol eder.

Obsesif Kompulsif Bozukluğu (OKB) Takıntı Değil Hastalıktır
Bu örneklerdeki gibi gerçekleşen bu tür davranışlar toplumda "takıntı" olarak değerlendirilse de bu durum psikolojik hastalıklardan bir tanesidir. Obsesif kompulsif bozukluk rahatsızlığı olan kişiler eğer zihinlerini kurcalayan düşünceler doğrultusunda ritüeller yani aşırı veyahut mantıksız bulunan ama yine de yapılan tekrarlayıcı davranışlar sergilemezse saplantı bozukluğu daha da kötüleşebilir. Bazen saatlerce süren saplantılar yüzünden kişilerin yaşam kalitesi düşer, kişi yapması gerekenleri yapamaz ve gün içinde çok fazla yorulur. Bu tür rahatsızlığa sahip olan kişiler eğitim veya çalışma hayatında da büyük sıkıntı çekebilir. Örneğin hazırlanan bir proje defalarca üzerinden geçilmesine kontrol edilmesine rağmen kaygı verici düşünceler yüzünden zamanında teslim edilmeyebilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluğu (OKB) Tedavisi Var Mıdır?
Yineleyici-tekrarlayıcı düşünce ve de davranışlara yol açan obsesif kompulsif bozukluk, kesinlikle tedavi edilebilir bir bozukluk-hastalıktır. Obsesif kompulsif bozukluğu olan bireylerde umudunu kaybetmek, ümitsizliğe kapılmak, çaresizlik, çözüme ulaşamamak gibi düşüncelerin varlığına oldukça yüksek bir oranda karşılaşılmaktadır. Tekrar etmek gerekirse obsesif kompulsif bozukluk yani OKB çözümü olan tedavisi olan bir hastalıktır. Burada bireylerin yapması gereken en önemli şey tedavilerini aksatmamaları ve düzenli bir şekilde tedavilerine devam etmeleridir. Günlük hayatta takıntılı, endişeli ve evhamlı düşüncelerle bağlantılı olarak tekrarlayıcı davranışlar olabilmektedir. Bu takıntı ve endişeler kişinin saatlerini alabiliyor ve yaşantısını gerçekten de olumsuz yönde etkileyebiliyorsa bu durum önemli bir rahatsızlığın varlığına işaret ediyor olabilir. Düşünmek istemediğiniz hatta elinizden gelse çözmek, zihninizden silmek, yok etmek, beyninizden söküp atmak, unutmak istediğiniz halde gün içinde defalarca zihninizi meşgul eden düşünceleriniz varsa veya düşünce takıntıları ve takıntıların getirdiği sıkıntılı hali azaltmak amacıyla aynı şeyi tekrar tekrar yapmaktan kendinizi alamıyorsanız obsesif kompulsif bozukluğunuz söz konusu olabilir. Böyle bir durumda yapacağınız en önemli şey hiç vakit kaybetmeden bir psikologdan destek almak. Neden hiç vakit kaybetmeden denilmekte, çünkü vakit geçtikçe obsesyonlar zihne-beyne kök salmakta, kalıplaşmakta ve dolayısıyla çözümü zorlaştırmaktadır ama sadece zorlaştırmaktadır, çözülmez değildir. Yineleyici-tekrarlayıcı düşünce ve de davranışlara yol açan obsesif kompulsif bozukluk, kesinlikle tedavi edilebilir bir bozukluk-hastalıktır.

Obsesif Kompulsif Bozukluğu (OKB) Olan Bir Kişiye Şu Cümleleri Kullanmayın
Etrafındaki diğer insanlar böyle bir bireye "ya boş ver, takma kafaya, unut, zihninden sil, beyninden çıkar, takılma, amma abarttın, bir kenara koy, başka bir şeyle meşgul ol, zihninden at vb." şeyleri söylese de hiç de yararı olmaz. Hatta tam tersi etki edebilir. Böyle bir bireye yapılabilecek en güzel yardım, bu kişiyi bir psikologdan destek alması için yüreklendirmek, cesaretlendirmek olur.

OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) Hangi Yaşlarda Başlar ve Kimlerde Daha Sık Görülür?
OKB önceleri nadir olarak görülen bir hastalık olarak kabul edilmesine karşın son yıllarda yapılan araştırmalarda hiç de nadir olmadığı belirlenmiştir. Büyük toplum kesimlerinde yapılan araştırmalarda, toplum içinde görülme oranı artış gösteren obsesif kompulsif bozukluk hastalığı her 100 kişiden iki ya da üçünde rastlanabilir. Son yıllarda Genel olarak ergenlik dönemini ve 20-30’lu yaşları kapsayan hastalık, okul öncesi çağdaki çocuklar da dâhil herhangi bir yaşta görülebilir. OKB, çoğunlukla 7 ila 12 yaşında başlar. Kadınlarda daha sık olarak görülen obsesif kompulsif bozukluk erkeklerde genellikle erken yaşlarda oluşur. Son yıllarda daha sık görülen bu hastalığın günümüzde yetişkinler arasında görülme sıklığı %3 civarındadır. OKB ABD’ de 3.3 milyon yetişkini ve 1 milyon çocuk ve genci etkilemektedir. Rahatsızlık ilk olarak çocuklukta, gençlikte ve yetişkinliğin ilk yıllarında ortaya çıkar. Irk ve sosyoekonomik alt yapı fark etmeden tüm herkeste eşit oranda görülür.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)